Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Bu hususta bir anekdotumu aktarmak istiyorum. Selçuk Üniversitesi Kitap Fuarında TYB standında kitap imza günüm vardı. Standa tanınmış bir yazar geldi, kitaplarımı incelemeye başladı. Bendeniz;
-"Hoş geldiniz, nasılsınız? " dedim. Demem gerekti. Zira misafirdi. Misafire Güleryüz, tatlı dil kullanmak, gereken hassasiyeti göstermek gerekti. Öyle yapmak durumunda oldum. Fakat, yazar da tık yok, iyi veya kötü, "hoş geldiniz” kelamına karşı her hangi bir cevap alamadım. Bu yazar, bir yayınevine kitaplarını imzalamaya gelmiş. Yanında da bir akademisyen vardı. O muhterem de imza için gelmiş!
Üzüldüm, hem de çok üzüldüm. Yanımdaki şair yazar arkadaşım;
-"Kazım hocam çok kötü oldun, aldırma” diyerek beni teselli etti. Halbuki, biz yazarlar, gelenlere, -"hoş geldiniz, nasılsınız?” diyerek karşılarız. Bu hareketimizle kaybettiğimiz bir şey mi var? Küçülüyor muyuz? Yazarlığımıza halel mi geliyor?
Aynı standı paylaştığımız şair arkadaşımın Tayyip Sağ'ın yazdığı şu şiir çok şey anlatıyor;
Bir Gül Alabildin mi?
Ne görüp geçirdin ey insanoğlu,
Şu fani dünyaya doyabildin mi?
Bunca çaba, bunca uğraş boşuna,
Kefenden gayrı mal alabildin mi?
Sağlığında ocağını yaktılar,
Öldüğün gün, koru duman yaptılar,
Tabutun ardından ağıt yaktılar,
Bu dünyadan bir ders alabildin mi?
……………………………….
kulun Allah'ın azabından emin olduğunu gösterir. Azaptan emin olmak ise felâketlerin en büyüğüdür. Tevazu ise Allah'tan korkmayı ifade eder. Bu korku ise, saadetin rehberi ve âletidir. (İmam Gazali)
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?