Müslüman Mıymıntı Olmaz!
Kur'an; Müslümanların ilkeler kitabıdır. Düşünmeye, fikir üretmeye, akıl yormaya yönelik ayetler, "temiz toplum oluşturmak ve adam olma”yı öne çıkaran ilahi fermanlarla doludur. Müslüman; düşünen, fikir üreten, beyni terleyen, dertli insandır. Toplumun derdi, Müslümanın derdidir. Toplumla ilgilenmeyen, olumsuzluklara ses çıkarmayan, olumlu olaylara ilgisiz kalan, bana neci tavırlar… müslümana yakışmaz. Kur'an, mıymıntı Müslüman istemez. İnceleyin peygamberlerin hayatını; hiçbirisi bir köşeye çekilip toplum meselelerine ilgisiz kalmamışlardır. Kur'an; insanı inşa eder. Bu, "Ne olursan ol gel, İster kâfir, ister putperest, İster yüzbin kere tövbeni bozsan da yine gel, Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir.” İlkesine uygun bir hayat çizgisi içinde olmayı öğütler. Müslümanlık, sözle olmaz. Kimlikte; "Müslüman” yazması da işi değiştirmez. Kur'anî ilkeler, bizim; dinamik, uyanık, düşmanlarına karşı dimdik ayakta durmayı, kendi bindiği dalı kesmemeyi ister. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını teneffüs ettiği, nimetlerinden yararlandığı, kazancını temin ettiği ülkesini düşmana şikayet etmeyi en büyük rezalet sayar! Topluca, elimizi taşın altına sokmayı öğütler. İsterseniz Kur'anî ilkelerden bir kaç tane örnek verelim: "Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibisin!” (Mümtehine/5) "Sakın, Allah'la beraber başka ilahlara yalvarma!” (Şuara/213) "İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra peygamber'e karşı gelenler, hiçbir şekilde Allah'a zarar veremezler. Allah, onların amellerini boşa çıkaracaktır.” (Muhammed/32) "Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107) "Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen âhiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.” (Mümtehine/ 13) "Onlar, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır!” (Saff/8) "Tevrat'la yükümlü tutulup da, onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez!” ( Cum'a/ 5) "De ki; "Eğer biliyorsanız söyleyin. Yer ve yerde bulunanlar kime aittir? "Allah'ın” diyecekler. "Öyleyse siz hiç düşünüp öğüt almaz mısınız?” (Müminun/84-85) "Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Dönüş de ancak O'nadır.” (Nur/42)
Yazarın Diğer Yazıları