PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
"İslam'a Hicret” aslında; iyiliğe, güzelliğe, doğruya, hakikate, insanlığa, medeniyete, dünyayı cennet yapmaya koşmaktır.
"İslam'a Hicret”; bir kötülük gördüğümüz zaman elimizle gidermek, buna gücümüz yetmezse dilimizle gidermek. Buna da gücümüz yetmezse kalben buğz etmek. Kalben buğz etmek, imanın en zayıf yönüdür.
"İslam'a Hicret”: Nefsimizi bilip, Rabbimizi bilmeye doğru ilerlemektir.
Hicret; terk etmek, ayrılmak, ilgisini kesmek anlamındadır. Kişinin; herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması demektir. Ancak, hicret denilince ilk bakışta; bir yerin terk edilerek başka bir yere göç edilmesi olarak bilinir.
Genelde Müslüman olmayan bir ülkeden, Müslüman bir ülkeye gitmeyi, özel olarak Hz. Peygamberin ve Mekkeli Müslümanların Medine'ye göçünü ifade eder. Medine'ye göç eden Müslümanlara Muhacir, muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da; Ensar unvanı verilmiştir.
Bir hadiste; "Muhacir (Hicret eden), Allah'ın yasakladığı kötülük ve günahları terk eden kimsedir.” Denilmekte, bir başka hadiste ise; Hicret "kötü şeyleri terk etmek” anlamındadır.
Hicret; kötü şeyleri terk etmek, Allah uğrunda başka bir yere göç etmek, Allah'ın yasakladığı kötülük ve günahları terk etmek, kötü şeylerden uzak durmak gibi anlama da gelmektedir.
Mutasavvıflar, hicret kavramını hem; "haramları terk edip, kötülüklerden uzaklaşmak” hem de; "nefsi terbiye etmek maksadıyla yolculuğa çıkmak” veya "kalben ve zihnen halkı terk etmek” anlamında kullanmışlardır.
Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamberden önceki dönemlerde de peygamberlerin ve onlara inanan insanların, kâfirlerce hicret etmeye zorlandıklarından ve bunların, inançları uğrunda yurtlarını bırakıp, başka yerlere gittiklerini anlatır. Hz. İbrahim, kavminin kendisini ateşte yakma girişiminin ardından; "Doğrusu ben, Rabbimin emrettiği yere hicret ediyorum” demiş ve önce Filistin, ardından Mısır'a göç edip, daha sonra da Ken'an diyarına yerleşmiştir.
Hz. İbrahim ile beraber Filistin'e kadar bu hicrete katılan Hz. Lut, peygamberlik görevini yaparken kâfirlerin azgınlık ve ahlaksızlıkları karşısında Cenabı Hak'tan aldığı emirle bir gece vakti inananlarla birlikte yurdundan çıkmış, arkasına dönüp bakmadan, gitmesi istenilen yere gitmişti.
Hz. Şuayp peygambere kavminin ileri gelen kibirlileri; "Ey Şuayp! Kesinlikle seni ve seninle beraber iman edenleri memleketimizden çıkaracağız, yahut dinimize döneceksiniz” demişler, onu ve müminleri hicrete zorlamışlardı.
Hz. Musa, Allah'ın emriyle geceleyin Mısır'dan yola çıkardığı İsrailoğullarını göç ettirmeyi başarmış, peşlerine düşen Firavun ve ordusu ise, denizde boğulmuştu.
Hicret, bütün peygamberlerin hayatında vardır. Tarihte; "Nuh, Âd ve Semud kavimlerinin kâfir olanlarının; "elbette sizi yurdumuzdan çıkaracağız ya da mutlaka dinimize döneceksiniz”dedikleri kayıtlıdır.
Hz. Peygamber ve kendisine inananlar da, daha önceki peygamberler ve ümmetlerinin âkıbetine uğramışlardır. Mekke Müşrikleri, sevgililer sevgilisi Hz. Peygamber'e karşı İslamiyet'i tebliğ etmeye başladığı andan itibaren olumsuz bir tavır takınmışlardır.
Bu tavır, sadece İslam'ı reddetmekten ibaret kalmadı.
Sevgililer sevgilisi; alay edildi, ona inananlara baskı uygulandı ve bu baskılar, İslamiyet'in Mekke'de yayılmaya başlaması üzerine eziyet ve işkenceye dönüştü. Ammar bin Yasir'in babası Yasir ve annesi Sümeyye işkenceyle öldürüldü. Geçmişte kalan bir şey değil, hala insanlık tarihini etkilemeye devam eden bir olay olarak özel bir zaman diliminin oluşmasına yol açmaktadır. Kötülükten uzaklaşıp, iyiliğe yol almak bir hicrettir. Şeytanlara, Tagutlara, "la”lara karşı dük durup Hak yolunda; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ilkesi istikametinde yürümek… işin aslı budur.
Hicret
Rabbe giden yolda, kutlu alamet,
Ebedi mutluluk, özgünlük hicret,
Şerri yakan elde, sonsuz selamet,
Bitmez mücadele, düzgünlük hicret!
İnsanlığa bakış, bitmez tebessüm,
Cehaleti yıkış, mutlu bir mevsim,
Pınardaki akış, cennetten tesnim,
Şirke müdahale, dizginlik hicret!
Vefakâr kalmaktır, Allah sözünde,
Hak yolda ölmektir, Kur'an izinde,
Dünyadan olmaktır, sevgi özünde,
Akıldan üstün yer, sezginlik hicret!
İslam'ı terk etmek, esaret verir,
Vuslata gark etmek, cesaret verir,
Kötüye berk etmek, metanet verir,
Kirden damla damla, süzgünlük hicret!
Semavatın aşkı, nurudur bu fer,
Haktan gelen ödül, sunulan sefer,
Dava omuzlayan, kahraman nefer,
Süraka'ya bir ders, bozgunluk hicret!
Kalbi kinle dolu, müşrik güruhun,
Hüda hediyesi, bitmez sürurun,
Medeniyet yolu, açan o nurun,
Karanlık kalana, bezginlik hicret!PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER