KİM “DUR” DİYECEK?

KAZIM ÖZTÜRK

ÖZTÜRKÇE

kazimozturk@yenikonya.com.tr

kazim_ozturk2016@mynet.com

kazimozturk254@gmail.com

semazen.net

Siyonist İsrail soykırımı bir seneye yaklaştı. O günden bu güne her hangi bir gelişme yok. Adeta insanların üstüne ölü toprağı serpildi. Haberleri izlerken yüreğimiz bin parça oluyor; çocukların feryatları, kadınların gözyaşları, insanların çektiği zulüm ve işkence…karşısında, "olamaz bu kadar. Nerede hani demokrasiden söz edenler? Dünyaya biz nizam veririz diyenler? Adaleti, insan haklarını biz tesis ederiz diye kasım kasım kasılanlar?

BM ne iş yapıyor? Nato'nun görevi ne? Hukuk dediğimiz şey sadece haçlılara, Siyonistlere, zalimlere, dünyayı ateşe verenlere ve terörizmi besleyip büyütenlere mi ait? Yani demek istiyorsunuz ki; "Dünyada terörist devletler hakim olacak! Allah'ın bu arazisinden yalnızca zalimler faydalanacak! Kim bize; "dur” demeye kalkarsa sonu ölüm olacak öyle mi?

Sahi bir de İİT var! Gerçekten onun görevi ne? Oda mı haçlılarla, zalimlerle birlikte kol kola geziyor? "hayır biz gerekeni yapıyoruz” diyorsa İİT, olaylara bakıverin. Bu kadar İslam devleti var, hepsi kenetlense dünyadaki zalimler süt dökmüş kediye döner. Bu cihanda efelik yapmaya kalkamaz.

Tek başına, "Müslümanım, inanıyorum” demek yetmiyor. İcraat lazım. Rabbimiz fiili dua istiyor. Kavli dualarımızı fiiliyata dökme zamanı. Eğer uyanmazsak korkarım ki sabahımız olmayacak. Yapılan soykırımlara sessiz kalırsak, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışıyla hareket edilirse yılanın bizi sokacağından korkuyorum. O öyle bir zehir ki sonu felaket olur. Allah korusun barınacak, sığınacak ne ülke bulabiliriz, ne vatan, ne bayrak, ne iman, ne özgürlük, ne de huzur! Minarelerimize çan takarlar, camilerimizi ahır yaparlar, ezanlarımızı susturur yerine zangoçların çan sesine uyanırız hafazanallah!

Hiç mi kılımız kıpırdamıyor olaylar karşısında? O kadar mı duygusuzlaştık? Mazlum insanlar mezarlıklarda kalmaya başladı. Bir yanda ölüler diğer yanda diriler!

Ne vakit; "Müslümanlar kardeştir” ilkesini kendimize rehber edineceğiz? Ne zaman aklımızı kullanacağız? "Şeytanın adımlarını takip etmeyin” diyen Rabbimizin emrine ne vakit uyacağız? Kur'anın, insanları; huzura, kardeşliğe, barışa, sevgiye, adalete, hukuka riayete götürdüğü gerçeğini hala anlamayacak mıyız? Hala başımızı deve kuşu gibi kumlara gömüp, gerçekleri görmemekte direnecek miyizi? Üç maymunları oynamaktan ne vakit vaz geçeceğiz? "Bana ne, beni ilgilendirmez, altta kalanın canı çıksın” mı diyoruz? Ğer böyle diyorsak mutlaka altta kalırız ve canımız da çıkar, ırz ve namusumuz da pay mal olur!

Kur'ana dönmenin, İslama sarılmanın zamanı gelmedi mi? Mankurtluktan kurtulmak için hiç çaba sarf etmeyecek miyiz? Şayet bu olaylar da bizi uyandırmazsa akıbetimiz çok kötü olacaktır, benden söylemesi!   

                    Uyan Müslüman!

Düşün hep, nerede din kardeşliği?

Uyan uykulardan, uyan Müslüman,

Seni kırdırmalar kin kalleşliği,

Uyan uykulardan, uyan Müslüman!

Rabbine uymadın yozda savruldun,

Hak ikaz duymadın sözde savruldun,

Kur'an'a sırt dönüp özde savruldun,

Uyan uykulardan, uyan Müslüman!

Şerefli varlıksın bak zevahire,

Adını kaydettin hep mefahire,

Külleri sıyır da dön cevahire,

Uyan uykulardan, uyan Müslüman!

Gerçeği bulursun bakarsan eğer,

Dostluk ırmağında akarsan eğer,

Hak şulelerini yakarsan eğer,

Uyan uykulardan, uyan Müslüman!

Ne Zaman Derman Oldunuz?

"Müslümana ölüm!" diyen ahmaklar,

Kaç tane muhtaca derman oldunuz?

İnsanlığa zulüm diyen ahmaklar,

Hangi Müslümana derman oldunuz?

Kör olmuş gözünüz gavur aşkına,

Nar olmuş özünüz gavur aşkına

Esiyor tozunuz gavur aşkına,

Dünyaya ne zaman derman oldunuz?

Katliamla yüklü soylarınız var,

Terörle iç içe huylarınız var,

Evreni sömüren boylarınız var,

Ne zaman Türklere mihman oldunuz?

"Demokrasi" lafı düşmez dilinde,

Zalimin kılıcı kanlı elinde,

Boğuluyorsunuz küfür selinde,

Mümine ne zaman derman oldunuz?

Müslüman sırtından kamçı inmiyor,

Mülteci olanın yaşı dinmiyor,

Yürekler yanıyor ateş sönmüyor,

Hangi Müslümana derman oldunuz?