KUR’AN İLKELERİ BİZLERE BARIŞ SAĞLAR

İbret almak için bakan Müslüman, insanın yaratılış safhalarını, vücudundaki benzersiz sistemleri, çevresindeki diğer canlıları, yeryüzünü, gökyüzünü, atomun moleküllerini, Güneş Sistemini ve en minik detaydan en büyük fezaya kadar daha birçok şeyin üzerine tefekkür eder ve baktığı her şeyde Allah'ın (c.c.) kudretini görebilir.

Hadiselere ibret nazarıyla bakıp bir sonuç çıkarması, her olayın yaratıcısının Rabbimiz olduğunu bilince hayat tarzımız değişiyor. Bir başka bakıyoruz insanlara, olaylara, tabiata...

Nuh tufanı, Lût kavminin, homoseksüel ilişkileri sonunda yerin dibine batması, Firavun ve Firavun zihniyetlerin, insanlara zulmü sonucunda denizde boğulup sulara gark olması, Allah'ın varlık ve birliğini inkâr eden, onun idaresi altındaki dünyayı, evreni kafasına göre düzenlemeye çalışan, "Allah dünyaya karışmasın, o, ahiret işine baksın” diyerek hadsizce tavır sergileyenler, dünyevi gücün her şey olduğu vehmine kapılanların akıllarını başlarına alması gerektiğini anlatır Kur'an'ımız.

Kur'an; inancı düzeltmek, ahlakı güzelleştirmek, dünya hayatını düzene koymak, ilahi irade, rıza ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ebedi mutluluklarını kazandırmak için gönderilmiştir. Temiz toplumun anahtarı; Kur'an'ca yaşamakta yani Kur'an'la iletişimdedir. Çünkü bu ruhla iletişime girenler; ticarette hile yapamaz, müşterisine bozuk ve hileli mal veremez, yaya kaldırımlara mal koyup yayaların geçmesine engel olamaz. Teraziyi hileli tutamaz. Faizle alışverişin "haram” olduğu şuuru içindedir. Borçlandığı zaman; yazılı hale getirir ve şahitlendirir.

"Onlar, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır!” (Saff/8)

"Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden, putperest kafirlerden, dininizi alaya ve eğlenceye alanlarla asla dost olmayın….”(Mâide/57)

"Sakın, Allah'la beraber başka ilahlara yalvarma!” (Şuara/213)

"Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107)

Yazıma eklediğim bu dört ayet, Müslümanların; dinamik, uyanık, şuurlu, aksiyon insanı, faal ve etkin olmasını emrediyor. Her ilkesi, her ayet ve mesajı; "Ey Müslümanlar ve ey insanlık! Aklınızı başınıza alın. Sizin kökünüze dinamit koyacak, özünüzü kemirecek, köleleştirecek, dünyayı size dar edecek… olan tagutlara boyun eğmeyin. Tagutların sistemine tabi olmayın. Siz gündem olmayın, gündemi siz oluşturun. Edilgen değil, etken olun. Tarihi siz meydana getirin. Gerektiği zaman masaya yumruğunuzu vurmayı bilin. Mıymıntılık yapmayın. Bakınız Peygamberlerin hayatına; hiç birisinin bir köşede oturup ses çıkarmaksızın olayları seyrettiğini göremezsiniz…” şeklindedir.

1000. son günlerin önemli konusu; Gazze! Gazze'de olanlara; "bize ne bu sorun Arapların sorunu. Araplar Türkleri arkadan vurdu. Onlara acınmaz. Ne halleri varsa görsünler…” deme lüksümüz var mı? Halbuki Kur'an: "Müslüman, Müslümanın kardeşidir” diyor. Yine Kur'an Arapça indirilmiştir. Buna karşılık içinde asla Araplaşmaya, Arap hayranlığına ait bir tek ayet ve cümle göremezsiniz. "Biz sizi bir erkekle bir dşiden yarattık, tanışasınız diye sizi kabilelere ayırdık” derken içinde her hangi bir biçimde Arap sevdalılığı, Arap hayranlığı bulunmmaktadır. Gazze, insanlık sorunudur. Müslüman insanlık sorununa çözüm bulmaya çalışan insandır. Dünyanın her hangi bir yerindeki problem Müslümanın yüreğini yakıyor, yakmalıdır.

Gazze!

Osmanlının huzur diyarıydı hep,

Şimdi artık zehir soluyor Gazze,

Eskiden dostluğun miyarıydı hep,

Toplu mezarlara doluyor Gazze!

Her dinden insanlar kenetlenirdi,

Medeniyet ile kanatlanırdı,

İlimle irfanla çağ atlanırdı,

Her an ilgisiz kalıyor Gazze!

Haçlı çakalları kırdı kolunu,

İftiralar ile kesti yolunu,

Gazele döndürdü bahar gülünü,

Ayazda kalan el oluyor Gazze!

İnsanlık sorunu ferdî değil ki,

Bu, yalnız Arabın derdi değil ki,

Filistin, İsrail yurdu değil ki,

İslam bahçesinde soluyor Gazze!

Arz-ı Mev'ud yalanlarına kanan,

Siyonizmin ateşiyle yanan,

Şeytanların iğvasına inanan,

Dosttan(!) vefasızlık buluyor Gazze!

Hanumanlara saldırıyor kâfir,

Can fidanları solduruyor kâfir,

Harabelerle dolduruyor kâfir,