İLAHİ AŞK

Değerli dostlar, bu Cumartesi gününü İlahi aşk sözleriyle süslemek istedim. "HZ. MEVLANA'DA İLAHİ AŞK” isimli kitabımdan bu konu ile ilgili gönüllere dokunan şiirleri sizinle paylaşmayı murat ettim.

İlahi aşk, aslında kulun Allah'a olan sevgisidir. Bu, hicrandan vuslata doğru cereyan eden hayat serüveninin, daha doğrusu yaratılış mantığının olmazsa olmazıdır. Bu ilahi aşk sebebiyle Mevlana ölümü; "Şeb-i Arus” (Düğün gecesi) olarak benimsemiştir.

Kitabımdaki ilahi aşk şiirlerinden bir iki örnek sunmak isterim;

 

Şems-i Tebrizi:

 

"Seni, incinirsin diye gönlümde saklayamam,

Alçalırsın korkusuyla gözümde de tutamam,

Seni; gözümde, gönlümde değil canımda saklayayım ki,

Son nefesimde bana son yar olasın”

 

Hallac-ı Mansur:

 

"Nişansızlık nişanımız vardır, dilsiz dilini biliriz,

Biziz ki, benlikten geçtiğimizden, hayat suyunun ser çeşmesiyiz,

Yaşlılıkta çocuk gibiyiz, gençlikte de yaşlılar gibi!”

 

 

Anonim:

 

Mümkün nokta,

Gayri mümkün nokta,

Sır nokta, esrar nokta,

Bab nokta, ebvab nokta.

Bilinenden bir eser yok,

Bilinmeyen nokta nokta.

Bir parantez vakt-i ömrüm,

Ölüm nokta, doğum nokta.

İsmimden sual edilse,

Bilin beni üç nokta.

Bir aynada seyrettim alemin cümlesini,

Aynam nokta, sırrım nokta.

Umduğum kadar büyük değilmiş,

Dünya nokta, ben nokta.

Öyle uzaklaşmışım ki menzilden,

Sıla nokta, gurbet nokta.

Döndüm baktım aldığım yol,

Nokta üstünde nokta.

Gelen geçti, giden gitti,

Sağım nokta, solum nokta.

Menzil-i maksuda varmış erenler,

Söyleyen yok, susan nokta.

 

Enverî:

 

"Ru'yet-i dîdar-ı Haktan, "len teranî” remzini,

Çeşm-i zârım aşk ile "Tur” olmayınca bilmedim,

Kisve-i âl-i aba Enver hakikatini,

Vuslat-ı mürşitle mesrur olmayınca bilmedim.” (16 NİSAN 2022)


Yazarın Diğer Yazıları