KARA KITANIN, AK TALİHİ; AFSAM!
KONYA AYDINLAR OCAĞI'nın;11 Temmuz 2017 Salı günleri mutad olarak yapılan "Salı sohbetleri”nde Konu; "TÜRK DIŞ SİYASETİNDE AFRİKA” idi. Hemşehrimiz, AFSAM Başkanı Mustafa Efe'yi dinledik. Ne yalan söyleyeyim, şimdiye kadar bildiğim tarihi bilgilerin tamamen çöpe atılması, yeniden tarih yazılması, objektif ölçüler içinde bilgilere sahip olunması gerektiği kanaati hasıl oldu bende. Herkes, merakla ve can kulağıyla dinledi Efe'yi. Bir saatlik zaman yetmedi ve yetmez de. Zira insanımız aç kalmış; kültüre, doğru bilgiye, gerçeklerin anlatılmasına… Mustafa Efe Kimdir? Önce bir tanıyalım. 02.02.1977 tarihinde Konya'nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. İlkokulu Kadınhanı'nda okuduktan sonra Konya Fatih Kuran Kursu'nda hafızlığını tamamlayarak Konya Merkez İmam Hatip Lisesi'nden 1997 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden de 2002 yılında mezun oldu. Mezuniyetten sonra İstanbul Ünversitesi'nde başladığı lisansüstü programını dondurarak 2002 yılında dil öğrenimi ve Afrika Araştırmaları çalışmaları için Güney Afrika Cumhuriyeti'ne gitti. 2010 yılı sonuna kadar Johannesburg Üniversitesi ve Africa Social Studiesand Research Centre'da Afrika çalışmalarına burada devam etti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde de Afrika üzerine lisansüstü çalışmalarına devam etmektedir. Ülkemizden birçok sivil toplum kuruluşunun Güney Afrika bölgesindeki programlarını ilk defa başlattı. Malavi, Zimbabve, Botsvana, Namibya, Angola, Güney Afrika Cumhuriyeti, Lesoto, Svaziland, Mozambik, Madagaskar, Tanzanya, Komorlar, Mauritius ve Zambiya gibi 14 ülkede projeler gerçekleştirdi. Bu ülkelerde çeşitli sivil toplum kuruluşları kurulmasına ve kapasite geliştirme programlarına öncülük etti. Bu ülkelerdeki çalışmalar hala devam etmektedir. Ulusal ve uluslararası birçok konferans ve sempozyumda sunumlar ve konuşmalar yaptı, seminerler verdi. Televizyon programlarına katıldı. Yazmış olduğu konuların birçoğu Türkiye'de ilk defa dile getirilen konulardı. Uzun ve zahmetli bir sürecin sonunda sahip olduğu Afrika bilgi, birikim ve tecrübesini "Afrika Uzmanı” olarak ülkemize faydalı bir şekilde aktarmak istedi ve 2010 yılında ülkemize geri döndü. 2011 yılında Başbakanlık Yurtdışı Tükler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda uzman olarak göreve başladı. Ülkemizin Afrika'ya yönelik çalışmalarının planlanmasına katkılarda bulundu. Eve gelince bilgisayardan Afrika yaklaşımı veya Afrika açılımı ile ilgili bilgilere bir göz atayım dedim. www. Afsam.org'dan şu bilgilere sahip oldum: O zaman, AFSAM hakkında bilgi edinmek, şimdiye kadar neler yapıldığını, bundan sonra neler yapılacağını bilmek zorunluluğu doğdu. İtiraf edeyim ki Salı sohbetlerinde Mustafa Efe'yi dinleyinceye, gerekli açıklamaları yapıncaya kadar bu hususta hiçbir bilgimin olmadığını, olanların da yalan yanlış şeylerden ibaret bulunduğunu görünce utandım, mahcup oldum. Şimdi AFSAM'ın, Afrika açılımı ile ilgili bilgilerden, sayfam elverdiği ölçüler içinde bilgi aktarmak istiyorum; Afrika neresidir? Afrika bizim açımızdan neyi ifade etmektedir. Afrika deyince ne anlıyoruz, aklımıza ne geliyor. 