Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Günlük hayatta sık sık kullanırız; "Attığım taş ileri gitmiyor”, "İki yakam bir araya gelmiyor”, "Evimin, işimin bereketi yok”…
Aynı serzenişleri, aynı şikâyetleri, aynı dertleri konuşur ama nasıl giderilmesi gerektiği hususunda kafa yormayız. Ama konuşuruz, bol bol laf üretiriz. Ne hikmetse meseleleri sadece kuru laftan ibaret sanıyoruz. Yalnızca söyleyip de, icraata dökmeden, eyleme geçmeden, elimizi taş altına sokmadan kendiliğinden çözülecek sanıyoruz. Sıkıntımız; Eylemsiz söylem, dil ucu Müslümanlığı, laf olsun beri gelsin anlayışı, dostlar alışverişte görsün hamakatı, toplumda konuşayım da herkes, "ne güzel konuştu” desin düşüncesizliği…
Kur'an, düşünmeyen, aklını terletmeyen, tefekkür etmeyen, zararını faydasını hesap etmeyenlere; "belhum adal” yani "hayvanlardan daha aşağı” olarak belirtir.
Kur'an'la düşünceye girmek, Kur'an'ı tefekkür etmek, Kur'an'ın felsefesini yapmak zorundayız. Bu, Kur'an'la İletişim kurmakla mümkün olur.
Mümin şahsiyet; Kur'an'la iletişim içine girer. Bu, her Ramazan ayında "hatim yarışına girerek, el alem; "ne çok hatim yapmış, ne kadar iyi okuyor” diye iftihar vesilesi yapmakla olmaz. Kur'an'ı, yükseklere koyarak, gelin ve damatların odalarında süs olsun diye nakışlı kaplarda saklamakla şahsiyet elde edemeyiz.
Mümin; aynı zamanda ve her şeyden önce Allah'la iletişim kuran, Kur'an okudukça, Allah'la konuştuğunu bilen insandır.
Kur'an'la iletişime geçen; hurafelerden, akıl ve düşünceye aykırı davranışlardan, ilme ters tutumlardan uzak kalan, Kur'an'ca iletişimi hayat iksiri olarak gören, barışı, kardeşliği, diğer dinlerden olanlara karşı hoşgörüyü, insan sevgisini, adaleti, eşitliği, "veren el” olmayı, "bugün Allah için ne yaptın?” anlayışına ilgisiz kalamayan kimsedir. |
Hasta olan gönüllerimizi, tortu bağlamış ruhlarımızı, içinden çıkılamaz hale gelmiş hayat akışımızı düzene koyacak bir reçeteye ihtiyacımız var. Bunu temin etmedikçe, ne kadar çalışsak, ne kadar mücadele etsek faydasız. Bugün insanlığın çektiği sıkıntı, dünyanın kaynayan kazan oluşunun altında bu reçeteyi kullanmamak yatar.
Temiz toplumun anahtarı; Kur'an'ı yaşamak, hayat iksiri yapmaktır. Çünkü bu ruhla hareket edenler; ticarette hile yapamaz, müşterisine bozuk ve hileli mal veremez, yaya kaldırımlara mal koyup yayaların geçmesine engel olamaz. Teraziyi hileli tutamaz. Faizle alışverişin "haram” olduğu şuuru içindedir. Borçlandığı zaman; yazılı hale getirir ve şahitlendirir. Kur'an'ı gönlüne indirenler; kul hakkı yemez, yiyemez. Bir sorumluluk makamında ise herkese adil davranış sergiler. Bazılarını ihya, bazılarını imha edemez.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET