KONYA’MIZIN KÜLTÜR ELÇİSİ

Kültür deyince ilk akla gelen isimdir o. Kime sorsak, kültürden dem vursak hep aynı ismi terennüm ederler. Diyebilirim ki kültüre sevdalanmış, kültürle yatıp, kültürle kalkan bir kültür âşığı. Tek başına ordu demek ona yakışıyor.    

Bazılarının; "adıyla müsemma” dedikleri sözü bendeniz; "soyadıyla müsemma” diye niteliyorum. Gerçek anlamıyla; güçlü, azimli, sabırlı, donanımlı ve lebalep dolu bir fikir adamıdır.

Kendine has üslubu, esprili tavrı, anlattığı fıkra ve hikâyeler ders verici mahiyettedir. Birlikte kültür gezileri yaptığımızda, mutlaka Güçlü bir şeyler anlatır. Her sohbetini mutlaka fıkra ile süsler.  

Konuşmalarında; kibir, başkalarını eleştirme, kırıcı hareket, tepeden bakma, ukalalık yapma… gibi hadsizlik göremezsiniz.

Salı Sohbetleri daha önce Sille Kültür evinde yapılıyordu. "EVRENSEL MESAJLAR” serisinden olan; "İBN-İ ARABİ'NİN EVRENSEL MESAJLARI” kitabım yayınlanınca, Güçlü telefon etti;

"Kazım hocam, bize "İBNİ ARABİ'Yİ anlatır mısın?” demişti. Böylece Sille Kültür Evinde bir sohbetimiz olmuştu. Uzun zaman burada devam etti. Selçuklu Belediyesi burayı kendine ait yer yaptığı için Selçuklu Salı Sohbetleri,  her hafta Kültür park İl Halk Kütüphanesinde sürüyor. Korona'ya rağmen hiç kesintiye uğramadı. Yaz- kış- fırtına- bora- Ramazan fark etmiyor. Öyle der:

"Arkadaşlar, ilk defa gelenlere söylüyorum her Salı çıkın gelin. Program var mı yok mu diye düşünmeyin. Kesinlikle bir konuşma vardır. Konuşmacı olmasa bile benim konuşmamı dinleyebilirsiniz.  

Güçlü'nün özelliklerinden birisi ve bana göre en önemlisi; Konya'nın kanaat önderlerini ziyaret etmesi, Şükran Geceleri yapması ve kültür birikimlerinden, hayat tecrübelerinden istifade yoluna gitmesidir.

Salı Sohbetlerinde Türk insanını ilgilendiren her sorun masaya yatırılmaktadır. Bu sohbetler Türkiye genelinde de tektir.

Siyasete mesafelidir Güçlü. Siyasetin çirkef olduğunu söyler.

Mustafa Güçlü, ticaret yapamaz, ticaret ve siyaseti beceremez. Onun en sevdiği yer üniversite, akademik hayat ve ilim meclisleridir.

       Uzun zaman Ortopedist olarak sağlık kuruluşlarında çalıştı.

       Afganistan, Bosna, Çeçenistan, Azerbaycan, Nahçıvan'a gitti. Bu ülkelere; yardımlar, kurbanlar götürdü, hekimlik yaptı. Oraların liderleriyle tanıştı.

        Sigorta Hastanesi'nde 88-94 arası çalıştı. Belediye Hastanesinde10 yıl hizmet etti. 10 sene Devlet Hastanesi'nde çalıştı. 2013'te emekli oldu.

         Mustafa Güçlü, teknoloji zirveye çıkmasına rağmen, akıllı telefon kullanmaz;

         "Kazım hocam ben teknoloji özürlüyüm” der. Çok hızlı yürür, hızlı karar verir. Hızlı düşünür. Konferanslarında irticali konuşur. Bütün bilgiler hafızasından adeta akar. Tarihleri, rakamları nasıl hafızasında tutuyor hayret ediyorum.

         Hayret ettiğim bir tavrını burada söylemek istiyorum. Kültür Park İl Halk Kütüphanesinde Salı sohbetlerindeydik. Program başladı. Güçlü;

         "Arkadaşlar, ben kalp krizi geçiriyorum. Siz programa devam edin” dedi, dışarı çıktı, çocukları hastaneye götürdüler ve hakikaten kriz geçirmiş. Ama şaşırdığım husus; biz olsak, ne yapacağımızı bilemez, elimiz ayağımıza dolaşır ve programı iptal ederiz. İşte Güçlü'nün güçlülüğü de kendini burada ortaya koyuyor.

Nerede bir program varsa mutlaka Güçlü'yü, elinde kâğıt kalemle görürsünüz. Her programda, konuşulanları not alır. Kendisi konuşurken soru sorulmasını sevmez, ancak tamamlayıcı bilgi olursa memnun kalır. Konuşmacıları tarihi konularda ikaz ettiği olur.

Mesela, bir zaman Koyunoğlu Müzesinde; İkindi sohbetleri vardı Cumartesi günleri. Aynı zamanda da TYB'nin aynı gün programı olurdu. Önce TYB programı başlar, ardından Birlik vakfının, ondan sonra da İkindi sohbetlerinin programları arka arkaya devam ederdi. Güçlü, hepsine yetişmeye çalışır ve geç kalmamaya özen gösterirdi.

Zandan, ihtimalden kaçar, kesin bilgiyle konuşur. Bu yönü tam anlamıyla Kur'anın istediği insan tipidir.     

        Güçlü

Yörük kardeşlerin bükülmez eli,

Dağların şahini, hakikat dili,

Mevlana tavırlı, Yunusça hali,

Türkmen'in çocuğu sözlerle Güçlü!

Kültürde, sanatta her daim önde,

Tarih sohbetinin geçtiği anda,

Kaht-ı rical olan böyle zamanda,

Adam gibi olan özlerle Güçlü!

Bulunmaz asla hiç, gündüz gecesi,

Hizmet etmek yazar, harfi hecesi,

Sayamadıklarım daha nicesi…

Canlara uzanan sizlerle Güçlü!

Elinde kalemi durmaz not alır,

Yanındakileri görmez not alır,

Lüzumsuz sorular sormaz not alır,

Hasbihale gelen bizlerle Güçlü!     (05 NİSAN 2024)