Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bugün camilerimizde abdesti bozan haller kadar, tevhid’i bozan elfaz-ı küfür (Küfür sözleri) ve şirkin çeşitlerine yer verilmez! Tevhid ve onun hasmı olan şirkten ya hiç bahsedilmez, bahsedilirse de, yasak savma kabilinden geçiştirilir! Ülkemizde “Namaz kılma seferberliği” başlatılmıştır. Bunu başlatanlardan Allah razı olsun. Ancak baştan sona şirke bulanmış ümmetin, önce imanına abdest aldırması gerekmez mi? Kırk rekata kırk daha eklesen ne olacak? Sahib-i tertip olsan ne fark eder? Kafanda onlarca irili ufaklı ilah olduktan, imanını şirkten arındırmadıktan sonra! Acilen, tecdid-i imana ihtiyacımız var! Allah ve resulünün istediği kalitede bir imana! Kur2anın belirlediği iman esaslarına ekleme ve çıkarma yapmadan, mevcut imanımızı tashih etmek, sahih hale getirmek zorundayız. İslâm’a, binlerce yıldır yapılan ilaveleri, cerrah titizliğiyle kazıyıp atmak mecburiyetindeyiz.
Ne yazık ki önceki ümmetlerin başına gelen sağmalara bugünkü Müslümanlar da maruz kalmışlardır! Yeryüzündeki Müslümanlar, diğer din mensupları içinde nasıl azınlık konumunda iseler, imanlarına şirk karıştırmamış muvahhid Müslümanlar da, diğerleri arasında öyledir!
İslam diye, insanlığın çağrıldığı din, o kadar Kur’anî İslâm’dan uzak ki! Geneçlerimiz; Ateist, Nihlist, Satanist olmasın diye onlara sunulan din, geleneklerle iç içe geçmiş, hurafelerle örülmüş, hayatta n kopuk, anakronik, dine karşı bir din! Yeter artık bıçak kemiğe dayandı, doğruları söyleme zamanı geldi.
Tarikatçıların en üst görevlere gelebildiği, Diyanet denilen asırlık meskenet! İdare-i maslahatçılık, sade suya tirit kabilinden konuşmalar! Özerkliği olmayan, kaderleri siyasilerin iki dudağı arasında olan memurlar, dosdoğru dini anlatma hakkı ve özgürlüğü elinden alınan bir teşkilat, hangi hurafeyle mücadele edecek?
İlahiyat öğrencilerinin bile cemaat/ tarikat evlerinde barındığı, bir kısım ilahiyat hocalarının bu kesimler tarafından ele eçirilmeye çalışıldığı, bunda da başarılı olunduğu bir gerçek iken, kim nerede, nasıl hak dini öğrenecek?
Sosyal alan boşluk kabul etmez. Diyanet, asırlık atalet uykusundan uyanmaz, İlahiyat fakültelerinde ve diğer dini eğitim kurumlarında din dosdoğru öğretilmez ise, dinî alan tamamıyla ehil olmayan insanlara terk edilmiş olur!
……………………………………….
Yuraıdaki ifadeler, “İslâm’ın Pavlosları” isimli 2 ciltlik kitaptan alınmıştır. Kitabı; Sadedin Merdin hazırlamış. Araştırma Yayınları arasında piyasaya sürülmüş. Kitap, bir solukta okunacak cinsten! İçinde şu ilginç bilgiler var:
Siyasi, itikadi ve tasavvufi sapma
Allah’ın dûnundaki ilahlar,
Anadolu İslam’ı
Büyücülük, sihir…
Kur’an peygamberi mi? İlahlaştırılan Peygamber mi?
Bozulan tasavvurumuz, yitirilen kavramlarımız,
Sufiler, İslam dinini tahrip etmişlerdir...
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET