PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
İmam Hatip Günlerim!
Altmış iki yılı bir mutlu gündü,
Kur'an'a koşana kutlu düğündü,
Yurdun her yerinden dostlar göründü,
Gönlü yanan gördük İmam Hatip'te!
Hepimiz köylüydü, yoksul canlardı,
Ayakkabısızdık, muhtaç anlardı,
Sıcak yemek pişmez, zor zamanlardı,
Fukara can gördük İmam Hatip'te!
Harçlıklar paralar gelmezdi köyden,
Himmet istemedik ağadan beyden,
Haberimiz yoktu haftadan aydan,
Çetin sınav verdik İmam Hatip'te!
Dolmuş otobüs yok yaya giderdik,
İmkânımız olsa aya giderdik,
Karlı yolu saya saya giderdik,
Sıcak soba sardık İmam Hatip'te!
Okullar içinde önde giderdi,
Başarılı olmak yegâne derdi,
Edep ahlakta şehre liderdi,
Çok ödüller derdik İmam Hatip'te!
Çoklu yetiştirdi hocalar bizi,
Ayırt etmediler hiç birimizi,
Fark etti hepsi de değerimizi,
İtibarlar gördük İmam Hatip'te!
Sabahlar sırayla derse girerdik,
Şapkalı idik hep öyle giderdik,
Kravatsız isek veda ederdik,
İntizama girdik İmam Hatip'te!
Allah'a hamdolsun o günler geçti,
Sabreden kuluna kapılar açtı,
Sayısız lütuflar nimetler saçtı,
Güzelliğe erdik İmam Hatip'te!
Allah'a hamdolsun öğrencilik yıllarımızda bizlere yön veren, vatan millet sevgisini aşılayan, kültür, sanat, edebiyat konusunda şuur veren kıymetli hocalarımıza sahiptik. Bu yönüyle ne kadar övünsek az. Bugün eğer şiirle, edebiyatla, milli ve manevi duygularla ilgili yazı yazabiliyorsam, bu hususta kitaplar neşretmişsem, hala elimde kalem fikir geliştirebiliyorsam, yazmayı bir meslek edinmişsem, aklı terletmeye kendimi adamışsam, okumayı, araştırmayı en büyük görev saymışsam, "yanlışa yanlış, doğruya doğru” demeyi ilke edinmişsem… hepsini bu kıymetli hocalarıma borçluyum. Allah hepsinden razı olsun. Hayatta olanlara hayırlı ömürler ve vefat edenlere rahmetler niyaz ederim.
Adı geçen değerlerden birisi de Dini Musiki hocamız Zekai Kaplan'dı. Gerçekten kaplan gibi çevik ve bir o kadar da kibar, hassas ve duyguluydu. O müstesna sesinden çok güzel ilahiler dinledik.
Aydınlar Ocağı; kültür, sanat, edebiyat, tarih, ilim ve fikir konularında temayüz etmiş, şair, yazar ve kanaat önderi diyebileceğimiz kim varsa hiç atlamadan, kaprise kapılmadan, topluma yansıtan, vefalı bir dosttur. Zaman zaman ziyaretler yapar, yaş günlerini ihmal etmez. Kültürel konularda, müktesebatı olanlarla sohbeti kendine prensip edinmiştir. Bu yüzden her hafta Salı günleri Aydınlar Ocağı programlarına teşrif etmeniz gerekir. İşte bir vefa örneği;
Üstat Müzisyen Zekai Kaplan hocamız vefatının 31. sene-i devriyesinde Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği vefa programında anıldı. İl Halk Kütüphanesi Salondaki etkinlikte Tasavvuf Mûsikisi Topluluğu İdarecisi Ahmet Çalışır, Meram Anadolu Lisesi Müdürü Müzisyen Mehmet Emin Karataş ve Konya Barosu Eski Başkanı Avukat Hasip Şenalp merhum Kaplan ile ilgili hatıralarını anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Konya kültürüne musiki alanında önemli hizmetleri olan merhum Zekai Kaplan hocanın önemli eserleri topluma kazandırmanın yanında çok değerli talebeler yetiştirdiğini söyledi.
Merhum Kaplan'ın kendi sesinden mûsiki dinletisi ve fotoğraf gösterimiyle devam eden programın ilk konuşmacısı Ahmet Çalışır akademik anlamda musiki eğitimi almamış olmasına rağmen Zekai hocanın yönlendirmesiyle eğitimini tamamlayıp gelişimini sağladığına vurgu yaparak, "Zekai Hocamız çok önemli eserleri okuyarak yaygınlaştırdı, dilimize yerleştirdi. Hocamın büyüklüğü de buradadır. Hassas, zarif ve kırılgan kişiliğe sahip bir insandı” dedi
Zekai Hoca gibi Ahmet Kirtiş, Süleyman Yıldırım ve Feyzi Özçimi gibi isimlerin de kendi jenerasyonlarına önemli katkılar verdiğine işaret eden Çalışır, "Zekai Kaplan Konya markası bir insandı. Biz ellerini öpüp onların halkalarında oturduk, çok şey öğrendik. Ama bizden sonraki arkadaşlar bu anlamda bizim kadar şanslı değillerdi. Kâhtı rical beklenen bir dönemi yaşıyoruz, zira insan yetiştirecek cemiyet maalesef günümüzde yok” diyerek sözlerini tamamladı
Merhum Zekai Kaplan'ın Mûsiki aşkı ile dolu derya ve bir o kadar da tevazu sahibi bir insan olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Mehmet Emin Karataş ise, "Hocamız çok genç yaşta, henüz elli yaşındayken aramızdan ayrıldı. Ondan öğreneceğimiz daha çok şey vardı” dedi.
Kaplan ile yolunun 1983 yılında kendisini İmam Hatip Lisesine öğretmen olmasıyla yolunun kesiştiğini anlatan Karataş, "Zekai Hocamızın gönüllü meşk grubunda Hasan Çopur, Hüseyin Torun, Yatağanlı Mustafa gibi isimler vardı. Benim repertuarım tamamen hocamın eserlerindendir. Biz o neslin feyzinden istifade etmiş şanslı insanlarız. Günümüzde hocamızın makamını Ahmet Çalışır hocamız en iyi şekilde temsil etmektedir. Postu dolduran kişi odur” diye konuştu.
Dinî mûsiki ile ilgilenen kendi kuşaklarındaki herkeste Zekai Hocanın büyük emekleri olduğuna vurgu yapan Karataş, "Diğer şehirlerde Zekeriya Hocamızın yarısı olmayan insanlar ondan çok fazla şan ve şöhret sahibi oldular. Biz Konyalıların hastalığı, kıymet bilmemektir. Oysa Zekai Hocamızın kendi döneminde en yüksek şöhreti hak eden bir musikişinastı” diyerek sözlerini bitirdi.
Zekai Kaplan'ın çelebi karakterine sahip müstesna bir insan olduğunu anlatarak sözlerine başlayan Hasip Şenalp ise, "Ben 1967'li yıllarda üniversite talebesiyken onun beni bulmasıyla münasebetimiz başladı. Haftada hem mûsiki hem İrfan toplantıları yapardı. Klasik Türk musikisine ve Türk İslâm medeniyetine âşıktı. Hem alaylı hem de mektepliydi. Hiç bilinmeyen eserleri bulup getirir, erbaplarıyla çalışır, notaya döker ve topluma kazandırırdı” diye konuştu.
İmam Hatip!
Ezelden ebede bitmeyen sevda,
Hak yolun rehberi şan İmam Hatip,
Dünyaya barışı getiren dava,
İstikamet veren yön İmam Hatip!
Kur'an ırmağında akıyor arkı,
İnsana hizmettir yegane farkı,
Dillerden dillere söylenen şarkı,
Tarihe şan veren ün İmam Hatip!
Bayrağa saygıda kusur etmiyor,
Ezana hürmette emsal tutmuyor,
Vatan hainini yurda katmıyor,
Ülkesine kurban can İmam Hatip!
"La”lardan "illa”ya hızı vuslatta,
Hasreti bitiren gözü vuslatta,
Dostluğu getiren özü vuslatta,
Gönüller fetheden an İmam Hatip! (PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER