Konya’nın Tarihi Mahalleleri Ve İsimlerinin Anlamları

Bir süre önce; “KONYA SEMT, MAHALLE, YER İSİMLERİ ANLAMLARI VE TARİHÇELERİ” adıyla bir çalışma yapmıştım. Renkli ve resimli olacaktı. Neredeyse kitap aşamasına gelmişti. Kitabı basacak olan yayınevi; “hocam kitabı basamayacağım” diyerek mazeretini beyan etti.


Hatta o zaman belediyelere başvurduğunu ve onlardan cevap alamadığını da söyledi. Yapacak bir şey yoktu. Çalışmayı geri çekmek zorunda kaldım.
Çalışmamda; Konya merkez ilçelerinde bulunan mahalle, semt ve yer isimleri ve diğer ilçeler var. Asıl bendenizi ilgilendiren ve heyecanlandıran husus; mahallelerin bu isimlerinin nereden geldiği? Niçin böyle bir isim verildiğidir.  Merkez ilçeleri ve diğerlerini alfabetik sıra izleyerek kaleme almaya çalıştım. Mesela bu konuda örnek verecek olursak, Karatay ilçesindeki mahallelerden başlayabiliriz;   
Karatay İsmi


Karatay İlçesi Adını, Anadolu Selçuklu Devlet Adamlarından Celalettin Karatay’dan almaktadır. Celalettin Karatay, Anadolu Selçuklu Şehzadelerinin taht kavgalarına son vererek 1249- 1254 yılları arasında Devleti birlikte yönetmelerini sağlayan büyük bir devlet adamıdır. Hayatı, ilk dönemi hakkında fazla bilgiye sahip olmadığımız Celalettin Karatay, I. İzzettin Keykâvus döneminde “Devat Emirliği” (Gizli Belgeleri Yazma ve Koruma görevi) ve ordu Komutanı olarak görev yaptı. I. Alaaddin Keykubat döneminde “Taşıthane Emiri” (Leğencibaşı) olarak, yaklaşık 18 yıl çalıştı.
Gıyaseddin Keyhüsrev’in emirlerinden Sadeddin Köpek’in kışkırtması sonucu, birçok devlet adamıyla birlikte sürgüne gönderildi. Sadeddin Köpek’in öldürülmesinden sonra da geri dönerek, eski görevinin yanı sıra, “Hazine-i Hassa” emirliğini de üstlenerek, göreve tekrar başladı. Karatay Medresesi, yaptırmış olduğu önemli eserlerdendir.


İlçenin kuruluşu; Bakanlar Kurulunun 20.06. 1987 tarih ve 3399 nolu kararı ile Konya Belediyesi, Büyükşehir statüsüne geçmiş ve Büyükşehir’e bağlı 3 merkez ilçe ihdas edilmiştir. Bu üç merkez ilçeden birisi de Karatay ilçesidir.
Karatay ilçesi; düz ve ova şeklindedir. En yüksek yeri Aksaray yolu üzerindeki Bozdağdır. İklimi karasaldır. Bölgenin Obruk yöresi, yayla karakteri taşır. Obruk köyü yakınlarında küçük bir Obruk Gölü bulunmaktadır. Turizmin her mevsim canlı kalmasını sağlayan ve ülkemizde yerli ve yabancı turistler tarafından devamlı ziyaret edilen Mevlâna Müzesi, Mevlâna Celaleddin Rumi’nin arkadaşı ve yetişmesinde büyük emeği geçen Şems-i Tebrizi’nin mezarı, Karatay ilçesindedir.
Ahmet Dede


Ahmet Eflaki’nin; “Menakıbu’l Ârifin” isimli eserinde geçen Ahmet Fakih, adına Şeyh Alaman mahallesinde bir zaviye ve mescid yaptırılmış olup, Hocacihan mezarlığında yatmaktadır.1
Konya ve çevresinde birçok Ahmet Fakih bulunmaktadır. Bu da bunlardan birisidir. Bu mahalleye; “Ahmet Dede” ismini veren zatın da, bu olma ihtimali kuvvetlidir.


