Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Milli Eğitim Şurasında Osmanlı Türkçesi'nin Anadolu İmam Hatip ve Sosyal Bilimler liselerinde zorunlu diğer liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması kararı çıktı. Karar genelde olumlu karşılandı ancak CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Mezar taşı okumak için zorunlu derse gerek yok" diye karşı çıktı.
Acaba, Osmanlıca sadece mezar taşı okumak için mi? birlikte görelim;
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan Osmanlı Arşivinde 95 milyon belge ve 400 bine yakın defter bulunuyor. Bu belgelerin henüz yüzde 50'si tasnif edilebilmiş. Türkiye'de arşivde çalışan mevcut uzman sayısına bakıldığı zaman söz konusu belgelerin tamamının okunmasının uzun yıllar alacağı tahmin ediliyor. Belgeler arasında dünya ve Türkiye tarihini yakından ilgilendiren onlarca metin yer alıyor.
1928 yılı harf inkılabı ile birlikte Cumhuriyetin kuruluş dönemi başta olmak üzere Osmanlı döneminin belgeleri gerek dil gerekse alfabe açısından unutulmaya yüz tutmuş, sadece uzman ve meraklıların ilgisine terk edilmiştir.
Devlet Arşivleri bünyesinde yer alan Cumhuriyet Arşivi belgelerinin de 1928'e kadar olan bölümü Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmış. Resmi Gazete'nin yayınlandığı internet sitesine Osmanlı Türkçesi ile yazılmış metinler var. Osmanlı'nın hüküm sürdüğü topraklarda kurulan devletlerin arşivlerinde milyonca belge var. Bu ülkeler bu belgelerin okunması, tasnifinin yapılması hatta dijitalleştirilmesi için Türkiye'den yardım talep ediyor.
Osmanlıca sadece bir alfabe değil aynı zamanda dil değişimi için de önemli. Osmanlıcanın öğrenilmesi ile aynı zamanda Türkçe'nin zenginliği de ortaya çıkacak. Osmanlıca ile birlikte Türkçede yaşanan değişim de gün yüzüne çıkacak. Cumhuriyet döneminin ilk yılları alfabe olarak Osmanlı iken, harf inkılabından sonra latin alfabesi ile yazılan eserler dildeki değişim nedeniyle bugün anlaşılması uzmanlık istiyor. Atatürk'ün Nutku'nun orijinalini bugünkü Türkçe ile anlayan nesillerin oranı çok düşük.
Osmanlıcanın (Eski Türkçe'nin) öğrenilmesiyle, alfabe öğreniminin yanında medeniyetimizin öğrenilmesi de söz konusu. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış binlerce şiir okunmayı bekliyor. Farklı ilimlerde yazılmış binlerce yazma eser kütüphanelerde araştırmacıların ilgisini bekliyor.
Osmanlıca ile basılmış yüz binlerce eser kütüphanelerin tozlu raflarında bulunuyor. Hatta bugün internet ortamında erişimi mümkün olan hazine niteliğindeki bu kitapları okuyabilen kişi sayısının azlığı dikkat çekiyor. Osmanlıca arşivlerdeki konular lisan öğreniminden, çay üretimine kadar çeşitleniyor.
Tefsir'den Hadis'e, Astronomi'den Mantık'a kadar çok çeşitli bilimleri kapsıyor. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış yüzbinlerce belki de milyonlarca sayıdan oluşan dergiler Milli Kütüphane'de ve hatta ülkemizin çeşitli kütüphanelerinde araştırmacıları bekliyor. 1950'li 60'lı yıllarda yazılmış hatıratlar bile Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olarak karşımıza çıkıyor. Bir ressam günlüğünü Osmanlı Türkçesi ile tutuyor, bir siyasetçi mektubunu Osmanlı Türkçesi ile yazıyor.
Sultan 2. Abdülhamid'in torunu Orhan Osmanoğlu; "Osmanlıca, mezar taşlarını okuma meselesi değildir, olmaması gerekir. Gençlere Osmanlıcayı öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Gençlerimizin tarihimizi arşivlere girerek öğrenmeleri için fırsat. Başka bir dil öğreneceğiz diye korkmasınlar. Ben iyi olacağını düşünüyorum. Seçmeli olması daha iyi olur. Bu işi gençlere sevdirerek yapmak lazım" diye konuştu.
Yolda gördüğünüz bir çeşmenin kitabesinin Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olduğunu görebileceğiniz gibi oturmuş olduğunuz evin ilk tapu kaydının Osmanlıca ile tutulmuş olduğunu da görebiliyorsunuz. (Yeni Şafak)
Sığ düşünenler, meseleyi sadece “Osmanlı düşmanlığı” üzerine kurgulayanlar; “Osmanlıca dersi, mezar taşı okumak için” diyerek atalarına, geçmişine, köküne saldırdıklarının farkında değil! Bir nasipsiz, televizyonda güya alay ederek, haberleri “Osmanlı Türkçesi” ile okudu! Ayrıca televizyonlarda programlar yapılıyor, Osmanlıca’yı kötülemek, yapılan güzelliklere gölge düşürmek için!
Neylersin kumaşımız bu! Derin boyutlu düşünemeyenler, geçmişten ilham alarak geleceğe yön veremezler!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET