Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Hangi mesele olursa olsun, her hangi bir konuda konuşma başladığı zaman, konuşanların ekserisi bilgiçlik taslamaktan, işin uzmanı gibi konuşmaktan, kendisini herkesten üstün görmekten, bilirkişi havasına bürünmekten kendisini alamaz. Sanırsınız ki; bu konuşan, gerçekten işi bilen kişi. Aklınıza ve aklımıza şu soruların gelmemesi mümkün değil;
Soruları uzatmak mümkün. Önemli olan soruları uzatmak değil, hali hazır sorulara doğru dürüst cevap vermek, soruların içini doldurmak asıl olan. Bunun aksini yaparsak şu sözle karşı karşıya kalırız ki çok çetin ve ağır bir sözdür;
"Ne kendi etti rahat, ne verdi dünyaya huzur,
Yıkılıp gitti dünyadan dayansın ehli kubur”
Her zaman söylerim ve her konuşmamda dile getiririm. Zira güncelliğini koruyor. Tahirü'l- Mevlevi, mezar taşına şu sözleri yazdırmış;
"Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim boş gelmedim suç getirdim,
Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,
İki büklüm sırtımda pek güç getirdim”.
Bu kardeşiniz de şöyle der bir şiirinde;
Makama mansıba aldanma sakın,
Ensende soluyor vakit çok yakın,
Ahlaklıca yaşa şerlerden sakın,
Tüm evlere dalar ölüm dediğin!İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?