PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Doğduğum andan itibaren; ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, havasını teneffüs edip, nimetlerinden yararlandığım, kültür, sanat, edebiyat… ziyafetlerinden istifade ettiğim, "Bir başkent her zaman başkenttir” anlayışıyla, her köşesinde kültürün fışkırdığı Konya şehrinde yaşamaktan büyük bir mutluluk duymaktayım.
Konya'da yaşayıp, bu şehrin güzelliklerini yazmamak, tarihinden, kültüründen, edebiyatından, sanatından, milli ve manevi değerlerinden söz etmemek vefasızlık olacaktır. Babam rahmetli; "Konya, medrese şehriydi, ilimde, irfanda, tasavvufta önde giden bir mana kentiydi” derdi.
"Belde-i muhayyere” sözünü de çok duydum. "Gez dünyayı, gör Konya'yı” sözü yaygındır. Konya'nın ziyaretçileri eksik olmuyor. Mevlana'nın, Sadreddin Konevi'nin, Şems-i Tebrizi'nin, birçok peygamber ve velinin bu şehirde medfun oluşu, bütün dünyaya mesajlarını Konya'dan ulaştırmaları sebebiyle bu kent ayrı bir özelliğe sahiptir.
Mevlana türbesi, her zaman dikkatimi çeker. Sadece benim mi? Hayır, tüm dünyanın. Onun ilkelerini, sevgiye, hoşgörüye dayalı sözlerini bilmeyen ve bu hususta kendine çeki düzen vermeyen yok gibidir.
"Gel, ne olursan ol, yine gel…” sözleri her ne kadar Mevlana'ya ait olmasa da, güzel, gönüllere etki eden bir dost gibidir. Bu söze uyarak Konya'yı mesken tutanların sayısı çoktur.
"KONYA'DA ZAMAN” çalışmamı yaparken, insanlar benim Konya'daki yaşamımı değil, Konya'nın; dini atmosferini, kültüre katkısını, edebi güzelliğini, bayramlardaki manevi havayı, bu şehre has olan, "Şivlilik” geleneğini, "ferkab” uygulamasını, Üç aylara hazırlık çalışmalarını, Ramazan gecelerini, teravihlerdeki cemaat coşkusunu, hatim ve mukabele anlayışını, Bayramlaşmayı, Komşu ziyaretlerini, hastaları ihmal etmemeyi, kardeşlik duygularını, İslamî hassasiyetin Konya'daki tezahürünü, Selçuklunun başkenti olması münasebetiyle Medreselerini, ilim ve irfan ehlini, bugün ayakta olmayan tarihi eserleri, kaybolmuş meslekleri, Konya hatıralarını, …anlattık.
Çocukluğumun Konya'sındaki ulaşımı, ulaşım araçlarını, kaybolan "mahalle Bakkalı ve zimem defterini”, Kart postal satıcılarını, …ele almaya çalıştık.
Bağ bozumu, pekmez kaynatma, imece usulü yardımlaşmayı, kadınlar pazarını, Üzüm pazarını, Amele pazarını, Söylemez'i, Ateşbâz-ı Veli'yi, Tavus Baba'yı, Pisili Sultan'ı, Hacı Veyiszade'yi ve Konya'nın diğer mana erlerini dile getirdik.
"KONYA'DA ZAMAN”; bu kutsal şehirde yaşadığımız sürece şahit olduklarım, birebir görüşüp konuştuklarım, sohbetlerinden istifade ettiğim gönül dostlarını anlatır. Tasavvuf erlerine kapı aralar.
Konya, ilim adamlarının, din âlimlerinin, mutasavvıfların… Harman olduğu bir şehir! Konya'daki bütün mutasavvıflar; "Abdalan-ı Rum” (Anadolu erenleri) tabir edilen kişiler. Hepsi; "la”dan "illa”ya yükselmeyi, "kamil insan” olmayı ve "insanı inşa”yı amaçlamışlardır.
Anadolu Selçuklu Devletinde düşüncelerin gelişmesinde fikir adamlarının etkisi olmuştur.
Devletler; Fikir, Sanat ve Kültür ile ayakta durur.
Türbesinin kuzeydeki kapısının üzerinde sülüs yazı ile nakşedilmiş olan:
"Sabahın, izzet ve devlete yakın
Ve kapın, hacet sahiplerine daima açık olsun.”sözü,
Sadreddin-i Konevi'nin yüceliği önünde salih kişilerin dua ve niyazlarının ifadesidir.
Konevi'nin mizacına paralel manaları ifade eden, Camiinin pencere kanatlarındaki Arapça İbarenin Türkçesi şöyledir:
"Takvadan daha aziz bir şeref;
heva ve hevesi bırakmaktan daha mükemmel bir kerem olamaz.”
Konya şehrinde peygamberlerden, ricalullah ve evliyaullahtan çok kimse medfundur. Konya'da yakın zamana kadar mevcut olup bugün, varlıkları birkaç adede düşen kabristanlara bakıp da o günkü şehrin acıklı durumuna üzülen Aşık Şem'i şu acı mısraları terennüm etmiştir:
"Nettin ey bivefa, Hakanların nerede?
Bunca dilberler, bunca can, cananların nerde?
Kamu hak ile yeksan, o tenler yalan olmuş
Göster bana acep senin imkanların nerde?”
Âşığım Sana Konya!
Yaranların diyarısın, ağyarları yakarsın,
Hoşgörü deryasısın Mevlana'ca bakarsın,
Her zaman gönüllere muhabbetle akarsın,
Dünyanın gözdesisin âşığım sana Konya!
Bağrında sayısızca aşkın gülü bitiyor,
Belde-i muhayyere canlara can katıyor,
Bağımsızlık uğruna birçok şehit yatıyor,
Vatana sevdalısın âşığım sana Konya!
Sevgileri akıtır, asırlardır dost arkın,
Sema törenleriyle öne çıkıyor farkın,
Dillerden düşmüyor hiç gönüllerdeki şarkın,
Mana erenlerinle âşığım sana Konya!
Gündüzümde sen varsın, gecelerimde de sen,
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER