Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İran’ın nükleer silah geliştirmesi durumunda Türkiye’nin de birkaç yıl içerisinde nükleer silah geliştirebileceğini öne sürdü. İngiltere’de yayımlanan The Daily Telegraph gazetesine konuşan Barak şunları söyledi: “Eğer İran nükleer silah geliştirirse bu başarı Ortadoğu’da bir silah yarışını tetikleyecek ve bölgede nükleer silahı olmayan rejim görmek mümkün olmayacak. Suudi Arabistan haftalar içerisinde nükleere dönecek. Türkiye birkaç yıl içerisinde nükleere dönecek. Yeni Mısır da bunu takip etmek zorunda kalacak. Dünya nükleer materyallerin terörist grupların eline geçtiği bir kâbusa doğru geri sayıma başlayacak.”
USAK (Uluslarası Stratejik Araştırmalar Kurumu)’ın araştırmasına göre; Güney Afrika ile İsrail arasında imzalanmış gizli nükleer savaş başlığı belgeleri, İsrail’in Güney Afrika’daki ırkçı rejime nükleer savaş başlığı sattığını ortaya çıkardı.
Belgelere göre iki ülkenin üst düzey askeri görevlilerince yapılan gizli görüşmeler sonucu 1975 yılında Güney Afrika Savunma Bakanı PW Botha’nın, dönemin İsrail Savunma Bakanı Shimon Peres’den savaş başlığı talebinde bulunduğu ve Peres’in de talebe karşılık olarak nükleer savaş başlıklarını Güney Afrika’ya verdiği ortaya çıktı. Bu pazarlık sonucu iki ülke arasında çok geniş çaplı bir askeri anlaşma imzalandı. İmzalanan bu antlaşma, “antlaşmanın varlığını” gizli tutmayı öngörüyordu.
İki ülke arasında imzalanan bu antlaşma, Amerikalı akademisyen Sasha Polakow-Suransky’nin iki ülke arasındaki ilişkilere dair hazırladığı kitap için yaptığı araştırmalar esnasında açığa çıktı. Bu antlaşma nükleer silahlarının var olup olmadığı konusunda “belirsizlik” politikası izleyen İsrail’in nükleer silah sahibi olduğunun bir kanıtı olarak nitelendirilmektedir.
Güney Afrika belgeleri, ırkçı Afrika rejiminin füzeleri komşu ülkelerde meydana gelebilecek olası bir ayaklanma için caydırıcı bir etken olarak kullanmak istediğini göstermektedir.
Belgelere göre iki taraf 1975’in 31 Martında görüştü. Polakow-Suransky’nin; “ Söylenmemiş İttifak: İsrail’in Gizli İttifakı, Irkçı Güney Afrika Rejimi” adlı kitabında İsrailli yetkililerle yapılan görüşmelere göre ırkçı Güney Afrika rejimine nükleer kapasiteli Jericho füzelerinin, teçhizatlarıyla birlikte satışı teklif edilmiş.
Açığa çıkan belgelere göre Güney Afrika, İsrail ile imzalanan antlaşma çerçevesinde İsrailli yetkililerle birlikte nükleer silah yaptı.
Bu belgeleri aynı zamanda o dönemde Rusya adına casusluk yapmak suçundan 1983 yılında hapsedilen Güney Afrika Deniz Kuvvetleri Komutanı Dieter Gerhardt da doğrulamaktadır. Irkçı rejim yıkıldıktan sonra Gerhardt, iki ülke arasında böyle bir antlaşma olduğunu ve sekiz Jericho füzesi ve özel savaş başlığının İsrail tarafından Güney Afrika’ya sunulduğunu doğruladı. Fakat bunlara dair herhangi bir kanıtın bugüne kadar ortaya çıkmadığını da belirtti.
İsrail’in nükleer silah programının olduğunu 1986 yılında Mordechai Vanunu (Sunday Times) ve 1979’da Şah rejimi sonrasında İranlı öğrenciler çeşitli görsellerle ortaya çıkarmıştı.
İsrail, nükleer silaha sahip olduğunun kanıtı olarak düşünülen anlaşmanın açığa çıkarılmaması için bugünkü Güney Afrika hükümetine baskı yaptı fakat belgeler Polakow-Suransky’nin eline geçti. Polakow-Suransky de yaptığı açıklamada belgelerin yayınlanması konusunda kendisinin de İsrailli yetkililerce engellenmeye çalışıldığını belirtti.
Durum bu kadar net ve bu kadar meydandayken, İsrail’in böylesine tehditlerine dünya ne diyor? ABD nasıl bakıyor? Batı’nın yaklaşımı ne merkezde? Ne diyecekler? İsrail, kendi besledikleri, kendi semirdikleri, kendi elleriyle dünyanın başına bela ettikleri terörist bir devlettir! Nerede bir zararlı tavır var, altında İsrail’i görürsünüz! Nerede silah satışı mevcut, orada İsrail var! Türkiye’de terörün durmaması, ülkenin gelişmesine engeller çıkartılması hepsi İsrail’in başının altından çıkıyor! İsrail, sicili temiz olmayan bir devlet! İsrail, İsrail yandaşları ve destekçilerine dikkat etmek zorundayız.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET