İLKELERİMİZ

İlke; Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip, temel bilgi, öge, unsur, davranış kuralı, her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde anlamlarına gelir. Kısaca; olmazsa olmaz sabitelerdir ilkeler. Sabitedir çünkü değişmez, değiştirilemez. Bir binanın temeli gibi, binayı ayakta tutan kolonlar misali.

Anadolu irfanına yön veren daha doğrusu Anadolu irfanının ışıkları mesabesinde olan toplumun benimsediği, medeniyet yolunu açan, aydınlık yarınlara yön çizen kıymetlerimiz vardır. Onlar bize pusula görevi görürler. Kaleler fethedilmeden önce kalplerin fethi bu değerler sayesinde olmuştur. Sözünü ettiğim ilkelerin başında eğitim gelir.

  1. işi ezelden yani elest bezminden başlar, kıyamete kadar devam eder. Bunu; beşikten, mezara kadar” diye söylemek mümkündür. Bu açıdan; "Rabbine, ölüm gelinceye kadar ibadet et” ifadeleri, hayat boyu ilkeli davranış sergilemenin önemine işaret eder.

Rabbimiz bizleri başı boş, la yüs'el bırakmamıştır. İnsanoğlunun dünyaya gönderilme gayesi vardır.

  1. cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım” sözleriyle insanın yaratılış gayesinin; Allah'a ibadet olduğu açıkça belirtilmektedir. Demek ki ilkelerimizden biri; ibadettir.

İlkeye sahip olmak, ilkeli insanlarla mümkündür. İlkeli insanlar; tarih yapar, gündem oluşturur, edilgen değil etken olur. Halk içinde yaygın olan bir tabir var; "ilkeli insanlar omurgalı olur” denir.

Tarih boyunca bize yön vermiş, istikamet çizmiş olan "kamil insanlar” gelmiştir. Zaten ilkeli insanlara kamil denir. Bir başka deyişle arif adı verilir. Mevlana bunlardan biridir.

İlkelerimizin bir başka ayağı sevgi dilidir. Rabbimiz: "Allah'ın yoluna hikmetle, güzel öğütle, en güzel yollarla davet et” buyurur. Bir başka ayette: "Ey Musa Firavuna gidin ve tatlı söyleyin belki kalbi yumuşar…”, "Ey Muhammed, eğer sen sert mizaçlı olsaydın etrafında kimse kalmazdı” denilerek üslubumuza dikkat etmemiz gerektiği vurgulanır.

Kur'an, ilkeler kitabıdır. Müslüman; ilkeli, planlı ve programlı insandır. Günde beş vakit kıldığımız namazlarımız, yılda bir ay tuttuğumuz oruçlarımız, cemaatle kılınan namazlarımız, insan ilişkilerindeki tavrımız, "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti… baktığımız zaman bunların sistemli, devamlı ve sabırla üzerinde durulması gereken hususlar olduğu görülür.

Sevgililer sevgilisi peygamber efendimiz;

"Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin; yaşlılık gelmeden gençliğin, meşguliyet gelmeden boş vaktin, fakirlik gelmeden zenginliğin, hastalık gelmeden sağlığın, ölüm gelmeden hayatın”

İbrahim Ethem'e soruyorlar;

"Üstadım, bir insanın hayatı nasıl olmalı?

Üstadın cevabı gayet kısa ve özlü;

"Son nefesinde nasıl olacaksa öyle olmalı”.

 

"kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” ifadesi bize çok şey anlatır. Ayrıca, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?”, "Düşünmez misiniz?”, "Aklınızı yormaz mısınız?” v.b hususlar, bizlerin adam olmamıza zemin hazırlayan iksirlerdir.

İlkeli olanlar kazanır. İlkeli tavır sergileyenler herkes tarafından sevilir ve sayılır. İlkeli tavır, yalanı kaldırmaz veya şöyle demek daha doğru olur sanırım; "Yalanla iman bir arada durmaz”, "yalancının mumu yatsıya kadar yanar”, "Müslüman yalan söylemez”…

 

 

Aşkı Yaşayan Bilir!

 

Elle tutulmayan, yaşanan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana,

Damarda kan gibi, taşınan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Canı canan bilir, var da ona sor,

Mecnun'u Leyla'yı, gör de ona sor,

Aşk oduna düşüver de ona sor,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Allah'ı bilenler, aşk içindedir,

Hak yolda gidenler, meşk içindedir,

Dilara gönüller köşk içindedir,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Hacerler misali, çöllere dalan,

İsmail'ler gibi, kurbanlar olan,

Hatice timsali, Habibi bulan,

Aşkla yaşayanlar, gelsin meydana!

Yazarın Diğer Yazıları