Ayrıca Mevlevi şairlerinden olan bir Ahmet Dede vardır. Ahmed Dede’nin kerametlerinden söz edilir. Âlim bir zattır.2
Ahmet Dede mahallesinde; Ahmet Dede Mektebi bulunuyordu. 1889 yılında Sıbyan mektebi olarak eğitim öğretime açıldı. Ahmet Dede’nin, Müneccimbaşı Ahmet Dede olduğu bilinmektedir.
Ahmet dede Mahallesi; Hacı Hasan Başı caddesi, Ovaloğlu Caddesi arasında yer alan eski bir mahalledir. Mahallede; Mihriva fazl Camii, Mithat Paşa Camii ve Nakiboğlu hastanesi vardır.
Ahmet Fakih
Selçuklu’dan günümüze intikal eden tarihi mahallelerdendir. Konya kalesinin Eski Aksaray kapısı (Konya surları) önünde yer alan, güneyde Durak Fakıh, doğuda Ovaloğlu, kuzeyde Bağ Evliya, Kuzeydoğuda Ahmet Dede, batıda Sırçalı Mescid Mahalleleriyle çevrilidir. Son mahalle düzenlemelerine göre, Ovaloğlu, Ahmet Dede, Sırçalı Mescid, Bağ Evliya, Darıcalar, Sarnıç, Zincirlikuyu çelebi mahalleleri birleştirilerek Nakiboğlu Mahallesi adını almıştır. Mahalle adını Selçuklu Dönemi bilginlerinden Ahmet fakih’ten aldığı anlaşılmaktadır. 3  
Selçuklu Döneminde beş ayrı Ahmet Fakih bulunmaktadır. Bunlardan birisi Azerbaycanlıdır. Diğer dördünden hangisinin mahalleye adını verdiği kesin olarak bilinmemektedir. 1846 tarihli temettuat kayıtlarında mahalle; Ahmet fakı şeklinde geçmekte ve mahallede yirmi sekiz mükellef ismi bulunmaktadır. 4
Anadolu’da Oğuz-Türkmen Türkçesi’nin ilk temsilcileri arasında adı geçen ve Konya’da yaşadığı bilinen Ahmet Fakih hakkındaki bilgiler genellikle Mevlevi ve Bektaşi kaynaklarına dayanmaktadır.
Kaynaklar dikkatli bir şekilde incelenip değerlendirildiğinde, adı Hâce Ahmet Fakih ve Sultan Hâce Fakih şekillerinde geçen kişinin: a) Kutbü’d-din, Kutbü’ş-şark ve’l- garb, kutbü’l – büdela, Seyyidü’l- meczubin, Kıdvetü’l- abdal gibi farklı unvanlarla kaydedildiği; b) Konya’ya geldiği yerin Azerbaycan ve horasan gibi değişik bölgeler olarak gösterildiği; c) ölüm tarihi için 618 ( 1221) ve 650 (1252) gibi çeşitli yılların zikredildiği; d) mezarlarının Tebriz’de Asbust (Esbust) köyü, Konya’da Akşehir ve Hoca Fakih yöresi gibi birbirinden uzak yerlerde bulunduğu hususları dikkat çekmekte ve sonuçta en az beş ayrı kişinin bu adı taşımış olduğu ve bunların birbirine karıştırıldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır.5
Ak Çeşme
Karatay ilçesinin merkezi mahallelerinden biri olan Ak Çeşme Mahallesi, doğuda Şükran ve hacı Fettah mahalleleri, güneyde Kerim Dede mahallesi, kuzeyde Aziziye mahallesi ile çevrilidir. Mahalle, 2008 yılında yapılan mahallelerin yeniden düzenlenmesi sonucunda, Fakı dede, Yunus oğlu, Çukur, Abacı Seyit, Piri Esat Kabasakal mahalleleriyle birleştirilerek daha da büyütülmüş, yanı sıra yeni yapılan Karatay Belediyesi Binası, Karatay Otobüs terminali ve iş merkezi, mahallenin içine dahil olmuştur.


Konya’yı çevreleyen dış surların hemen yanında olan bu mahallenin ismi, 1659 tarihli Şer’iyye Sicilinde geçmektedir. 1846 tarihli Temettuat Defterlerinde de  Ak çeşme, on  dokuzuncu mahalle olarak kayıtlıdır.6


Ak Çeşme Mahallesi; burada bulunan bir çeşmeden adını almaktadır. Ak Çeşme denmesinin sebebi ise; çeşmenin beyaz, düzgün taşlarla H, 963, M, 1555 yılında Ali Paşa tarafından yapılmasıdır.7


Adı geçen çeşme; Mevlâna önünden, üçler mezarlığının sağından, batısındaki yoldan ilerlerken, sağdadır.
Dr. J.H. Loytved; Ak Çeşme mahallesinde Mahmut Dede’nin mezar taşını gördüğünü belirtir. Kanuni devri defterlerinde bu mahalleye; “Mahmut Dede Mahallesi” adı verilmişti.8
Araplar


723 yılında Araplar tarafından istila edilen Konya, 787’deki İznik Konsilinde de temsil edilmiştir.
Arapların daha 704-705’te Konya’yı istila ettikleri düşünülürse, Dış Kale Surları içindeki kent gelişiminin gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkar.9
Araplar, Karatay ilçesine bağlı bir mahalle olsa da halk arasında bir semt olarak kendisiyle beraber; Büyük Sinan, Orta Sinan, Küçük Sinan, Karacığan, Karakayış, Kayacık Araplar, Nehri Kâfur, Evler Ucu gibi beş altı mahallenin ortak adıdır.


Yakın tarihle uğraşanların arşive dayanarak söylediklerine göre; Suriye, Mısır gibi Osmanlı’ya bağlı bölgelerde meydana gelen Arap milliyetçiliği hareketleri sebebiyle binlerce aile devlet eliyle Konya’ya sürgüne gönderilmiştir. Araplar mahallesi ahalisi zamanla civar köylerden gelen göçlerle karışmıştır. 10 Hacı Hasan Başı’ndan başlayarak, Jandarma Komutanlığına kadar genişleyen bölgeye “Araplar” denir. Bu konuda halkın değişik görüşleri olmakla birlikte bir bölümünü yukarıda anlattığımız hususlar, biraz olsun gerçekliği yansıtır kanaatindeyim.


Zamanında Konya’da Arapların yaşadığı kesin. Hatta Arap mezarları bulunmuştur. Bunu doğrulayan bir görüş de; Araboğlu Makasına ismini veren, Avukat Araboğlu Kosti’nin yaşadığıdır. Çimento Fabrikasının yanında; “Arap Deresi” olduğu, Arap öldüren isimli semtte de bir Arab’ın veya Arapların öldürüldüğü rivayetleri de söz konusudur.
Diğer mahalleler de böyle sırayla gidiyor.


Yazarın Diğer Yazıları