Öğretmenler Günü

24 Kasım; "Öğretmenler Günü” olarak kutlanır. Artık bu, gelenek oldu. Her yıl Türkiye'nin her yerinde bu güzel gün çeşitli faaliyetlerle kutlanmakta, öğretmenler bu günü vesile bilerek gönüllerince eğlenmektedir.

Öğretmenler günü vesilesiyle karamsar bir tablo çizip, canınızı sıkmak istemiyorum. Karamsar tablo çizmek kolay. Her şeylere simsiyah bir örtü örter, her şeyi olumsuz açıdan ele alır, kendinizi sütten çıkmış ak kaşık gibi tertemiz kılar, her şeyi karşıdan bekler, bütün suçu başkalarına atar, yarısına kadar boş bardak dersiniz… alın size karamsar tablo!

Ama karamsar tablo çizmeden önce kendimizi öğretmenler olarak bir teste tabi tutsak, öz eleştiriye yönelsek, iğneyi kendimize batırsak daha iyi olmaz mı? Bu, sadece öğretmenler olarak bizlere has bir tutum değil. Hepimizi, her kesimi iligilendiren bir durum. Buna bendeniz; "önce can, sonra canan” diyorum.

Öğretmen; manevi mimar olup, öğrencilerini elinde şekillendirir. Öğrenciler bir hamur gibidir, hangi şekli verirseniz, o şekli alır. Bu açıdan baktığımız zaman ezeli ve ebedi öğretmenin Allah olduğunu görürüz. Çünkü kainata nizam veren, bütün evreni eğiten O'dur. Dünyanın düzen ve eğitimi için insanlar içinden peygamberleri seçmiş, onlar eliyle dünyada; barışın, dostluğun, kardeşliğin, huzurun…sağlanmasında önemli görev üstlenmişlerdir.

Öğretmenlik, peygamber mesleğidir. Bu yüzden hiçbir öğretmenin; inançsız olması düşünülemez. İnançsızlardan olan öğretmenler öğrencilerine ahlak veremez. Vatan sevgisi, bayrak aşkı, ezana hürmet, Kur'an saygısı, milli ve manevi değerlere saygı, inançlı öğretmenler tarafından verilir.

Öğretmen; okuyan, boş vaktini; ilme, eğitime, insan terbiyesine, vatana millete hizmete vakfeden, ülke kalkınmasında elini taşın altına sokmasını bilen, ileri görüşlü, aklını terleten, düşünce geliştiren, öğretmen evlerindeki kütüphaneden, hem kendisi yararlanan, hem de başkalarının yararlanması için çaba gösteren insandır.

Öğretmenin evinde mutlaka kütüphane olmalıdır. Zira okumayan, kitaba el sürmeyen, okuduğunu kaleme almayan, insanlara bilgisini aktarmayan hiçbir öğretmenin olabileceğini zannetmiyorum. Bendenize göre öğretmen; kitap kurdu olan, tefekkürü en birinci ve en önemli görev bilen, dili kalbinde olan insandır.

Öğretmen; "akıl unutur, yazı unutmaz” anlayışıyla hareket edendir. Edebiyat, sanat, kültür, şiir, roman, hikaye… alanlarında hep öğretmenleri görmek, gönül dünyalarını öğretmenin süslediği bir toplum ne güzel toplumdur!

salonlarını, emekli konaklarını, kahvehaneleri mesken tutan, park ve bahçelerde vakit öldürenlere öğretmen denmez.

Öğretmen, toplumun kanaat önderidir. Herkesin saygı gösterdiği, sözüne itimat edilen, verdiği kararlarının gönül huzuruyla benimsendiği, bakışıyla, duruşuyla, sözü ve sohbetiyle insanların; "gerçekten mükemmel bir insan, mutemet kişi” dedikleri bir şahsiyete sahip olmalıdır.

Selam olsun böyle değerli öğretmenlere! Selam olsun; karakteriyle ün yapmış, sevilmiş, saygıya layık kıymetli gönül mimarlarına! Tüm eğitim camiasının öğretmenler gününü tebrik ederim. Öğretmenin günü olmaz. Her gün, her an, her saat, her saniye ve salise… onun günüdür. Bir öğretmen olarak öğretmenler günü sebebiyle yazdığım şiirimi paylaşmak istiyorum;

Can Çiçeklerim!

Çiçeklerim var benim, hasret dağında açan,

Canımdan candır bunlar, hepsi can çiçeklerim,

Yurdumun tarlasından, mis kokular saçan,