Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Sevgili dostlar! İnsanlarla iletişim kurmak için bazı kurallar vardır. Bu kurallara uyan herkes; mutlu, huzurlu ve gönül rahatlığı içinde olur. Derler ki; “cenneti kazanmak zor” asla öyle değil. Bu söz doğru değil! Eğer öyle olmuş olsaydı Allah, kullarına kolaylık vermez, zorluğu telkin ederdi. En ucuz, en kolay yol, cennetin yoludur. Hem de bedava bu yol! Cennete girmek için kimseden ücret istenmemektedir.
Evet; insanları sevmek için önce onlarla iletişime geçmek gerekir. İletişimin başlangıcı; selamdır. “Önce selam, sonra kelam” denir. Selam; “benden sana zarar gelmez, bana güvenebilirsin, çünkü ben müminim…”demektir. Selam, bir çeşit paroladır. Selamdan sonra artık kurulacak iletişimde; kopukluk olmaz.
Selamın akabinde; hal hatır sormak, çok güzel ve insanî bir yaklaşımdır. Kim olursa olsun hatır sormak kadar insanları birbirine yaklaştıran başka bir sistem yoktur. Hal hatır sormak aynı zamanda sadakadır. Kesinlikle abuk, sert, haşin bir surata sahip olmamalıyız. Bu, şu anlama gelmez; durmadan gül, devamlı sırıt, ağzın hiç kapanmasın… böyle değil. Surat ne kadar da gülmez olsa bile, gönlümüzün; sevgili, güler yüzlü, yaklaşıma açık olması şarttır.
Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için
Dalı incitme gönül.
Konuşmak bize mahsus,
Olsa da bir güzel süs,
‘Ya hayır de, yahut sus,’
Dili incitme gönül.
Sevmekten geri kalma,
Yapan ol, yıkan olma,
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül.
Başın olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek
Yolu incitme gönül.
Mevlâ verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Külü incitme gönül.
Dokunur gayretine,
Karışma hikmetine.
Sahibi hürmetine
Kulu incitme gönül. (Bestami YAZGAN)
Konuşmalarımızda; “sen” sözünü hiçbir zaman kullanmayalım. Hele, “sen var ya sen, sen dün şunları şunları yapmıştın…” diyerek sorgulamak ve yargılamak, insanları yaralar. Hiç birimiz ne hakimiz, ne savcı. O zaman karşımızdaki muhatap da bizleri sorgulamaya kalkar! Sonuç; çatışma, kavga, ağız dalaşı… ve dostluğun bitmesi! İNSANLARI SEVMENİN YOLLARI sadece bu kadar değil. kalan kısmı bir başka zaman konuşmak üzere hoşça kalınız.
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?