“Kaybolan Coğrafyanın Kaybolan Değerleri- Savaştan Önce Halep, Kudüs ve Kahire”

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla bu hafta Fotoğraf sanatçısı Ahmet Kuş'un sunumuyla "Kaybolan Coğrafyanın Kaybolan Değerleri – Savaştan Önce Halep, Kudüs ve Kahire” konulu konferans ve Fotoğraf Sergisi gerçekleştirildi.

Sergide yer alan fotoğraflarla ilgili bilgiler veren Ahmet Kuş;

"Kudüs, Halep ve Kahire'nin kuruldukları günden bu yana medeniyetin çok önemli şehirlerinden üçü olduğunu belirterek "Bu üç şehir İslam'la tanıştıktan sonra da önemini korumuş ve halen de korumaya devam etmektedir. Sergimize konu olarak bu üç kadim şehri seçmemizin en önemli sebebi ise her üç şehrin de tarihî süreç içerisinde çeşitli yıkımlara, savaşlara ve mağduriyetlere maruz kalmalarıdır. Sergimizin öncelikli amacı ise Kudüs, Halep ve Kahire bağlamında ‘kaybolan coğrafyanın kaybolan değerlerine' dikkat çekebilmektir.

Serginin bir bölümü tüm Müslümanlar için mukaddes bir şehir olan Kudüs'te çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Kudüs, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksâ'yı bünyesinde barındıran bir şehirdir. Mescid-i Aksâ aynı zamanda Peygamber Efendimizin miraç hadisesini gerçekleştirdiği mekândır.

Eski adı İlya olan şehrin adı Hz. Ömer'in fethiyle birlikte Kudüs olarak anılmaya başlanmıştır. Hıristiyanlar ve Yahudiler için de kutsal bir şehir olan Kudüs; Emevî, Abbâsî, Büyük Selçuklu, Memluk ve Osmanlı hâkimiyetine girdi. Osmanlıların Kudüs hâkimiyeti 400 yıl devam etti ve bu süreç içerisinde Osmanlılar Mescid-i Aksâ başta olmak üzere Kudüs'e ve tüm Filistin topraklarında çok sayıda vakıf eseri imar ettiler.

Sergide yer alan fotoğraflar genellikle Mescid-i Aksâ ve Kubbetü's-Sahrâ'nın da içerisinde yer aldığı Harem-i Şerif'te çekildi. Filistin'in ebedî başkenti olan Kudüs'ün bir bölümü günümüzde ne yazık ki Siyonistlerin işgali altındadır. İslam kültür ve sanatının farklı dönemlerinden izler taşıyan ve sergimizde de yer verdiğimiz Kudüs'teki tarihî yapıları korumak ve gelecek nesillere taşımak hepimizin öncelikli bir görevidir. Bu görev, TİKA ve diğer kuruluşlar vasıtasıyla yerine getirilmektedir.

Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Halep de, İslâm medeniyetinin kandil şehirlerinden birisidir. Sergideki Halep fotoğrafları Suriye iç savaşı başlamadan bir yıl önce yani 2010 yılı baharında çekildi. Ne yazık ki fotoğraflarda gördüğünüz Halep'teki tarihî yapıların çoğu, yaşanan son savaş sırasında yok oldu. Her şeyden önemlisi yıkılan bu binalardan ziyade bu acımasız savaş sırasında yüzbinlerce insan öldürüldü. Sağ kalanlar ise yerlerinden, yurtlarından edildiler. Sergide yer alan Halep fotoğraflarının çoğunda Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler bulunuyor.

İslâm tarihinde önemli yeri olan ve tarihî süreç içerisinde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Kahire'nin, serginin üçüncü bölümünü oluşturduğunun altını çizen Kuş; "Hz. Ömer zamanında sahabe Amr bin As tarafından fethedilen ve fetihten sonra Fustat olarak anılan Kahire, bu bölgedeki ilk İslam şehridir. Eski Fustat şehri içerisinde yer alan ve Amr bin As döneminden izler taşıyan Amr bin As Camii de o günlerden günümüze yadigâr kalmıştır.

Uzunca bir süre Osmanlı hâkimiyetinde kalan şehir günümüzde Afrika kıtasının en kalabalık nüfusunu barındıran başkentlerinden birisidir. Kahire'de Fatımiler, Eyyubiler, Memlukler ve Osmanlılar dönemine ait çok sayıda tarihî yapı bulunmaktadır. Bu yapılardan bir bölümünü sergimizde göreceğiz. Kahire zengin bir kültürel mirasa sahip olmasına rağmen ne yazık ki çok bakımsız bir şehir. Özellikle bazı tarihî yapılar bakımsızlıktan perişan bir vaziyette. Bu ihmâlin sebebini tam olarak tahmin edemesek de en önemli sebebin Mısır'ın içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar olduğunu düşünüyoruz. Tabii bu ihmalde idarecilerde ve halkta yeterli korumacılık bilincinin oluşmamasının da etkisi var.” Diyerek sözlerini noktaladı.

İslamî değerlere sahip çıkmak, tüm Müslümanların görevidir. Şehirlerin ayakta kalması; barışla, dostlukla, akıllı yönetimlerle mümkündür. Dünyayı ateşe atmanın kimseye yararı yoktur; kin, göz yaşı, düşmanlıktan başka!


Yazarın Diğer Yazıları