NE KADAR DOĞRUYUZ?

Rabbimiz Kur'an'da: "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” der. Bu, Kuran sayfaları arasında mı kalıyor? Sadece ayet olarak mı okuyup geçiyoruz? Hz. Peygamber efendimizin:

"Beni hud suresindeki: "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti yaşlandırdı” ifadesi bize bir şey söylemiyor mu? Yine rabbimizin:

"Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” uyarısından kendimize bir mesaj almayacak mıyız? Bu ifadeler bizi titretmeyecek mi? Titretmiyor mu?

Mümin, her yerde, her durumda; Bir makam sahibiyken, devlet yönetirken, belediye başkanıyken, dairede müdürken, fabrikada işçi iken… hülasa hangi işi yaparsak yapalım İnsanlar:

"işte mümin böyle olmalı” diyebilmeli. Dünyanın neresinde olursak olalım, hangi coğrafyada bulunursak bulunalım tüm insanlar bizden emin olmalı, bize güvenmeli, biz güven vermeliliyiz insanlara. Bulunduğumuz ortama güven telkin etmeliyiz.

Bunun için devamlı kendimizi otokontrola tabi tutmalı, hatalarımızı sıfırlama yolunda olmalıyız. Bize bakan huzuru yakalamalı. Bizim davranışlarımızda; sevgiyi, rahatlığı, adaleti, dostluğu, samimiyeti görmelidir.

Konuşmak çok kolay. Bir iki edebi cümle söylediniz mi, insanlar hayran kalır. Topluluk içinde; felsefe yapmak, ben bilirim havalarına girmek, herkese tepeden bakış atmak, "Bulunmaz Bursa kumaşıyım, ben olmazsam olmaz” havalarına girmek, sosyal medyaya; "tanınmış kişi” yazmanın ne doğrulukla, ne samimiyetle, ne alçakgönüllülükle alakası vardır.

   İslâm, güzel ahlaktan ibarettir.  Peygamberimiz; "Mü'min; elinden, dilinden başkalarının zarar görmediği insan” olarak tarif eder mü'mini. Kendisinin; "güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiği” belirtilir. Güzel ahlak; güzel insan demektir. İbadetlerimizin temelinde bu yatar. Değilse Allah'ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur ki. İbadet ederek, hayat çizgimizdeki kırıklıkları, ahlakımızdaki erozyonu gidermek, konumuzun ser levhasını oluşturan kamil insan olmanın yollarını açmaktır. Dinler bunun için, kutsal kitaplar bunun için, emirler ve yasaklar bunun içindir.

Namaz kılıp, oruç tutup, hacca gidip, İslâm'ın beş şartını yerine getirip de, ahlakı mükemmel olmayanların bu hareketlerine Allah'ımız; "Yorgunluk” nazarıyla bakar. Peygamberimiz bunun için şöyle der: "Öyle Kur'an okuyucular vardır ki, Kur'an onlara lanet edecektir”. Güzel ahlakta; "Yapmadığınızı niçin söylersiniz?” ilkesi başta gelir. Peygamberimizin; "Beni Hud suresindeki; "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti kocalttı” dediği ahlak, güzel ahlaktır.

 

Yunus Emre bu hususu şu sözleriyle ne güzel anlatır?

 

"Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil,

Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.”

 

Mevlana, güzel ahlak konusunda şunları söylüyor;

 

 

 

 

"Ben, bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha iyi bir ehliyet görmedim.”

 

"Fazileti, mahareti, hüneri bir tarafa bırak. Bu yolda hizmet ve iyi huy işe yarar.”

 

"Kimde iyi huy varsa kurtulmuştur. Kimin kalbi sırçadansa sınmıştır.”

 

 Ata iyi terbiye ver, kötü huyunu terkettir. Yoksa Padişah(Allah), onu kabul etmez.”

 

"Hilelerle, tedbirlerle çalınmış olan malın vebali, adalet günü çalan adamın boynunda kalır.”

 

"Yalan, kalplerde şüphe uyandırır. Doğru, kalplere emniyet ve neşe verir.”

 

"A cenabet! Mağarada eğri büğrü yatma. Neyin varsa göster. Doğrul, doğru ol.”

 

             Bulamayabilirsin!

Vefadan bîhaber dost, üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Hıçkırıklar içinde bir gün gelir arar da,

O aydınlık yolları bulamayabilirsin!

 

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

 

Canlar canlara muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

 

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,

Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,

Gönül dostlarımızla muhabbet bitmesin hiç,

Sevgi dolu halleri bulamayabilirsin!

 

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,

Aynı yolun yolcusu her birimiz arkadaş,

Davaya baş koymuşuz vatan için tüm sırdaş,

O samimi elleri bulamayabilirsin!               

 

Samimiyet!

Tertemiz bembeyaz tortusuz hayat,
Dostların geçtiği yol samimiyet,
Amasız fakatsız korkusuz hayat,
Yıkmayan dökmeyen yel samimiyet!

 

Alnı açık gezer dümdüz saflarda,
Hiç hilafı olmaz asla laflarda,
Her zaman her vakit gözü aflarda,
İnsanca uzanan el samimiyet!

 

Göründüğü gibi gezer dolaşır,
Gönüller fetheder cana ulaşır,
Muhabbet sunar her yana ulaşır,
Sevgiyle sarılan kol samimiyet!

 

Kafanın içinde art niyet yoktur,
Aslından süzülen berraklık çoktur,
İçilen süt gibi bembeyaz aktır,
Riyaları silen sel samimiyet!

 

Kalpleri fetheyle Yunus misali,
Ahlakta irfanda Yusuf emsali,
Canlara canlar kat Leyla timsali,
Düpedüz dosdoğru kal samimiyet!

 

Elinle dilinle kimseyi kırma,
Şefkat kanadı ger bîgane durma,
Günahı setreyle yüzüne vurma,
Elif gibi dimdik ol samimiyet!


Yazarın Diğer Yazıları