Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Durmadan köpürtülüyor. Açıkça ırkçılık yapılıyor. Suriyelilere karşı bir nefret geliştiriliyor. Bu provokatif çıkışı da bir partinin genel başkanı başlattı ve devam ettiriyor. O kadar yaygınlaştı ki; adeta her il, ilçe, mahalle, köy ve kasabada; "Yabancıya ölüm” sloganları atılacak hale geldi.
Hepimizin için karartan olay, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde meydana geldi. Suriye uyruklu bir kişinin, 5 yaşındaki Suriye uyruklu çocuğu taciz etmesi üzerine halk galeyana geldi. Şüpheliyi linç etmek isteyen öfkeli kalabalık, bazı işyerlerini ateşe verdi. Çıkan olaylarda 5 polis yaralandı. Suriye'nin kuzeyinde, Türk bayrağına zarar verilmesi sonucu Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada: "Provokasyona malzeme yapıldığı” ifadesine yer verildi.
Devletin birimleri gerekli tedbiri almış ve soruşturmalar başlatılmıştır. İçişleri Bakanı: "474 kişinin gözaltına alındığını” bildirdi.
Türkiye'mizin; birliğini beraberliğini, kardelik duygularını bozup insanlar arasında iç kavga çıkartmanın kimseye faydası olmaz. Olan olaylarda devlet mekanizması her türlü cezai işlemi yapmaktadır ve yapıyor.
Birkaç tane provokatöre kanarak, ortalığı kan gölüne çevirmenin manası yok. Zaten iç kargaşa çıkararak, Türkiye'yi bize dar etmeye çalışan karanlık emelli mahluklar mevcut. Fakat aklıselim, sağduyu sahibi hiçbir kimse böyle tiplere metelik vermez. Kadim medeniyet sahip, tarihe şeref imzası atmış ülkemiz ve Türkler her zaman; dostluklara kapı aralamış, barışın hamisi ve savunucusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
Aman provokasyona gelmeyelim. Şu güzelim cennet vatanımızda fitneye, teröre, anarşiye zemin hazırlamayalım. Devlet ebed müddet anlayışını aklımızdan çıkarmayalım. Yıllardır Anadolu'dan Türkleri çıkarıp atmak için çalışmalar yapılıyor. Bu ayak oyunlarına dikkat edelim. Haçlı savaşları bunun için yapılmıştır. Çanakkale'de binlerce şühedanın varlığı bize bir şey anlatmıyor mu?
Memleketimizde; Müslüman da, Hıristiyan da, Musevi de, Mecusi de… bulunabilir. Yeter ki ülkemizin birliğini, düzenini bozmasın. Devletimize itaat etsin. Daha önceleri; Ermeni, Süryani, Arap ve değişik ırk ve dinlerden insanlarla bir arada yaşadık. Yine de yaşarız. Çeşitlilik renkliliktir. Önemli olan bu değişik gruplar içinde insani olarak yaşamayı bilmemizdir. "Armudun sapı, üzümün çöpü var” demeden, "öküzün altında buzağı aramadan” hayat sürebilmektir. Dünyanın cennet olması böyle mümkün olur.
Az Bulunuyor!
Gezsen kâinatı bulurum diye,
Ruhu temiz duran az bulunuyor,
Sohbetle derdini alırım diye,
Gönüllere giren az bulunuyor!
Hakka ibadettir halka hizmetler,
Kur'an içindeki nice hikmetler,
Allah'ın lütfudur güzel nimetler,
Gerçekleri gören az bulunuyor!
Kılık ve kıyafet adam etmiyor,
Şölen ve ziyafet lezzet katmıyor,
Maskeli tavırlar özde tutmuyor,
Sevdiğini saran az bulunuyor!
Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,
Masivaya dalan tezekkür bilmez,
Kula nankör olan teşekkür bilmez,
Kalbi Hakka varan az bulunuyor!
Leyla'yı bulanlar Mecnunu bilir,
Müslüman olanlar mahbubu bulur,
Nefsini bilenler Rabbini bilir,
Hakikate eren az bulunuyor!
Hep Yaş Dökeriz!
Terazi bozuldu, ibreler kaydı,
Samimiyet hasta, hep yaş dökeriz,
Dünyamız kirlendi, hissizce koydu,
İnsanlık iflasta, hep yaş dökeriz!
Gönüllerde tipi, sanki kış gibi,
Ruhlarda tufan var, bir akış gibi,
Elveda söyleyen bir bakış gibi,
Sevgiler arasta, hep yaş dökeriz!
Makamla mansıpla savruluyoruz,
Riyakâr tiplerden yoruluyoruz,
Muhabbetsizlikten kavruluyoruz,
Beşeriyet yasta, hep yaş dökeriz!
İlimden habersiz cahil bireyler,
İhsanı olmayan bilmem ne eyler,
Duygular felç oldu ruhsuz her şeyler,
İrfanlar iflasta, hep yaş dökeriz!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET