OLDUĞU GİBİ GÖRÜNMEK

"Olduğu gibi” cümlesi; şeffaf olmayı, samimiyeti, içinin ve dışının bir olmasını, kimseye yaranmak için değil, öyle olduğu, hakikat onu gerektirdiği gibi davranış sergilemeyi…anlatır.

Hayatımız ancak böyle güzel tavır sergileyince bir anlam taşır. Diyelim ki; yaptığımız bir işten karşımızdakiler memnun olmadı, içinde tamamen yanlışlar var, bu yüzden bizi eleştiriyorlar. Böyle durumda ne yaparız? Kırk dereden su mu getiririz? Yoksa bin bir türlü yalan söyleyerek kendimizi aklamaya, haklı göstermeye mi çalışırız? Böyle bir yola tevessül edersek; yalan söylemiş, ikiyüzlülük yapmış oluruz. Bu davranış da İslam'ın benimsemediği kötü bir haldir. İşte burada, "Olduğu gibi görünmek” devreye girer, daha doğsrusu girmelidir. Ne pahasına olursa olsun, aleyhimize bile gelişse olaylar asla yalana yönelmemek, riyaya kaçmamak, samimiyetten ayrılmamak güzel olandır.

Bunu yapıyor muyuz? Her daim, "el ne der?”, "Komşuma karşı, arkadaşıma, amirime, üstüme… karşı mahcup olurum” hamakatına kapılmıyor muyuz? Bizleri "el ne der?” putu perişan ediyor. İnsanlar nazarında küçük düşmemizin, iki yakamızın bir araya gizleri sık sık gelmemesinin tek sebebi budur.

Kur'an'ı Kerim; "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” "Zamana yemin olsun ki insan hüsrandadır. Ancak İman eden, ameli salih işleyen, Hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç” ifadeleriyle bizleri sık sık uyarır. "Amel-i Salih” ifadesi, imanla beraber zikredilir. Tek başına; uygulama, samimiyet olmadan, eyleme geçmeden imanın bir yararı olmaz. Kimlik kartımızda; "Müslüman” yazmanın hiçbir faysadı yok. Slogan atarak da neticeye varılmaz.

"Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, "Bir ölür, bin diriliriz”, "Vatan canım sana minnettar”… gibi sözler, eğer uygulama, fiiliyat yoksa sadece sloganda kalır.

Mevlana;

"Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” derken bunu kast eder.

Abdürrahim karakoç;

   

Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

 

Yollar uzun, yollar ince

Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail'ce
Bıçak senden incinmesin.

 

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

 

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin.

 

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.    Diyerek, olduğu gibi görünün demek istiyor.

 

Olduğu gibi görünenler, hem bu dünyada hem de öbür dünyada huzur içinde hayat sürerler. Onların hayatında zikzak yoktur. Bulanmadan akmak onların önem verdiği husustur.

 

 Samimiyet!

 

Tertemiz bembeyaz tortusuz hayat,

Dostların geçtiği yol samimiyet,

Amasız fakatsız korkusuz hayat,

Yıkmayan dökmeyen yel samimiyet!

 

Alnı açık gezer dümdüz saflarda,

Hiç hilafı olmaz asla laflarda,

Her zaman her vakit gözü aflarda,

İnsanca uzanan el samimiyet!

 

Göründüğü gibi gezer dolaşır,

Gönüller fetheder cana ulaşır,

Muhabbetlerle her yana ulaşır,

Sevgiyle sarılan kol samimiyet!

 

Kafanın içinde art niyet yoktur,

Aslından süzülen berraklık çoktur,

İçilen süt gibi bembeyaz aktır,

Riyaları silen sel samimiyet!

 

Kalpleri fetheyle Yunus misali,

Bitmeyen vefada Yusuf emsali,

Mecnunlar içinde Leyla timsali,

Düpedüz dosdoğru kal samimiyet!

 

Elinle dilinle kimseyi kırma,

Şefkat kanadı ger ilgisiz durma,

Günahı setreyle yüzüne vurma,

Elif gibi dimdik ol samimiyet!


Yazarın Diğer Yazıları