Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Sevgili dostlar! İnsanlarla iletişim kurmak için bazı kurallar vardır. Bu kurallara uyan herkes; mutlu, huzurlu ve gönül rahatlığı içinde olur. Derler ki; “cenneti kazanmak zor” asla öyle değil. Bu söz doğru değil! Eğer öyle olmuş olsaydı Allah, kullarına kolaylık vermez, zorluğu telkin ederdi. En ucuz, en kolay yol, cennetin yoludur. Hem de bedava bu yol! Cennete girmek için kimseden ücret istenmemektedir.
Evet; insanları sevmek için önce onlarla iletişime geçmek gerekir. İletişimin başlangıcı; selamdır. “Önce selam, sonra kelam” denir. Selam; “benden sana zarar gelmez, bana güvenebilirsin, çünkü ben müminim…”demektir. Selam, bir çeşit paroladır. Selamdan sonra artık kurulacak iletişimde; kopukluk olmaz.
Selamın akabinde; hal hatır sormak, çok güzel ve insanî bir yaklaşımdır. Kim olursa olsun hatır sormak kadar insanları birbirine yaklaştıran başka bir sistem yoktur. Hal hatır sormak aynı zamanda sadakadır. Kesinlikle abuk, sert, haşin bir surata sahip olmamalıyız. Bu, şu anlama gelmez; durmadan gül, devamlı sırıt, ağzın hiç kapanmasın… böyle değil. Surat ne kadar da gülmez olsa bile, gönlümüzün; sevgili, güler yüzlü, yaklaşıma açık olması şarttır.
Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için
Dalı incitme gönül.
Konuşmak bize mahsus,
Olsa da bir güzel süs,
‘Ya hayır de, yahut sus,’
Dili incitme gönül.
Sevmekten geri kalma,
Yapan ol, yıkan olma,
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül.
Başın olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek
Yolu incitme gönül.
Mevlâ verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Külü incitme gönül.
Dokunur gayretine,
Karışma hikmetine.
Sahibi hürmetine
Kulu incitme gönül. (Bestami YAZGAN)
Konuşmalarımızda; “sen” sözünü hiçbir zaman kullanmayalım. Hele, “sen var ya sen, sen dün şunları şunları yapmıştın…” diyerek sorgulamak ve yargılamak, insanları yaralar. Hiç birimiz ne hakimiz, ne savcı. O zaman karşımızdaki muhatap da bizleri sorgulamaya kalkar! Sonuç; çatışma, kavga, ağız dalaşı… ve dostluğun bitmesi! İNSANLARI SEVMENİN YOLLARI sadece bu kadar değil. kalan kısmı bir başka zaman konuşmak üzere hoşça kalınız.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET