PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Tasavvufta bir ilke var; "men arafe nefsehu, fekad arafe rabbehu”. Anlamı; "nefsini (kendini) bilen, rabbini bilir.” Yunus Emre de bunu şöyle dile getirir;
"Sen seni bili sen seni,
Sen, seni bilmezsen,
Patlatırlar enseni”.
Sık sık; "haddini bil, çizmeden yukarı çıkma…” deriz. Hepsi "kendini (nefsini) bilmekle alakalıdır.
İçimizde; gönül adamı, her sözü ibretlik ve mesaj yüklü dostlarımız var. Bunlardan birisi var ki; hem beden doktoru, hem de gönül doktoru. Böyle insanlarımızın sayısı hamdolsun ki çoktur. Ama bendenizde ayrı bir yeri var bu gönül dostlarının!
Bugün sözünü edeceğim gönül dostu, her zaman ziyaretlerde bulunur, müktesebatı olan kanaat önderleri, bendenizin tabiriyle "dilârâ” insanlarla sohbet eder. Sadece ölenler değil, yaşayan gönül dostlarını ziyaret etmekten haz alır. Bu cümleden olarak Uluslararası Mevlâna Anadolu İmam Hatip Lisesi'ni ziyaret etmiş ve buradaki gençlere;
- "Kendinizi çok iyi tanıyıp hayatınızı ona göre çizmelisiniz. Unutmayın ki kendini tanıyan Rabbini de bilir” diye hayati söz söylemiş, dilleri ve renkleri farklı yaklaşık 70 ülkeden okumaya gelen gençlerle tanışmış, Arapça dersi gören sınıfa konuk olmuştur.
Öğrencilerle hayat tecrübelerini paylaşmış, kendi ifadesiyle yedi şartından beşini açıklamış ve gençlere kendilerini iyi tanımaları tavsiyesinde bulunmuştur.
Herkese, her zaman lazım olacak ölümsüz, mesaj verici ve tarihi şu sözü aktarmıştır;
-"Yeteneklerinizi, kapasitenizi, hobilerinizi, fobilerinizi, hassasiyetlerinizi, olmazsa olmazlarınızı, kırmızı çizgilerinizi çok iyi tanıyıp hayatınızı ona göre çizmelisiniz. Kendinizi tanımadan üniversite hayatınızda bölüm seçmeyin. Size hitap eden en iyi branşı seçin. Unutmayın ki kendini tanıyan Rabbini de bilir ve tanır. İdeal mesleğinizi seçin. Puana göre meslek seçmeyin. İdeal eş, bir başka şartım. Frekanslarınız hayatın her devresinde tutarsa o evlilik sağlam olur. Tanıdıklarınıza arkadaş veya dost demeyeceksiniz. Sırrınızı ve paranızı vermeyeceksiniz. Yüzlerce tanıdığınız insanlar arasından ortak değerleriniz olan ve ortak yönleriniz olan 10-15 insan arkadaşınız olabilir. Bu arkadaşlarınıza sırrınızı ve paranızı verebilirsiniz. Bu arkadaşlarınız içerisinden şanslıysanız bir-iki dostunuz olabilir. Dost için gerekirse hayatınızı verebilecek ve onun uğruna ölebileceksiniz”.
Böyle değerli bir insanın yanındakiler de değerli olur. Beraberindeki gönül dostları da, öğrencilere güzel temennilerde bulunmuş, Sanayici Mustafa Sinan Ümit, "Allah zihin açıklığı versin” demiş, gazeteci-yazar Mustafa Balkan;
- "Gittiğiniz ülkelerde Türkiye'yi ve Konya'yı iyi tanıtmak adına iyi ve güzel gönül elçileri olun. Hangi mesleği seçerseniz seçin mutlaka o mesleğin pirî olun. Mesleğinizi iyi öğrenin, tarihini hafızanıza kaydedin. İşinizi severek yapın. İsteyerek seçtiğiniz o ideal meslekte kendinizi yenileyerek bir bilgisayar gibi devamlı güncelleyin. Mesleğinizi sevgi ve aşk derecesinde yapın” diyerek öğrencilere moral vermiş, gönüllerine girmeye çalışmışlardır.
Sözünü ettiğim gönül tabibi, Dr. Mustafa Güçlü'dür. Güçlü hafızası, güçlü iradesiyle güçlü işler yapıyor. Güçlü ülkeye güçlü insanlar gerek. Güçlü'nün etrafı irfan sofrasıdır. Bu sofrada; iz'an satılır, irfan satılır, gerçek dostlar edinilir…
İrfan Sofrası!
Hakkı konuşarak, sohbeti kıyamlandırmak,
İhsan okulunda, sözü kıvamlandırmak
Ya hayır söylemek, ya da anlamlandırmak
Âlimler içinde, ârifçe sohbet ne güzel!
Sohbet ortamında, sevgi çiçekleri açar,
Edip insanlar dili tatlı, inciler saçar.
İrfan okulunda talebe olmak ne güzel,
İhsan sofrasında, dostlarla sohbet ne güzel!
Sözlerde; ne riya, ne yalan, ne de maske var,
Satır satır, cümle cümle, kalbe mesaj akar.
Dinleyene zevk verir, konuşan Hak'la bakar.
Ârif meclisinde insanca bakmak ne güzel!
İrfan okulunda; insanı dost eylemişler,
Gönüllere girmiş, ihsanı dest eylemişler,
Gönül Kâbe'sini fethetmiş, mest eylemişler,
Dost bahçelerinde gül olup açmak ne güzel!
İnsanı güzel, hayvanı güzel, dağı güzel,
İrfanî elle beslenen üzümü, bağı güzel,
İlimle örülmüş gönüller ağı güzel.
İhsanla bakan göz, insanî hayat ne güzel!
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER