Münafıkların Maskesi Bir Kere Daha İndi

Aslında işin içinde iş var! herkes de biliyor; yıllarca ülkeyi bölüp, fitneye kurban götürdüler! Anlayışlarına göre; “Müslüman, vatansever, inançlı insanların devlet yönetiminde bulunması”nı istemediler! Namaz kılan, oruç tutan, eşinin başı örtülü Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan ve milletvekilini içlerine sindiremediler! Onlara göre başı örtülü hanım; hizmetçi olurdu! Ayak işlerine bakardı ve bakmalıydı! Müslüman zengin olmamalıydı, şirket ve holding kurmamalı, insanlara hükmetmemeliydi!..
Allah’a sonsuz şükürler olsun ki bütün bu yamuk ve çarpık anlayışlar mazide kaldı! Halkımız, yamuk ve çarpık zihniyetlileri saf dışı etti!
Ama fitne yine de durmuyor! Bir zaman oluyor; hükümetle Fethullah Gülen grubunun arasını açmak için her türlü argümanları kullanıyorlar! Hatta hükümet içinde bir kırgınlık olduğu zaman, “tamam, hükümette çatlak var, bölünüyorlar” diye sevinçten el ovuşturanları görüyoruz! İşte böyle bir fitneye karşı verilen cevabı aşağıya alıyorum. Alıyorum ki halkımız bir kez daha bunların maskesinin nasıl indiğini görmüş olsun;       
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı 'ndan yapılan açıklama;
Bilindiği üzere, ülkemiz birden fazla seçimin gerçekleşeceği önemli bir döneme yaklaşmaktadır. Ülkenin seçim sath-ı mâiline girmiş olması, doğal olarak pek çok tartışmayı ve düşünceyi gündeme getirmektedir. Bu çok seslilik demokratik bir toplum olmanın tabii sonucudur.
Yaklaşan seçim atmosferinin de etkisi ile Hizmet Hareketi’nin “siyasi parti kurmak için çalışma içinde” olduğuna dair bir iddia değişik kişilerce, farklı mahfillerde dile getirilmektedir.


Ancak bu sığ ve gerçeklikten uzak iddialar, Türkiye’de siyaseti; gayesi insanlığa hizmet olan Câmiayı anlamak için gerekli asgari sosyal dinamikleri okuyamamanın bir neticesidir. Doğrusu, hem Türkiye’nin hem de Hizmete gönül vermiş Câmia’nın sosyolojik temellerini anlayamayan kişilerin böylesi iddialarının belirli çevrelerce itibar görmesi üzüntü ve şaşkınlık vericidir.
Bütün imkânlarını ve enerjisini, hem Türkiye hem de dünyanın pek çok ülkesinde insanlığın barışına hizmet etmek için kullanan Câmia’nın, parti kurmak gibi bir gündemi yoktur ve olmayacaktır. Hizmet, her zaman olduğu gibi bugün de gönüllülerinin enerjilerini, sadece insanlığın barış ve huzur içinde birlikte yaşama kültürünü inşa edecek sivil zemindeki projelere yoğunlaştırmasını teşvik eder.
Yaklaşan seçim sürecinde, benzer iddiaların artarak devam edeceği mülahazasıyla, Câmia’nın siyasetle olan ilişkisi konusunda bazı noktalara dikkat çekmekte fayda görüyoruz.


1. Farklı siyasi düşüncelerden gönüllü destekçilere sahip olan Câmia’nın; bir siyasi parti kurması, kurdurması ya da zaman zaman dile getirilen ve asılsız bir iddia olan herhangi bir partiye angaje olması, hem teorik hem de pratik olarak kesinlikle söz konusu değildir.
2. İnsanlığa hizmet etmekten başka gayesi olmayan bu Câmia, kendisine gönül veren insanların siyasetle münasebetlerini, değerler ve ilkeler üzerinden tanımlamasını tavsiye eder. Bunlar; insan hakları, demokrasi, şeffaf ve adil yönetim, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, inanç ve ifade özgürlüğü gibi değerlerdir. Ve bu değerleri hakkıyla temsil eden bütün siyasi partiler tercih sebebidir.
3. Öte yandan siyaset yapmak elbette meşru ve memleket için faydalıdır. Bu nedenle Câmia’nın kültür havzasından etkilenmiş bir ferdin ‘şahsi tercihi ile’ aktif siyaset yapması son derece tabiidir. Câmia’nın bir “parti kurmayacağı ve herhangi bir partiye angaje olmayacağı” ilkesi ile Hizmete gönül vermiş kişilerin bireysel tercihleriyle aktif siyaset yapabileceği konuları birbirine karıştırılmamalıdır.
Saygılarımızla.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
Bilinmesi gereken bir şey var; “bir fasık bir haber getirdiği zaman onu araştırın” ilkesine göre davranmak. Her söylenen doğru değildir. Özellikle söyleyene, haberi ortaya atana ve toplum tarafından nasıl karşılandıklarına bakmak lazım. bu ülkeye yapılanları, gözü olan görür, aklı olan anlar, beyni olan düşünür!...


Yazarın Diğer Yazıları