Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
İsrail’in, Türkiye’den özür dilemesinin yankıları devam ediyor. Tarihinde ilk defa bir ülkeden özür dilemesini bazı kesimler değişik yorumladı. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, şunları söylemiş;
Aslında çoktandır gündemdeydi. Sanıyorum iki ülke de bir şekilde bu yanlış anlamayı bitirmek ve eski iyi ilişkilere dönmek istedi. Türkiye Müslüman dünyada İsrail'i ilk tanıyan devlettir. İlişkilerin tarihi çok daha gerilere gider. Türkler, 15. yüzyıldan itibaren Yahudilere koruma ve barınma imkânı sağlamıştır. Türkiye ile İsrail'in dost olması için 1000 tane neden sayabilirim. Tarihsel ve coğrafi yakınlıklar var. Türkiye Müslüman dünya içinde modern ve bilimsel olabilen de ilk ülkedir. Türkiye'nin son dönemde teknolojiye bu kadar önem vermesini takdirle karşılıyorum. Bilim küreselleşmeyi getirmiştir. Küreselleşme ise ırkçılığı reddeder, dinler arasında farkları da reddeder. Bütün bunlara bakınca beraber çalışmak için çok neden olduğu ortada.
Yeterince yaşlıyım. Geçmişe dönecek zamanım yok. Geçmişi dikkate almamanın basit bir nedeni var; geçmiş ölüdür ve onu değiştiremezsiniz. Eğer öğrenmeye ve araştırmaya vaktim varsa bunu gelecek için kullanmak isterim.
Geçmiş geçmiştir ve geçmişi değiştiremezsiniz.
Ben vaktimi geleceğe bakarak geçiyorum. Çoğumuz düşünmek yerine hatırlamayı tercih eder. Bense hatırlamak yerine düşünmeyi tercih ediyorum. Bunlarla zaman kaybetmek için bir neden göremiyorum. Bana ait olan anılarım var ancak bugün artık geleceğe doğru yol alalım.
Peres’in bu sözlerinin arka planında kötü niyet seziyorum! Nereden mi anladım? Şu sözlerine baktığımız zaman gayet net ve açık olduğunu görürüz;
“Geçmişe dönecek zamanım yok. Geçmişi dikkate almamanın basit bir nedeni var; geçmiş ölüdür ve onu değiştiremezsiniz. Eğer öğrenmeye ve araştırmaya vaktim varsa bunu gelecek için kullanmak isterim.
Geçmiş geçmiştir ve geçmişi değiştiremezsiniz.
Ben vaktimi geleceğe bakarak geçiyorum. Çoğumuz düşünmek yerine hatırlamayı tercih eder. Bense hatırlamak yerine düşünmeyi tercih ediyorum. Bunlarla zaman kaybetmek için bir neden göremiyorum. Bana ait olan anılarım var ancak bugün artık geleceğe doğru yol alalım.”
Çünkü tarih boyunca İsrail, hiçbir işi dürüstçe yapmamıştır! Mutlaka bir menfaati, kesinlikle çıkarı söz konusudur! O zannediyor ki, ben böyle konuşur, özürlerimi beyan edersem, Türkiye’nin yelkenleri suya iner! Dolayısıyla yıllardır kafamızda tasarladığımız planları yürürlüğe sokarız. Ama Peres’in unuttuğu bir şey var; Türkiye artık o eski Türkiye değil. Başbakan ve hükümet üyeleri; “gelen ağam giden paşam” diye kendilerini şamar oğlanı yaptırmazlar!
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin hızlı bir şekilde eski durumuna dönmesi konusunda aceleci hükümlere varılmaması konusunda uluslararası toplumu uyardı. Onun sözlerine göre, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun özür dilemesine rağmen tarafların diyaloglarında ani bir ısınma görülmeyecek.
Özür dilenmeli, tazminat ödenmeli ve Gazze ablukası kaldırılmalıdır. Bu şartlar yerine getirilmeden normalleşme söz konusu olamaz.
Evet, Türkiye’nin başında Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi olduğu sürece, ne İsrail, ne ABD, ne AB ve ne de diğer ülkelerin ülkemizin sırtını yere getirmesi mümkün değildir. Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok! Görünen köy kılavuz istemez. Bardağın yarısına kadar boş olduğunu değil, yarısına kadar dolu olduğunu düşünmek gerek. Terör bitince kötü düşünenlerin suratını görmek isterim.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET