İSMAİL DETSELİ VE KONYA KÜLTÜRÜ

  1. Detseli şair ve kültür insanını çok uzun zamandır tanırım. Ne zaman bir kültür gezisi olsa mutlaka İsmail Detseli üstadımızı otobüste yerini almış görürüm. Onun en büyük özelliği; gezilerde doğaçlama şiir söylemesi ve gittiği yerde, o mekan ve yöneticilerle ilgili şiirler kaleme almasıdır. Mola verdiğimiz her yerde mutlaka İsmail Detseli elinde kağıt kalem şiir yazmakla meşguldür. Otobüste de boş durmaz. Onu her zaman kültür içinde, şiirle, edebiyatla meşgul görürsünüz. Kimseyi kırmaz, herkesle dost olmanın yolunu bulur, dostluklara ve dostlara ihanet etmez. Riyayı, gösterişi, hatır için alkış tutmayı sevmez. Vefa, onun en çok değer verdiği hususlardandır. Akrostiş şiirin de ustasıdır diyebilirim. Samimi üslubu, içten ve kendinden kullandığı kelime ve cümlelerle anlatır meramını. Tam bir Konya çocuğudur. Konya'yı görmek isteyen, Konya şivesini tatmak isteyen Detseli'ye baksın.

Çok fakir bir ailenin ikinci çocuğu olarak 01.10.1945 yılında dünyaya geldi. Tek parti döneminin o boğucu, kasvetli günleri hafızasındadır. O tek parti dönemi ki; zengin haydi neyse, fakir fukaranın ağır vergilere mahkum edildiği, eli sopalı memurların köye gelip gidişini, ağlayan, yalvaran insanların göğe yükselen feryatlarını hiç unutmaz, unutamaz.

Babası verem hastasıdır. Hayatı annenin sorumluluğundadır. Kadın haliyle öküzle çift sürüyor, tarla tapan işleriyle uğraşıyor.

Detseli, okumayı ikinci sınıfta iken sürekli hale getirdi. O dönemin en çok okunan kitabı olan, "Kerem ile Aslı” büyük bir dikkatle okuduğu kitaptı. Çok yerini ezberlemişti.

Detseli kitapla ilgili şu hatırasını anlatır;

"kitabı her elime aldığımda babam annemi azarlar ve,

"Bu kitabı bunun elinden al, yarın bir gün Polisin Fikret gibi başımıza dert olacak” diyordu. Polisin Fikret, bir gün etrafındakilere; öküze bir eyer vurmuş;

"Ben âşık oldum” demiş, âşık olduğunu ilan etmekle kalmamış, sabah erkenden

"Ben Halep'e gidiyorum”diyerek yola düşmüş. Köylü arkasından koşmuş ve zor ikna etmişler. Babam, anneme bunu ima etmeye çalışmış.”

Detseli 1957 yılında ilkokulu birincilikle bitirdi. Beşkardeş idiler. Anne ve babasıyla yedi kişi. İaşeleri yeterli olmuyordu. Ek iş için çobanlık yapmak gerekiyordu. Köyün sığırlarını otlatmak için çobanlığa başladı. Dini bilgilerini dedesinden aldı. Zira dedesi hocaydı. Kur'an okumayı da dedesinden öğrendi.

1963 yılına kadar İzmir'de çeşitli işlerde çalışıp, köydeki aile bütçesine katkıda bulundu. İzmir'den sonra İstanbul ve Ankara'ya gitti. Ailesini hiç unutmadı. Her yıl onları ziyarete gelirdi. Hısım akraba ile, köylüleriyle hasret giderirdi. Her fırsatta şiir yazmayı da ihmal etmiyordu. O zaman yazdığı şiirleri saklama, arşivleme ihtiyacı duymadı. Çeşitli iş kollarında başarıyla çalıştı, helal yoldan kazandı, namerde muhtaç olmadı, ağyara yüzsuyu dökmedi.

Yedi çocuğa sahip Detseli üstadımız. Rabbim hepsine hayırlı ömürler versin. Detseli gibi kültür âşıklarının, şiir ve edebiyat meraklılarının, ülkeye yazısıyla, fikriyle, aklını terletenlerin sayısını çoğaltsın diye dua ediyorum.

  1. Büyükşehir Belediyesi; "Hayat Öyküleriyle İSMAİL DETSELİ” adıyla Hakkı Biçer'in kaleminden bir kültür hazinesi yayımladı. Ayrıca Karatay Belediyesi de; "BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE KONYA MASALLARI” ismiyle İsmail Detseli'nin kaleminden nefis bir esere imza attı. Her iki belediyemize de teşekkür ediyorum. Yazarlara, şairlere, kültür insanlarına değer verdikleri için şükranlarımı sunuyorum.

 

Detseli'den bir şiir;

 

Heveslenir Gelirim

 

Detse, Tekke, Tulassa'dan melezim,

Dağlarında öten bir keklik palazım,

Kilistra köyüdür benim ana vatanım,

Derim derim de heveslenir gelirim.

 

Oğuz boylarından gelmiş soyum,

Mertiz ama yumuşaktır huyum,

Var mı yaşayan hiç emmim dayım?

Derim derim heveslenir gelirim.

 

Duyun beni ey Detseliler duyun

Kökeninizi sorun arayıp bulun,

Baratlar'dan imiş benim soyum,

Derim derim heveslenir gelirim.

 

………………………………………

 


Yazarın Diğer Yazıları