KAİNATIN NİZAMINI BOZMAYIN

Kainat; canlısı, cansızı, insanı, hayvanı, dağı, taşı, yaylası, ovası, denizi, gölü, ormanı, çiçeği, böceği, yeri, göğü, güneşi, ayı, yıldızları, en küçüğünden en büyüğüne kadar her şeyiyle bir bütündür.

Kainat kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. Arapça dilinden Türkçe'mize geçmiştir. TDK'ye göre, kainat şu anlamlara gelir: Evren, Dünya, Herkes. Bir başka tanımda da; acun adı verilir kainata.

323817. Ansiklopedisinde bu kavram âlem olarak geçer. Âlem; alamet, nişan koymak demektir. Bu anlamda, yaratıcının varlığına alamet, Allah'ın varlığına bir nişane gibi bir durum söz konusudur. Âlem kelimesi bazen sadece insan için de kullanılmıştır. Ama umumiyetle âlem denildiğinde; maddi manevi varlıkların hepsini içine alır; Tabiat alemi, ruh alemi, akıl alemi, melekler alemi, Edebiyat alemi, İslam alemi gibi. Semavat ve arz kelimeleri kainatı ifae eder.

Evren ya da kâinat, uzay ve uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütünün adıdır. Pozitif bilimler açısından evren, gök cisimlerini barındıran ve sonsuz olduğu var sayılan uzay ve uzayda yer alan her şeyin toplamıdır.

İlâhî nizam; ‘tekâmül'ü hedef alan ve kâinatı tüm olaylarıyla tek bir "oluş”a bağlayan; yasalarıyla kâinatın tüm durum ve hâllerini mazbut (muntazam) bir mekanizmaya bağlayıp mükemmel bir ahenk içinde tertipleyen; tam ve şaşmaz bir ahenk içinde akıp giden; düzensizliklere asla izin vermeyen; hiçbir kudretin bozmaya muktedir olmadığı; ifadesi kâinat olan nizamdır.

Bu koskoca evren, kainat veya alemde bulunan herşeyde bir nizam gözlenmektedir. Dünya ile Güneş arasında oldukça büyük bir uzaklık vardır. Dünya ile güneş arası 149.5 milyon kilometredir. Yani hesaplaması oldukça zor olan bir uzaklıktır. Teknoloji geliştikçe daha detaylı araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu araştırmalar sonucunda daha detaylı ve daha gerçekçi bilgiler ortaya çıkmaktadır. Şu an bilinmesi gereken uzaklık 149.5 milyon kilometre şeklindedir.

 

Ay'ın Dünya'ya uzaklığı ortalama yaklaşık 384.400 kilometredir. Ay'ın Dünya'ya en yakın olduğu noktadaki uzaklığı 363.100 kilometre, en uzak olduğu noktadaki uzaklığı ise 405.690 kilometredir.

Ay, Dünya'nın etrafındaki turunu 29 gün 13 saatte, kendi eksenindeki turunu ise 27 gün 8 saatte tamamlamaktadır. Ay ile Dünya oldukça senkronize bir şekilde döndükleri için Dünya'dan sürekli olarak aynı yüzey görülür.

Uçan böceklerin üzeri polenler, kirleticiler ve hava yoluyla taşınabilecek maddelerle kaplıdır. Havada uçuşan her şey elektrikle yüklüdür. Fizik kurallarına göre, bir maddenin diğer maddeye yapışabilmesi için zıt kutuplar olması gerekmekte, dolayısıyla da polenin böceğin üzerine yapışabilmesi için, birinin artı, diğerinin eksi yüklü olması şarttır.
Bir böceğin örümcek ağına yapışabilmesi için de yine birinin artı, diğerinin eksi yüklü olması gerekir.

Üzeri polenle kaplı bir böceğin ağa yapışmaması demek, böceğin kolaylıkla kaçabilmesi anlamına gelir. İşte tam bu aşamada hiç beklenmedik bir şey gerçekleşir. Örümcek ağı, hem böceğe hem de polene yapışır. İyi ama fizik kurallarına göre imkansız olan bu durum, nasıl olur da gerçekleşir? Nasıl olur da örümcek ağlarını inceleyince üzeri polen kaplı böceklerle karşılaşabiliriz?

Bu ilahi nizamdan sadece bir iki örnek. Tamamını anlatmaya ne bu sayfa yeter, ne de ömrümüz. Rabbimiz; "Düzeni bozmayın”, "yeryüzünde fesat çıkarmayın” der. Bu ikazı çeşitli ayetlerde, değişik şekillerde ifade eder. Fesat çıkarmanın adam öldürmekten daha tehlikeli olduğunu belirtir. İlahi düzeni bozanlara karşı şiddetli cezaların verilmesini ister rabbimiz.

İşleyen düzeni bozmak, tabiata karşı saygısızlık yapmak… hepsi birer terördür. Terörün ve teröristin bu ülkede ve dünyada yeri yoktur. Kimse terörden ve teröristten haz almaz. Düzeni bozmanın karşılığında gereken cezaya uğrar. Hem bu dünyada uğrar hem de ahirette uğrar.

Terör örgütlerinin meydana getirdiği ve yüreklerimizi yakanlara karşı toplumca kenetlendik. Yanan canlara, evlere, mallara karşı hepimiz gözyaşlarına boğulduk. Bunu yapanın insan olamayacağı, hiçbir şekilde böyle vahşi bir işleme giremeyeceğini hep bir ağızdan dillendirdik. Milletimizin başı sağ olsun, Türkiye'me geçmiş olsun.

Kıyamet!

Acımadan öldürenler,

Yarın yıkar o kıyamet,

Kudurarak saldıranlar,

Yarın yakar o kıyamet!

Gözlerde yaş kan ağlıyor,

Âdem üzgün can ağlıyor,

Dünya bozgun an ağlıyor,

Her dem bakar bu kıyamet!

Bedduayla dize gelir,

Sana bana bize gelir,

Haktan gelen öze gelir,

Fena yıkar bu kıyamet!

Pis gezenler pis yiyenler,

Kötü sözü çok diyenler,

Gören bilen ve duyanlar,

Aklı yakar o kıyamet!

Hakka isyan edenleri,

Yalan yanlış gidenleri,

Zehir zıkkım tadanları,

Boynun büker o kıyamet!

Bebekleri yok edeni,

Can yakmayı çok edeni,

Rab cezası hak edeni,

Ciğer söker o kıyamet!

Kahreyle Rabbim!

Yanan orman değil ciğerlerimiz,

Orman hark edeni kahreyle Rabbim,

Milli servetimiz değerlerimiz,

Vicdan terk edeni kahreyle Rabbim!

Allah'ın canları celal içinde,

Felaket anları melal içinde,

Sineler kanıyor ne hal içinde,

Kapı berk edeni kahreyle Rabbim!

Sabotaj ihanet hep kol geziyor,

Düşmanda şeamet çok bol geziyor,

Terörün vahşeti hep yol kesiyor,

Zehir zerk edeni kahreyle Rabbim!

Bir fidan yakanın boynu vurulsun,

Ateşe gark olsun beyni yarılsın,

Gayyalara girsin yere serilsin,