İsrail’i Durduralım!

Kıyamdayız!

 

Kıyamdayız, ölünceye dek,

Mücadele, devam edecek;

Zalimin sesi kısılıncaya kadar,

Barış levhası asılıncaya kadar,

Dünya cennet oluncaya kadar...

Durmak yok asla, Hak yolunda,

Zehir içsek de, ateşe düşsek de,

Nemrutlara dersini vereceğiz,

Firavunları bir bir yeneceğiz...

 

Gazze; ağlayan şehir. Gazze yıllarca İsrail'in ihanetine sahne olmuş bir yerleşim birimi. İsrail, taş taşın üstüne koymamak, yıkımda karar kılmak için harekete geçmiş bulunuyor. İsrail bunu hep yapıyor.

Mutlaka ama mutlaka zalimlere karşı tek yürek, tek bilek olmaya mecburuz. Değilse kuvvetimiz, şerefimiz elden gider.

"Bana ne. Bunlar bir zaman bizi arkadan vurdu. Şimdi çeksinler cezalarını. Araplara acınmaz.” Sözlerinin hiçbir tutarlılığı yoktur. Kur'an bize; "bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş, bir insanı öldüren, bütün insanları öldürmüş olur”, "Müslüman Müslüman'ın kardeşidir.” Buyurur. Sevgili peygamberimiz de; "Müslümanlar bir tarağın dişleri gibidir”, "birbirinize düşman olmayınız, birbirinize kin tutmayınız, ey Allah'ın kulları kardeş olunuz” sözleriyle bu hususta bizlere ne yapmamız, nasıl yapmamızın yolunu gösteriyor.

Dünya artık bugünkü ortamda küçük bir köy durumundadır. Ulaşamamak, gidememek, yardım elimizi uzatamamak gibi bir durum söz konusu değildir ve olamaz.

Yalnız şu hususu tespit etmekte yarar var; bizler Müslümanlığı sadece sözle söylüyoruz. Uygulamamız yok. Kur'an'ı okuyoruz ama anlamıyoruz. Sadece okumuş olmak için okuyoruz. Okumadı demesinler, bizi tenkit etmesinler diye laf olsun diye okuyoruz. Yaptığımız hiçbir işimiz düzgün değil. "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın” diyor, bizler aksini yapıyoruz. "zekâtınızı, sadakanızı verin” diyor, umursamıyoruz. "veren el olun” direktifleri kulaklarımızı çınlatıyor, sağır kesiliyoruz. "Dicle'nin kenarında bir kurt kapsa koyunu, gelir adli ilahi Ömer'den sorar onu” sözü sanki bize söylenmemiş gibi. "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ikazı bizim duygu semtimize, düşünce dünyamıza uğramıyor!

  1. el uzatmadıkça, zorda kalanlara yardım etmedikçe ne kıldığımız namazın, ne tuttuğumuz orucun, ne gittiğimiz haccın, ne okuduğumuz Kur'an'ın bize yararı olur. Böyle bir yanlışlık içinde yapılanlar ancak bize yorgunluk verir. Onun için; "Ey iman edenler, iman ediniz”, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz ikazları vardır.
  1. cümleden hareketle Gazze'ye yardım seferberliği başlatan bütün yardım kuruluşlarını tebrik ediyorum. Bu yardımların giderek daha da çoğalmasını gönülden istiyorum. Bütün Müslüman ülkelerin bu hususta daha titiz, daha çok destek içinde olmasını arzu ediyorum. Böylesine bir güzelliğin başlangıç olması temennisini tekrar etmekten mutluluk duyuyorum. Hükümetimizin ve Türkiye'deki gönüllü teşekküllerin son derece fedakâr tutumlarını takdirle karşılıyorum.

 

Çakallara Kaptırmam!

 

Bu vatan Anadolu, tarihim bunu söyler,

Çakallar yenemedi, Fatih'im bunu söyler.

Geçmişe bak istersen, yurduma Haç taktırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

Tarihte; şanım var, şöhretim var ve izim var…

İslam'dan aldığım; hep kahramanlık hızım var.

Adaletten şaşmam, insanlıktan hiç saptırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

Binlerceniz geliniz, ben korkarsam namerdim,

Bayrağım, Kur'an'ım için can veren Mehmet'im.

Asla, Ezanımı minarelerden kaldırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

Şehit verdi bu vatan, iman için, hars için,

Prim vermez haçlıya, gözü dönmüş hans için.

Yiğitlerim var benim, başkasına aldırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!


Yazarın Diğer Yazıları