Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453 tarihinde Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in, II. Mehmet önderliğindeki Osmanlı ordusu tarafından alınmasıdır. Daha sonra şehir Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış ve İstanbul'un fethi ile 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu sona ermiş, Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ sürecine geçilmiştir.
İstanbul'un fethini sıradan bir fetih olarak göremeyiz. O, bir idealdir Müslümanlar için. Zira Hz. Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olmuş önemli bir şehirdir. O yüzden ilk İslami dönemden itibaren Bizans ve İstanbul'a yönelik seferler başlamıştır. Emeviler döneminde 3 kez, Abbasiler döneminde de bir kez şehir kuşatılmış ancak surlar nedeniyle fethedilememiştir.
Türklerin İslamiyeti kabulü ve Anadolu'nun Türk yurdu oluşuyla birlikte artık İstanbul 11. yüzyıldan itibaren Müslüman Türklerin de hedefi olmuştur.
Bizans, Osmanlı için bir tehditti. Sultan Mehmet tahta çıktıktan sonra ilk hedefi İstanbul'u fethetmekti. Sultan Mehmet, Manisa'daki şehzadelik döneminden itibaren İstanbul'un fethini düşünmeye, planlar yapmaya başlamıştı.
2. Mehmet çok zeki, tarihi çok iyi bilen, büyük cihangirlerin hayatlarını okuyan, İstanbul kuşatmalarındaki başarısızlık sebeplerini de incelemiş bir hükümdardı. Şehrin nasıl fetih edileceği konusunda ciddi bir hazırlık yapmayı planlamıştı kafasında. Hükümdar olur olmaz Yıldırım Beyazıt'ın inşa ettirdiği Anadolu Hisarı karşısına Rumeli Hisarı'nı 1452 yılı başlarında yaptırdı. Böylece 2. Mehmet, Bizans'a Karadeniz'den deniz yolu ile gelebilecek askeri yardımın önünü kesmek istemişti.
İstanbul'a hakim olan, boğazlara, Karadeniz, Akdeniz ve Ege'ye hakim olacaktır. Orta Çağ'da Bizans ve Venedik ticareti hep İstanbul merkezliydi. Sultan 2. Mehmet, böylece ticaretin de merkezini fethetmiş olacaktı. Bunun yanında Ortodoksluğun en önemli merkeziydi İstanbul. Asırlarca devam eden Hristiyanlık-Müslümanlık mücadeleleri yaşanmıştı. Bu fetih, üstünlüğün göstergesidir.
İstanbul alınmasaydı Osmanlı kuruluşunu tamamlayamazdı. O yönüyle İstanbul'un fethi çok önemli. İstanbul'un fethiyle, İslam dünyasının hayali gerçekleşti. Fetih sonrasında, doğuya bilhassa Memlük sultanına, İran şahına ve Hindistan'a fetihnameler gönderdi ve İstanbul'un fethi olumlu karşılandı. Batı dünyasında da bir korku, heyecan ve üzüntü meydana geldi. O dönemin Batısı, adeta günümüzün İslam dünyası gibi parçalanmış haldeydi. Aralarında bir haçlı birliği oluşturmak için bazı girişimlerde bulunuldu ama bu gerçekleşmedi. Doğuda sevinç ve neşe, batıda üzüntüye neden oldu İstanbul'un fethi.
Anadolu'yum!
Ezelden beri, Anadolu eriyim,
Türkoğlu Türk'üm, yiğit Anadolu'yum,
Burada yerim, Türkiye neferiyim,
Türkoğlu Türk'üm, yiğit Anadolu'yum!
Dört tarafımdan, düşmanla kuşatıldım,
Susuz kondum hep, yokuşta susatıldım,
Susmadım asla, korkusuzca atıldım,
Türkoğlu Türk'üm, yiğit Anadolu'yum!
Kahraman ülke, civan Ana doluyum,
Tüm zerrelerim, korku verir düşmana,
Hain değemez, bu mübarek toprağa,
Türkoğlu Türk'üm, yiğit Anadolu'yum!
Hak erenleri, Allah dostları kurdu,
Türkiye'm benim, fatihle dolu ordu,
Can şehitlerin, kefensizlerin yurdu.
Türkoğlu Türk'üm, yiğit Anadolu'yum!
İki Kıta İstanbul
Tepelere vurulmuş, İslami ayar,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Şehadetle kurulmuş, bu güzel diyar,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Kadıköy ve Sarıyer, bir de Kanlıca,
Sultan Ahmet, Orta Köy ve de Çamlıca,
Rahmanı haykırırlar, bize şanlıca,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Hak denizden de gelir, koşar imdada,
Rabbim kısmetler verir, düşer deryada,
Bir kent ki emsali yok, yaşar dünyada,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Minare yükseliyor, her bir kesimde,
Müezzin sesleniyor, ezan sesinde,
Müminler besleniyor, Hak nefesinde,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Anadolu hisarı, görkemli durur,
Rumeli'ye bakışır, heybetli oturur,
Boğaz'a bu yakışır, ihtişam ve sürur,
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Fatih'le İslamlaştı, İslam bol oldu,
Kostantinopolis'ti, İstanbul oldu,
Eyüp Sultan fetihle, bu şehri buldu
İki kıta İstanbul, tarih her yanı!
Yiğitlerimiz Var
Ölümden korkmayan, bir milletiz biz,
Yiğitlerimiz var, her ilimizden
Barışla yaşayan, bir devletiz biz
Yiğitlerimiz var, her ilimizden!
Her taşı kaldırsan, şehitler çıkar
Hak için ölürler, hak için bakar
Vatan yapmak için, düşmanı yakar,
Yiğitlerimiz var, her ilimizden!
Tüm Anadolu'dan, Türk'ün boyundan,
Ülke sevgisi hiç, bitmez soyundan,
Gaza ve şehadet, gitmez huyundan,
Yiğitlerimiz var, her ilimizden!
Ülkeleri sular, bizim arkımız,
Şanlı bir milletiz, budur farkımız,
Hak rızası için, döner çarkımız,
Yiğitlerimiz var, her ilimizden!
Ezanlarımızı, dindiremezler,
Bu şanlı bayrağı, indiremezler,
Vatan sevgisini, söndüremezler,
Yiğitlerimiz var, her ilimizden!AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET