ÖZGÜRLÜK İÇİN OKU

Bu yılki Konya Kitap Günlerinin sloganı: "ÖZGÜRLÜK İÇİN OKU”  idi. Gerçekten manidar ve üzerinde düşünülmesi gereken bir ifade.

Elbette özgür olmanın yolu okumaktan geçer. Okumayan, okuduğunu anlamayan insanlar hiçbir derde çare bulamaz, sadra şifa olamazlar. Okumak, "A-B-C…” şeklinde alfabe ve somut bir kitabı okumak olduğu gibi, kainatı okumak, olayları okumak, kendi nefsimizi okumak. Hülasa; niçin yaratıldığımızı, bizim dünyaya geliş amacımızı, hayattaki fonksiyonumuzu… bilmek ve ona göre davranış sergilemek.    

 

"Nefsini bilen Rabbini bilir” dediğimiz güzelliğin esprisi de burada yatar. Diplomalı olmak, okur -yazar olmak yetmiyor. Nice diplomalılar var ki kitap okumamışlardan daha cahildir. Köylerimizde, kentlerimizde, beldelerimizde; "cahil” diye hor gördüğümüz nice arifler vardır. Mesele sadece sayfalar arasına sıkıştırılmış kitabı okumak olsaydı bugün dünya allamelerle dolardı.

Bugün dünya kan ve gözyaşına boğuluyor. İsrail-ABD ve batı, teknolojide, bilimde ileri görülüyor. Fakat atom bombası atmaktan, insanlara karşı soykırım yapmaktan geri durmuyor. İrfan şerefinden, vefa duygusundan, insanlara karşı merhametten, yoksun bu insanlar. Böylesine gözü dönmüşlere; "okumuş” diyebiliriz ama insan diyemeyiz.

Bakınız Yunus bu hususta ne diyor:

 

"İlim, ilim bilmektir,

İlim kendin bilmektir,

Sen kendini bilmezsen,

Bu nice okumaktır?

Çün okudun bilmezsin, Ha bir kuru emektir.”

 

Yüce kitabımız Kur'an'ı Kerim; "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” der. Okumayanı, olaylara ibret gözüyle bakmayanı hayvanlardan aşağı (Beldum adal) olarak niteler. Bütün kötülüklerin; ilahi kitabı okumayan, Allah'ın kainatındaki sırları idrak edemeyen, etmek istemeyen mankurtları her durumda eleştirir.

Bu açıdan Konya Büyükşehir Belediyesini bu yılki kitap fuarına; "ÖZGÜRLÜK İÇİN OKU”  sloganı damgasını vurmuştur. Buradan hareketle okumayı kendimize rehber edinmek, neyi, niçin, nasıl okumamız gerektiğini bilmek durumundayız.

Fuar süresince birbirinden değerli yazar- şair- edip- mütefekkir…insanlar gönlümüze seslendi. Kimi şiiri konu edindi, kimi edebiyatın Konya'daki yansımalarını dile getirdi. Kimi yazarlık hayatındaki maceraları anlattı ve duygusal anların yaşanmasına sebep oldu. Bu yıl bir ilk olarak Konyalı yazar ve şairlere söyleşi imkanı verildi. İyi de oldu. Çünkü Konya'mızda hatırı sayılır çok yazarımız var.  

Kitap fuarlarında, kitap imzalamaktan daha değerli buluyorum söyleşileri. Zira imza gününde muhabbete yer bulunamıyor. Fikirler ifade edilemiyor. Halbuki konferans, söyleşi ve panelde dinleyenler ve okurlarla yüz yüze gelme, fikir ve düşünceleri tartışmak mümkün hale geliyor. Mesela Konya'mızda faaliyet yürüten ve kurulduğu andan itibaren gönüllerde taht kuran SELÇUKYA KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ'nin panelinde bulundum.           

 

Başkan Av. Fatma Şeref Polat- Devriş Ahmet Şahin- Tayyar Yıldırım ve Hasan Ukdem'i dinledim. Selçukya ekibi oradaydı. Zaten Selçukya'yı sevdiren de bu duygu.
Konuları: Konya'da Edebiyatçı Olmak idi. Hepsi aynı konuyu değişik boyutta ele aldı. Asıl olanı herkes 60 dakikalık süreyi eşit olarak 15'er dakika şeklinde eşit olarak paylaştı. Dolayısıyla kimseye hak geçirilmedi. Aslında doğru olan da buydu.
Tüm katılımcılar, Edebiyat konusuna vurgu yaptı. Konya'nın bir kültür başkenti olduğu, Özgür olmak için oku sloganına uygun bir paneldi. Dostların gönlüne sağlık.

 

 

 

Kitap Günleri

 

İlim mekânları unutulmaz an,

Müjdelerle gelir kitap günleri,

Selçuklu şehrinde geçen her zaman,

Gönüllerde kalır kitap günleri!

 

Kalem aşka gelir imza gününde

Okur meşke dalar imza gününde,

Söyleşiler olur imza gününde,

Sevenleri bulur kitap günleri!

 

Kültür pınarından fikirler akar,

Batıl düşünceyi tefekkür yıkar,

Hatıra dinlenir hasreti yakar,

Vefakârı bilir kitap günleri!

 

Yazarı şairi görmemiz mümkün,

Sohbet ortamına girmemiz mümkün,

Her türden kitabı sormamız mümkün,

Özlem vuslat olur kitap günleri!

 

Kadını erkeği her insan burda,

Hikmet dağıtanı arayıp sor da,

Bilgi arıyorsan bir kere gir de,

Sana cevap versin kitap günleri!


Yazarın Diğer Yazıları