NASIL KIYDINIZ?

Günlerdir Türkiye'yi meşgul etmişti. Bulundu, bulunacak diye merakla bekledik. Her yer en ince detayına kadar incelendi; dere yatakları, ormanlık alanlar, çalılıklar…bu konuda tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ederim.

Nihayet beklenen oldu, oldu ama hepimizi yasa boğdu. Narin yavrumuzun cansız bedeni çuval içinde, üzeri yapraklarla örtülmüş vaziyette, etrafı taşlarla tahkim edilmiş biçimde bulundu. Okula gitmesi gereken, arkadaşlarıyla oynaması icap eden minicik kızımız, kara toprakla buluştu. İnsanın üzülmemesi, yasa boğulmaması mümkün değil. Evet ölüm Allah'ın emri, fakat bu şekilde hunharca, canice, merhametsiz biçimde bir cana kıymak hangi kitapta yazılı?

Rabbim, narin yavrumuza rahmet eylesin. Ancak "Neden?” Diye sormadan da edemiyor insan. Evet "Neden? Niçin?” suçsuz, günahsız, masum canlara kıyılıyor? Canı veren de, alan da Allah'tır. Hele küçücük bir cana, bazı gerçekleri örtbas etmek maksadıyla öz yavrusunu, en yakınını, annesini, babasını, kardeşini… sebepsiz yere öldürmenin izahı olabilir mi?

Bunun dışında eğer; dine, imana, vatana, millete, kutsal değerlere, birlik ve bütünlüğümüze kast etmek söz konusuysa o zaman huzurun tesisi için o zararlı varlıklar imha edilir. Bunu da yetkili kişi ve kurumlar yapar. Her önüne gelen cana kıyamaz. Kanunlar neyi emrediyorsa, hukuk ne diyorsa ona göre hareket edilir. Hukuka uyulmazsa anarşi ortaya çıkar, kaos hasıl olur.

Ancak şu hususu belirtmekte fayda var; Anayasamıza idam cezası yeniden girmeli. Girmeli ki Narin kızımızı hunharca öldürenler, bu cezaya çarptırılsın. İdam olmadıkça, hapiste yatırmanın anlamı yok. Çünkü gerekli cezayı çektikten sonra yine aynı haltı karıştırırlar. Onun için; "Kısasta hayat var” der Kur'anımız.

Caydırıcı cezalar olmalı ki insanlar rahat etsin, huzur içinde yaşasın. Rabbimiz: "Toplumun huzurunu kaçıranlara acıyacağınız tutmasın” buyurur. Toplumun menfaati için zararlı, tehlikeli olanlar imha edilir. Temiz toplum böyle ortaya çıkar.

İlahi kelama, Allah'ın talimatına kulak vermeyen toplumlar huzuru yakalayamaz. Vicdanı imanla sulanmayan, Yaratanın her yerde, her zaman görüp bildiğini, duyduğunu, bilen ve bu şuuru içine yerleştirenlerde şefkat, merhamet, acıma hissi zirvede olur.

Vicdan yoksa namaz da kılsan, hacca da gitsen bir anlam ifade etmez. Ahlaksızların, merhametsizlerin kıldığı namaz namaz değil sadece bir yorgunluk ve gösteriştir. Allah böyle riyakârlardan eylemesin. Ferasetli, irfanı yüksek, kamil insanların yer aldığı insanlarla birlikte olmayı nasip etsin Rabbimiz.

 

 

 

 

Kaybettik!

 

Hoş kahveler içtik, dost hanesinden,

Telve dilde kaldı, nazı kaybettik,

Muhabbete daldık, şahanesinden,

Dost mazide kaldı, özü kaybettik!

 

Çok yakılar sardık, dert gitsin diye,

Merhemlerden sürdük, berkitsin diye,

Onulmaz yarayı, terk etsin diye,

Güzel temenniyi, sözü kaybettik!


Eğlendik ve güldük, safiyane hep,

Canana göz olduk, sahiyane hep,

Ahbaba can bulduk, dahiyane hep,

Sabırlarımızı, nazı kaybettik!

 

Gülmeyi kâr kıldık, mutlu gün için,

Maskeyi yar bildik, kutlu gün için,

Dostla bahar bulduk, tatlı gün için,

Sevinç tasa oldu, bizi kaybettik!

 

Kalp sevgiyi sildi, tekliyor şimdi,

Sevgi rafta kaldı, bekliyor şimdi,

Nadide yerinde saklıyor şimdi,

Hasretler içinde, sizi kaybettik!


Yazarın Diğer Yazıları