İSRAİL’İN İHANETİ BİTMİYOR!

 

 

 

İSRAİL İHANETİ VE GAZZE isimli bir kitap yayınlamıştım, İsrail'in Mavi Marmara baskını sonucunda. O kitabımdan bazı kesitleri sizinle paylaşacak ve kalan bölümde düşüncelerimi aktaracağım.

 

2010 yılında İsrail'in, Gazze'ye yardım konvoyuna saldırısı sırasında "Sofia” adlı gemide bulunan İsveçli yazar Henning Mankell: "En kötü teröristin İsrail olduğunu” belirtti.

Mankell, Alman Stren dergisinde yayımlanan röportajında;

"Terörizme inanıyorum. Bu durumda en kötü terörist İsrail. ABD de çok sayıda terörist davranışta bulunuyor. Teröristlerin hapse atılması lazım” ifadesini kullandı.

İsrail'in, Somalili korsanlar gibi davrandığını ve korsanlık suçlamasıyla Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanında yargılanabileceğini belirten Mankell;

"Eğer bir gemideysem ve aniden bir helikopterden gemiye askerler inmeye başlarsa, kendimi savunma hakkım vardır. Eylemciler yukarı tırmanarak helikoptere saldırmadı. Askerler insanlara zarar vermek için aşağıya indi…”

Yukarıdaki terörist saldırı 2010 yılında Mavi Marmara'ya yapılan ve birçok insanın öldüğü İsrail saldırısıydı. O günden bu güne ne değişti? Koskoca bir hiç!

Sadece bunlar mı? Yalnızca 2010 yılı mı? Her zaman, her fırsatta dünyayı kana bulamak için eli tetikte beklemekte Firavun çocukları İsrail. Arkasına, ABD, İngiltere, Fransa ve diğer terör ruhlu, vampir zihniyetli Batı devletlerini alıyor ve dur durak bilmiyor. Amacı mı? Amacı, İslam'ı yeryüzünden kaldırmak! Yıllardır bütün çabaları bu. Ama hakkından gelemediler ve gelemeyecekler. Zira Allah'ın nurunu söndürmek mümkün değil.

Filistin Devletinin kuruluşu şaibeli. Onların kafasında; "Arz-ı Mev'ud (Vaad edilmiş Topraklar) hayaliyle ortaya attıkları ve İngiltere'nin kışkırtmasıyla 1949 yılında Batı Şeria toprakları, Kudüs şehrinin doğu yarısı ile Nablus, Hail ve Gazze şeridi dışında Filistin'in tamamı, İsrail'in eline geçti.

Halen İsrail devletinin sınırları içinde kalan topraklardaki nüfus, XIX. Yüzyılın sonlarından bugüne kadar bir yandan giderek hızlanan bir tempo ile artarken bir yandan da din ve etnik köken bakımından büyük değişiklikler geçirmiştir. Bunda; "ARZ-I MEV'UD” düşüncesi yatmaktadır.

  1. bu düşüncesinden vazgeçmiş değildir. O zaman şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya; Bütün Müslümanlar, dünyadaki tüm İslam ülkeleri bir araya gelip, İsrail'e iyi bir ders vermek. Bu ders verecek devletler arasına Türk Devletler Topluluğunu da dahil edince büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. İsrail, kaba kuvvetten anlar. Batı, zorbalık olunca tırsar. Zira yer altı ve yer üstü kaynakların çoğu, İslam ülkeleri ve Türk ülkelerinin elindedir. Zalim, hain, terörist İsrail'in ve ona destek olan Batının petrol ve doğalgazını kesince feleği şaşacaktır. Yani top yekun bir boykot yapılmalı. Kullanılan İsrail malları dahil olmak üzere.

 

 

 

 

 

 

 

Kudüs

 

Miraçla resulün geçtiği belde,

Davud peygamberin seçtiği belde,

Sevgi iksirinden içtiği belde,

Tevhit sedasının makarı Kudüs!

 

Hikmet bahçesinin hoş gülistanı,

Bülbül-i şeydanın vuslat zamanı,

Gülün hasretiyle geçer her anı,

Hak bülbüllerinin medarı Kudüs!

 

Serapa adalet dağıtan şehir,

Âdem'den bu yana akan bir nehir,

Rahmandan ıraksa bitmiyor kahır,

Nebiler resuller diyarı Kudüs!

 

Âlemin nizamı barışla mümkün,

Kurtuluş, Hakka yakarışla mümkün,

Mümince dostluğa varışla mümkün,

Kardeşlik ölçüsü, miyarı Kudüs! (08 KASIM 2023)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yazarın Diğer Yazıları