Ordumuz Destan Yazıyor

Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi,
Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi,
Ta ki, yükselen ezanlarla müeyyed namın
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslamın.

Yahya Kemal Beyatlı

Hep bizi test ettiler. Her zaman sabrımızı ölçmeye kalktılar. "Türkiye, nasıl olsa bizim müttefikimiz, bize muhtaç, bizim verdiğimiz silahları kullanmak zorunda. Biz istemezsek, o silahların birini bile kullandırmayız. Kıbrıs Barış harekâtında bunu uyguladık. Öyleyse biz; PKK'yı da, PYD'yi de, DEAŞ'ı da…daha buna benzer bir çok terör örgütünü de kurar, dünyanın ve asıl önemlisi Türkiye'nin başına salarız. Ya bizim dediğimizi yapar, bize kul köle olur, ya da terörle başını ağrıtırız. Türkiye ayağa kalkmamalı, hiçbir zaman kendini ispat edememeli, bizim verdiğimizle yetinmeli, bizim dediklerimizi yapmalı…” dediler.

Hep, kendi fikrindeki adamlara görev verdiler. Kendi zihniyetindekilere hükümetler kurdurdular. O yüzden İslamî hareketlere alan açmadılar. Bunca yılımız heba oldu! Yani Türkiye'ye deli gömlekleri giydirdiler! ABD gibi düşüneceksin, Avrupa gibi felsefe yapacaksın, her şeyini onlara uygun dizayn edeceksin, hatta rüyanı bile onlara danışarak göreceksin…gibi akıllara ziyan mankurtça tavır takındılar. Birçok değerlerimizi yok ettiler.

Gündemi hep kendileri oluşturdu. "Tarihinizi biz yazacağız, coğrafyanızı biz oluşturacağız, sınırlarınızı bize danışmadan çizemezsiniz, yaptığımız anlaşmalara biz ister uyarız, istemezsek uymayız. Bize kimse karışamaz. BM'de bizim sözümüz geçecek. Dünya bizim 5'li çetenin iki dudağı arasından çıkacak sözle idare edilecek. Biz süper gücüz. Nerede zenginlik kaynakları varsa, nerede Müslümanlar varsa hepsini köleleştireceğiz. Afrika da kim oluyor? O, siyah, biz beyazız. Siyah, beyaza emredemez. O, olsa olsa ancak esir ve köle olur. Kadınlarını şehvetimiz için kullanır, erkeklerini de esir kamplarında çalıştırırız!

Ama öyle bir zaman geldi ki ne ABD, ne Avrupa ve ne de onun uşakları şaşırdılar! Nereden çıktı bu adam? Biz, şimdiye kadar gelen devlet ricalinde böylesini görmedik, bizim yanımızda süt dökmüş kedi gibi olur, bizim emirlerimize boyun eğer ve el pençe divan dururlardı. "Terörü bitireceğiz” diye halka söz verirler, terör yuvalarını bombalıyoruz diye boş arazilere bomba yağdırır, göstermelik birkaç ölüyü gösterir, milletin kalbine su serperlerdi! Çünkü ABD, terörün bitmesini istemiyordu. Yıllarca "hoca” diye lanse ettikleri şaklaban, CIA ajanı çıktı.

"Artık yeter, milleti daha fazla aldatmayın, bu millet aptal değil. Bundan sonraki Türkiye, sizin istediğiniz Türkiye olmayacak. Bizi asla yenemeyeceksiniz. İçimize soktuğunuz hainlerin inlerine inecek ve analarından doğduklarına pişman edeceğiz. Tarihimizi kendimiz yazacak, gündemimizi kendimiz oluşturacak ve etken olacağız. Ortadoğu'da üç beş emperyalist söz sahibi olmayacak, asıl buranın sahipleri olan Müslümanlar söz sahibi haline gelecek.” Diyerek, Allah'ın bir lütfu olarak ortaya çıktı bir yiğit insan! Milletin de beklediği buydu zaten. Bir çeşit, milletin hissine tercüman oldu bu yiğit!

Esasında böyle yiğitlerimizin sayısı epeyce var. Ama bir tanesinin meydana çıkıp; "haydi sevgili kardeşlerim, ben elimi değil, gövdemi taşın altına sokuyorum, bu yola kefenimi giyerek çıktım. Siz de benimle beraber gelmeye var mısınız?” diye kükredi. Millet durur mu? Şimdiye kadar korkuttular, ürküttüler, sindirdiler… bu haykırışı duyan millet, büyük bir teveccühle kahraman insanların peşine takıldı. İyi ki de takılmış!

"Terör bitmez” diyenlere, "Allah'ın izniyle bitecek” dedi ve bitirmek için kolları samimi şekilde sıvadı. İşte TSK ve kahraman askerlerimiz ve güvenlik güçlerimiz bütün kararlılıklarıyla terör yuvalarını bir bir yakıp yıkıyor. Terörle ilgili taş taşın üstünde bırakmıyor ve bırakmayacak! Türkiye'mizde terör bitti. Sınır ötesinde de terörü bitiren askerlerimize Allah'tan muvaffakiyetler dilerim. Bu mücadelede şehadete eren yiğitlerimize de rahmet niyaz eder, peygamberimizin yanında yerlerini aldıklarını belirtmek isterim.

Dünyayı Başına Yıkacağız!