PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
"HZ. MEVLANA'NIN YEDİ SIRRI” isimli kitabımda da belirttiğim gibi, pirin, bu yedi ilkesi, her yerde, her zaman lazım olan, tabir yerindeyse olmazsa olmazlarımızdandır. Bir hatırlayalım bu yedi sırrı;
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Bunların; "iftar şuuru” ile ilgisi nedir? Diye merak edenler olabilir. İftar; "açmak” demektir. Orucun bitip, yemeye, içmeye açıldığı gibi, gönlümüzü, ruhumuzu, kalbimizi; güzelliklere, insanlığa, adamlığa, dostluğa, kucaklamaya, barışa, sevgiye, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe…açmak.
Mevlana'nın, o, evrensel mesaj niteliğindeki yedi öğüt de aynı şeyi söylemiyor mu?
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol; kendimizi, nefsin isteklerinden uzaklaştırıp, cömertlik ve yardım şuuruna açmak. Bu hususta akarsu gibi olmak. Nasıl ki su; herkese, her kesime akmaya, her mekanı sulamaya devam eder; "ben şu adamın tarlasına, bağına, bahçesine akmayacağım” demez.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol; gönlüne İslam'ı yerleştiren, Kur'an mesajlarını hayat ilkesi yapan, varlığını Kur'an'a açan yani Kur'an'ı iftar yapanların meziyetidir bu özellik. Ruhunda Hak meltemi esenlerin, başka türlü harekete girmesi mümkün mü? Halk içinde Hak'la beraber olanlar; şefkate, merhamete kapı açar. Hak güneşi her yere doğar; "ben, şu insanın evine, meyve bahçesine, ekin tarlasına… doğmayacağım” der mi?
Hak Dava!
Her tarlayı sular arkımız bizim,
Biz köklü milletiz; "İslam'dır" farkımız bizim!
Adaleti İslam'dan almışız,
Sevgiyi Kur'an'dan almışız,
Kur'anla döner çarkımız bizim!
Bize Kur'an yön verir,
"Allah” duygusu ün verir!
Hak dava söyler şarkımız bizim!
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol; af kapısını açmak, affa sarılmak, iyiliği emredip, kötülükten uzak kalmak. Gece, bütün kusurları nasıl örtüyor? Nasıl da hataları, günahları gizliyor. İfşa kapısını kapatıp, inşa kapısını açmak. Bunun en iyi örneği tövbe değil mi? tövbe eden, hiç günah işlememiş gibi olmuyor mu? İşte burada tövbeye kapı aralamak. Tövbe iftarı.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol; Hiddet, asabiyet kapılarını kapatıp, onları ölüme terk etmek. Sevgi, Muhabbet ve tebessüm kapılarını açmak.
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol, Hoşgörülülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol; kibir kapılarını ört, küçük dağları ben yarattım aymazlığını bırak, her insanın ayrı ayrı özelliğe sahip olduklarını düşün. İncitme hiçbir kulu. Kulu incitmek, Rahman'ı incitmektir. Kapıların bunlara kapalı olsun daima. Bunun yerine; tevazu, hoşgörü, alçak gönüllülük kapıların ardına kadar açık kalsın. Onları iftar et. Her halinde elif ol. Elif olanlar, elife kapı açanlar; Âdem olur, adam olur, adam kalır.
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