KİTAP VE TEFEKKÜR!

Kovid-19 salgını sebebiyle evlere kapanmış durumdayız. Her şerde bir hayır var diyerek, bu kapanmayı, izolasyonu hayra tebdil etmek, iç alemimizi, ruhumuzu dinlemek, nefsimizi sorgulamak için güzel bir fırsattır.

Mart ayından bu güne kadar geçen dokuz ay içinde birçok güzel işler yapılabilirdi. Mesela; okunmamış kitapların okunup bitirilmesi, aile fertleriyle birlikte okuma seansları yapılması, fikir alış verişinde bulunulması, tefekkür ve duaya zaman ayrılması mümkün olurdu.

Evet, kitaplarla ünsiyetimizi artırmanın en güzel yollarındandır evde kaldığımız zaman içinde kitapların tozunu yutmak, sayfalarını karıştırmak, burnumuza mürekkep kokusunun gelmesi, önemli cümlelerin altını çizmek, okurken fiş usulü çalışmayı benimsemek… Okumakta en çok yarar sağlayan unsurlardır.

Kitaplar, asla vazgeçilmeyen, vaz geçilemeyen tefekkür aracıdır. Her evde mutlaka bir kütüphane olmalı. Kitapsız ev, kütüphanesiz meskenleri tahayyül etmek bile istemiyorum. Evde çocuklar, kitaplarla büyümeli, anne ve babalar kitap mütalaası yapmalı. Televizyona ayırdığımız zamanın hiç olmazsa yarısını kitap okumaya, incelemeye, anlamaya, okuduğumuz konuları tartışmaya, aklımızı terletmeye ayırırsak hem beynimizi çalıştırmış, hem de vaktimizi değerlendirmiş oluruz. Her gün en az 50 sayfa kitap okumaya kendimizi alıştırmamız gerekir.

Rabbimiz, sevgili peygamberimize; "oku” derken, ilk emri oku olarak bize iletirken; önce kendini oku, tabiatı oku, yaratılanları oku, nefsini oku…Okumadan; ne iman, ne ibadet ve ne de ahlak olur.

Kur'an-ı kerim; ayetlerini, belgelerini, delillerini, mucizelerini bizi tefekküre yöneltmek için gösterir. Tefekkürsüz hayat yoktur. Yaratılmamızın gayesi; tefekkür, tezekkür ve teşekkürdür.

Akıllı varlık olan insana hitap eden Kur'an, tefekküre büyük önem vermektedir. Düşünmeyen, aklını ve kalbini kullanmayan gafillerin, hayvanlar gibi olduklarını, hatta onlardan daha şaşkın durumda bulunduklarını bildirir.

Ne yazık ki, son asırlarda Kur'an'ın ön gördüğü tefekkür terk edilmiş, İslam dünyasında şekilcilik hakim olmuş, hurafeler almış yürümüş ve batıl inançlar yayılmıştır. Müslümanlar taklitçiliğe yönelmiş ve geri kalmış, başkalarına muhtaç duruma düşmüşlerdir. Onlar Kur'an. üzerinde düşünecekleri, manasını anlamaya çalışarak hükümlerini uygulayacakları yerde, onu yalnız kabirlerde ve matem günlerinde okunan bir kitap durumuna getirmişlerdir. Onlar bu. halleriyle hazine üzerinde oturup ta dilenen zavallı insanlar gibidirler. Yine onlar bu durumlarıyla · çağlayanlar arasında oturup ta susuzluktan ölen kimselere ne kadar· benziyorlar.

"Andolsun biz Kur'an'ı anı aşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mudur?"

Oku Emriyle

Kitapla biter, yobaz fikirler,

Batıl yok olur, oku emriyle,

Ayyuka çıkar, tüm tefekkürler,

Tagut çakılır, oku emriyle!

Rahmana çıkar, ihsani yollar,

Putları yıkar, İbrahim kullar,

"Hu”larla akar, irfani seller,

Nemrut yıkılır, oku emriyle!

Cehalet biter, hakkın sözüyle,

Gönle girilir, kulluk gözüyle,

Rabbe erilir akça özüyle,

Cana bakılır, oku emriyle!

Hakikat gelir, okunarak hep,

Tüm kitaplara, dokunarak hep,

Fikirsizlikten sakınarak hep,

Ödül takılır, oku emriyle!

Kitapsızlığa, kitaplar perde

Okuyup anla, perdeyi ger de

Aydınlık olsun, ufuk her yerde

İhsan dökülür, oku emriyle!

Ne Güzel!

Hayatın anlamı, elifte gizli,

Elifçe hayatta, kalmak ne güzel,

Sözlerin sırları, arifte gizli,

Elifli hayatı, bulmak ne güzel!

Kula kul olmayıp, kıyamda ol hep,

Günaha dalmayıp, helalle dol hep,

Batılı bulmayıp, haklıyı bul hep,

Elifçe sedalar, salmak ne güzel!

Sözünün eri ol, bakma yalana,

Takdire boyun eğ, takma olana,

Gözlerin feri ol, gitme talana,

Elif gibi sevmek, gülmek ne güzel!

Kırıcı söz etme, kırılmayasın,

Gönül alıcı ol, darılmayasın,

"Kötü insan” diye, sorulmayasın,

Elifçe dostlara, gelmek ne güzel!

Adam kalmak gerek, elif olarak,

Hakkı bulmak gerek, elif kalarak,

Cennete varılır, elif bularak,

Elifi okuyup, bilmek ne güzel!