Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Put Beyinler, sözünden; kafamızın içindeki, tabular, kavram kargaşaları, beynin normal çalışmasına engel olan bütün engeller... anlaşılır. Put; betonlaşma, beynin felç olması, sağlıklı düşünememek, fikir üretememek, elimizi taş altına koymamak... demektir. her put; insana, topluma, ülkeye ve dünyaya zarar verir.
“Örümcek kafalı” sözünde bu anlam gizlidir. Beyninde put olanlar; fikir üretemezler, düşünce geliştiremezler. Ne okurlar, ne okuturlar. Okumadan alim, yazmadan katip pozisyonundadırlar. Hiçbir şekilde diyalektik yapmazlar. Empati kurmazlar, insanları kendileri gibi düşünmezler. Beyninde put olanların tek düşüncesi vardır; -eğer buna düşünce denirse- dünyayı kaosa sürüklemek, tarihi gerçeklere aykırı davranış sergilemek, insanların rüyalarına sansür koymak, tek tip elbise, tek tip düşünce, tek tip fikir, monoton bir hayat, yeniliklerden hoşnut olmama, huzurdan, mutluluktan memnun kalmama..... her zaman iktidarı ellerinde tutup; hortumlamayı meslek edinmek, halka tepeden bakmak, halkı yok saymak, kendileri de bir halk olmalarına rağmen halktan kaçma Tuncay Özkan’in dediği gibi: “Halk düşmanı” olma, yani kendilerinden kaçmak, kendi kendilerini inkar etmek, gelecekleri için geçmişlerine küfür etmek, menfaat için atalarını, tarihini, kültürünü çöpe atmak, toplumda sınıfsal ayırım meydana getirmek, her şeyde siyaseti devreye sokup, hakikati gizlemek, gavurdan yana olup, kendi neslini, kendi milletini hiçe saymak, “Hava bozuldu” deyince, “Sen bana ördek dedin” şeklinde ütopya üretmek...... beyninde put olanlar; çapsızdır.
Putlaşan beyinler; betonlaşır, ileriye yönelik iş ve işlem yapamazlar. Beyni putlaşanlar, ülkeye hizmet etmezler, onların tek bir uğraşları vardır: Popülizm, günü birlik çalışmak, yarını düşünmemek, geleceğe yatırım yapmamak.
Halkımız, beyni putlaşanlara itibar etmemektedir. Bunu 2002 seçimlerinde gördük. Artık, dünya böylesine popülist yaklaşımlara prim vermemekte, beyni berrak, beyni açık, düşüncesi objektif olanları baş tacı kılmaktadır. Dünya değişim geçiriyor. Artık dünya küçüldü. Her alanda tekamül, her sahada çağı yakalama, her durumda ve anda dünden daha gelişmiş olma... pozisyonları çepeçevre bizi sarmıştır. Siyaset, eski siyaset değil. Ekonomi eski ekonomi değil. Bilgi eski bilgi değil.
Anlayışlar eski anlayış değil. Teknoloji akılları durduracak biçimde yenilik arz ediyor, takip etmek imkansız durumda. Teknolojiye kafa tutmak, “Ben teknolojiyi takip etmeyeceğim” gibi laflar etmek, eski siyasi söylemlerle yoluma devam ederim, yine eskiden olduğu gibi kırar, dökerim, insanları birbirine düşürürüm... anlayışları iflas etmiştir. Beyni betonlaşanlar, kendilerine rakip tanımaz. Demokrasi lafı eder fakat; kendi partisinden, kendi içinden birisi yöneticiliğe soyunduğu zaman partiden ihraç etme durumunda kalırlar. Demokrasi lafta kalır, ortada dolaşan sadece yumruklardır.
Beyinlerin putlaşması; teknolojiye ayak uyduramamak, babamın, dedemin, asırlar öncesinin alet ve edevatı ile çalışma sergilemek, asrı saadette peygamberimiz ve sahabeleri develerle seyahat ettiği, o zaman bu vasıtalar bulunduğu için bugün bizler de aynı şekilde develerle seyahat edeceğiz, onlar gibi giyinip, onlar gibi yiyeceğiz....demektir. Başka bir hareket tarzı benimseyenlere; “Bid’at işliyorsunuz” yaftası yakıştırır, hatta küfürle bile suçlarlar insanları, beyni putlaşanlar....
En önemli işimiz; beyinlerimizi putlaşmaktan korumak olsun. Put fikirlerden, put düşüncelerden, put eylemlerden kurtulmamız dileğiyle...
Çivisi Çıktı!
Yalakalar baş tacı, eşekler tepişiyor,
Dünyayı samanlık sanmış durmadan yiyişiyor,
Menfaatine dokununca herkesle didişiyor.
Bir şey olmamış gibi tokalaşıp, öpüşüyor,
Maskeli tavırlar, herkesi yıktı,
Uyuma kardeşim, insanlığın çivisi çıktı!
Terör, öldürme mesleği olmuş…
Kan içmekle, sömürmekle midesi dolmuş,
İslam düşmanları yanyana durmuş!
Dünyada insanlar ölüyormuş!
Umurlarında değil, kimin gözyaşı aktı?
İnanın insanlığın çivisi çıktı!
Yakayı ele verince etrafa seslenir,
Hak, Hukuk dinlemez, terörle beslenir,
Suçunu bastırmak için efelenir, keşlenir,
Müslümanlar, ezilir ve fişlenir,
İnsanlığın ahlakını bunlar yıktı,
Unutmayın insanlığın çivisi çıktı!
Ahlak, namus, iffet hak getire,
Öyle bir kansızlık ki dünyayı sömüre!
Aç fil gibi önüne geleni bitire,
Bu sahtekârlar Dünyayı yıktı,
Gözünü aç insanlığın çivisi çıktı!
Bu mu süper güç olmak? Bu mu medeniyet?
Bu, barışa destek değil sadece bedeviyet!
Bunun hesabını soracak beşeriyet,
Batı’nın defteri kabarık; kan içmek ve şen’iyet!
İnanın bundan herkes bıktı,
Dünyada insanlığın çivisi çıktı!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET