Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı 95. Numaralı yayının 1. Cildin önsözünde şu bilgiler yer alır:
Türk- Ermeni münasebetleri, Türklerin Anadolu topraklarına ayak basmasıyla başlamış ve aralıksız günümüze kadar devam etmiştir. Osmanlı yönetimi altındaki Ermeniler, yüzyıllar boyu imparatorluğun her tarafına dağılmışlar, korkusuzca, asayiş içinde, can, mal, ırz ve namusları emniyet altında, din açısından tamamen serbest, huzurlu ve ekonomik açıdan ise Müslüman halktan daha rahat yaşamışlardır. Ticaret ve sanatla uğraşmışlar, devletin önemli işlerinin başına getirilmişler ve; "Teba-i Sâdıka” olarak adlandırılmışlardır. Osmanlı devleti, Hıristiyan tebaasına karşı eşit davranmış, bunlardan birini diğerine tercih etmemiştir.
Fakat, XVIII. Ve XIX. Yüzyıllarda dünyada meydana gelen siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmeler, Osmanlı toplum ve devlet yapısında köklü değişmelere sebep olmuştur. Özellikle Fransız İhtilali ile ortaya çıkan Milliyetçilik akımının yayılması ve sanayi devrimi sonucu güçlenen Avrupalı büyük devletlerin yayılmacı ve himayeci politikaları, Osmanlı Devletindeki gayr-i Müslim tebaada bağımsızlık fikrinin doğmasına yol açmıştır. Bu çerçevede Balkanlardaki Hıristiyan topluluklardan; Sırplar, Yunanlılar, Romenler ve Bulgarların, Avrupalı büyük devletlerin destek ve kışkırtmalarıyla isyan ederek bağımsız birer devlet olarak ortaya çıkmaları Ermeniler için özendirici olmuştur.
Ermeni milliyetçiliği fikri; misyonerler, yabancı okullar ve büyük devletlerin desteği ile giderek güçlenmiş, neticede kilisenin de önderliğinde bağımsızlık hareketine doğru yönelmiştir….
Söylenen sözler, ABD başkanının, "soykırım” demesi, meseleyi bilmeden, hakikatleri çarpıtmaktan öteye geçmiyor. Tarih belgeye dayanır. Hiçbir kaynakta; Türklerin soykırım yaptığına dair somut bilgi bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği şekilde, tabir yerindeyse öküzün altında buzağı aramaktır.
Demek oluyor ki Türkiye'nin başına terörü musallat edenler Ermeniler ve Batılı devletlerdir.
Türkiye artık o eski, silik, mıymıntı, gavura karşı el avuç ovuşturan, tarihi kaybedilmiş, özü kemirilmiş…anlayışları geride bıraktı. Şimdi dünyada; "ben de söz sahibiyim, benim de diyeceklerim var, beni yok sayamazsınız…”diyerek yumruğunu masaya vuracak güce erişti.
Ermenilere
Tarihte katliamla ayyuka çıktın,
Evlere bomba atıp hanüman yıktın,
Hamile kadınları öldürüp yaktın,
Yaptığın zulümlerin hesabı yakın!
Öldürdün parçaladın yerlere serdin,
Kafa kol kesmek katliam senin derdin,
Göz yaşına bakmadan kahırlar verdin,
Yaptığın zulümlerin hesabı yakın!
Anadolu Türkiye binlerce mezar,
Ermeni vahşetini tarihler yazar,
Gir de gör arşivlere daha neler var,
Yaptığın zulümlerin hesabı yakın!
Ne çok soykırım yaptın bakıver hele,
Kadın kız gençleri öldürdün rastgele,
Karın deştin göz oydun bir de hergele,
Yaptığın zulümlerin hesabı yakın!
Sevmiyorum!
Allah dostlarına düşman katanı
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim,
Cennet vatanıma kurşun atanı,
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!
Kutsal ezanıma yan bakanları,
Minarelerime çan takanları,
Darbeler yaparak can yakanları,
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!
İftira atanı yalan dolanı,
Tüm Müslümanlara düşman olanı,
Haçlı fitnesiyle beyni dolanı,
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!
Vatanseverleri sevmeyenleri,
Mana erlerini övmeyenleri,
Şeytanı başından savmayanları,
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!
Fakir ve yoksula kafa tutanı,
Kibir dağlarında caka satanı,
Firavunca kakıp o'nla yatanı,
Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?