30,244,050 km2 lik bu büyük kıta hakkında ne kadar, ne biliyoruz? Kuzey Afrika'yı istisna edersek Afrika hakkında Türkiye'de maalesef akademik çevreler de dahil olmak üzere herkes çok az bilgiye sahip bulunmaktadır. Hakikaten nasıl bir tarih okuduk, okuyoruz, okutuyoruz, okutuluyoruz da böyle oldu? Avrupa'yı, Amerika'yı, Hindistan'ı, Çin'i bile içine alabilecek bu kıta hakkında hiç düşündük mü? Hakikaten niçin haritalarda hala Kuzey Amerika yani ABD, Afrika kıtasından büyüktür? Halbuki ABD'nin toplam yüzölçümü sadece 9 629 000 civarındadır. Harita üzerinde bile psikolojik bir savaşın verildiği ve insanların aldatıldığı ve yanlış yönlendirildiği bir dünyada yaşıyoruz. Kibirli Avrupa Merkezli Afrika bakış açısı yerine; işbirliği, dayanışma, tarihi bilgi, birikim ve tecrübesini paylaşma üzerine inşa edilmiş bir Afrika yaklaşımı benimsiyoruz. Yeni Sömürgeciliğin Afrika kıtasına yeniden döndüğü, adım adım yeni işgallerin başladığı bir zamanda Türkiye'nin, sadece kendisi olarak Afrika ile işbirliği ve dayanışma merkezli bir Afrika Açılımı çalışması yapması gerekmektedir. Batı merkezli ilerlemeci, evrimci tarih bakış açısıyla Afrika'ya bakmamalıyız. Afrika'nın bize ne kadar yakın olduğunun, bağlarımızın ne kadar tarihi olduğunun farkına varmak zorundayız. Bu zorunluluk bizim için sadece tarihi bağlardan dolayı değil, aynı zamanda da insani bir vazifedir. İste bu sorumlulukların bir neticesi olarak yıllarını Afrika'ya vermiş kişiler olarak yerleşik anlayışı kırmak, Türkiye'nin tarihi misyonuna yakışır perspektifler geliştirmek, Afrika ile ilgili inşa edilmiş batılı imajları düzeltmek, Siyah Kıta'da yapılan çalışmalara bilinç kazandırmak ve Afrika insanının yüreğinin sıcaklığını Türkiye'ye duyurmak için yola düştük. AFSAM, Afrika hakkındaki yerleşik düşüncelere karşı bir başkaldırıdır. AFSAM, bir hafıza ve konfor bozucudur ki ilk işi de budur. AFSAM, Afrika üzerine yeniden düşünmeye bir çağrıdır. AFSAM, Afrika için Türkiye'den yeşerebileceği umulan bir umuttur. AFSAM, derilerinin renginden dolayı hor görülen, Apartheid (renkçi-ırkçı) rejimler altında yaşamaya zorlanan kalp sahibi insanların saygınlığını, onur ve hassasiyetini temel almaktadır. AFSAM, 54 ülke ve 15'e yakın otonom-yarı otonom veya hala Batılı güçlerin yönetimi altındaki bölgelerle ve lehçe farklılıklarıyla birlikte 2800`ün üzerinde dil ve o oranda da kültürün sesi soluğu olacaktır. AFSAM, Afrika ile unutulmuş, unutturulmuş bağlarımızın hatırlanması için çalışacaktır. AFSAM, Afrika'nın kaybolan Müslüman kabilelerinin sesi olacaktır. AFSAM, Afrika'yı sömüren sömürgecilerin ve onların taşeronlarının değil, sömürülen mazlum halkların sesleri olacaktır. AFSAM, emperyalistlerin, onların öncüleri misyonerlerin, sosyologların, antropologların ve etnologların mahvettiği topraklardaki rüya görmeyi unutmuş insanların hikâyesini ortaya koyacaktır. AFSAM, Türkiye'de Türkiye-Afrika Birlikteliğinin kurulması için gerekli her türlü çalışmayı destekleyecektir. AFSAM, Afrika ile ilişkilerimizin kalıcı çalışmalarla geliştirilmesini istemektedir ve bunun için de çalışacaktır. AFSAM, Afrika ile "sürdürülebilir kalkınma” temelli ilişkilerin en üst seviyede gerçekleşmesini istemektedir. Bu dayanışmamız da modern dünyanın vahşi kapitalizminin yıkıcılığına karşı durmanın ifadesi olacaktır. AFSAM, "sürdürülebilir fakirlik” ve "inşa edilmiş yoksulluk” çalışmalarına ve kavramlarına karşı "zenginliğe sahip çıkış” ve "sürdürülebilir kalkınma” temelli bir duruştur. (www.afsam.org)
Yazarın Diğer Yazıları