NEDEN “KEŞKE” DERİZ?

Hayatımız; hatalarla, kusurlarla, günahlarla, kabahatlerle… dolu. Yaşayan her insan mutlaka hataya düşer. "Benim hatam yok” demek, en büyük hatadır. Hatta bu söz, en büyük kibirdir. İnsan; nisyan kelimesinden türemiştir.

Her zaman yatsı namazı sonunda okuduğumuz ve "Amenerrasülü” olarak bildiğimiz, Bakara suresinin 286. ayetinde: "Rabbimiz! Eğer unutur ve hata edersek bizi muaheze etme” diye dua ederiz. Bunu her gün, sık sık tekrarlarız. Ama yine de hata yapanlara olmadık laf söyleriz. Hatanın, insan için olduğunu unutur ve canları yaralarız.

Yalnız şunu da gözden ıraklaştırmamamız lazım; "Hata insan için” diyerek durmadan, inadına, bile bile günaha girmek, tabir yerindeyse Allah'a kafa tutmak, O'nunla savaşmak durumunda kalıyor ve sonunda, "yandım Allah” diyoruz!

Çanakkale savaşında İngiliz komutanı Winston Churchill: "Biz Çanakkale'de Türklerle değil, Allah ile savaştık! Tabi ki yenildik.” Dedi.

Aşağıdaki ayetler, bizi "keşke” dedirtmemeye yöneltmelidir:

 

"Eğer onlar iman edip Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.” (Bakara/ 103)

 

"Ateşin karşısında durdurulup da, "Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden olsak" dedikleri vakit (hallerini) bir görsen!” (En'am/27)

 

"İnkâr edenler, "Keşke Müslüman olsaydık" diye çok arzu edeceklerdir." (Hicr/2)

 

"Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!" (Furkan/28)

 

"Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak." (Şuara/102)

 

 

Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: "Keşke kitabım bana verilmeseydi." (Hâkka/25)

 

"Keşke ölüm her şeyi bitirseydi." (Hâkka/27)

 

"Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, "Keşke toprak olaydım!" diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık."(Nebe'/40)

 

"Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım" der. (Fecr/24)

 

 

 

 

Bu şuurda olursak, "keşke” gayyasına düşmeyiz. Sözün özü; hayatımızı Kur'an ile süsler, İslam'la müzeyyen olursak, yaşarken; kamil insan sıfatını taşır ve ölürken de Şeb-i arus mutluluğunu elde ederiz. Ne mutlu hayatını "inkar ve isyan "keşke”leriyle lekelemeyenlere!

 

 

"Keşke”lerle Kavruluyoruz!

 

O yandan bu yana savruluyoruz,

Her an "Keşke”lerle kavruluyoruz,

Nere gidiyoruz ne oluyoruz?

Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?

 

Nedamet rüzgârı başta esiyor,

Gönüller öldürüp nefes kesiyor,

Her gün binlerce kez ipe asıyor,

Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Mevsim hazan oldu yaprak düşüyor,

Havalar soğudu her yan üşüyor,

Gözler kan ağlıyor yaşlar taşıyor,

Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Bak iki kere iki dört etmiyor,

Ellerde derman yok ayak tutmuyor,

Yediğimiz yemek lezzet katmıyor,

Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?

 

Zamanın kadrini hiç bilemedik,

Ömür boşa gitti ders alamadık,

Yaşları silecek el bulamadık,

Her gün "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Sık sık ölenleri görüyor muyuz?

Allah kelamına varıyor muyuz?

Aklımız "Oku”ya yoruyor muyuz?

Neden "Keşke”lerle kavruluyoruz?

Yazarın Diğer Yazıları