İBN-İ ARABİ’DEN GENÇLERE TAVSİYELER

İbn-i Arabi, 7 Ağustos 1165 tarihinde İspanya'nın Mürsiye şehrinde doğdu. Saygın bir aileden gelir. Babası dindar bir kişi olup hem hükümdarın hem de ünlü filozof İbni Rüşt'ün dostuydu. Annesi, dindar bir kimseydi.

İbn-i Arabi, toplumda önemli yeri olan itibarlı, tanınmış, aynı zamanda dindar ve tasavvufa yatkın bir aileden gelmektedir. 1185 yılı, İbn-i Arabi'nin düzenli ve sürekli olarak tasavvufa girdiği yıldır. Daha önce de mutasavvıflarla dostluk kurmuş, onların sohbet meclislerinde bulunmuş ve yirmi yaşındayken sufiyane bir hayat yaşamaya başlamıştır.

İbn-i Arabi, Mürsiye ve Kurtuba gibi Endülüs'ün tanınmış bilginlerinden ve şeyhlerinden faydalanmış, kendini yetiştirmiştir.

Konya'da da bulunan İbn-i Arabi, o rırada dul bulunan Sadreddin Konevi'nin annesiyle evlenmiştir. Konevi, İbn-i Arabi'nin gözetiminde yetişmiştir.  (İbn-i Arabi'nin Evrensel Mesajları- Kazım Öztürk- NKM yayınları)

 

İbn-i arabi, gençlere şu tavsiyelerde bulunuyor:

Kur'an okumaya devam et. Kur'anı; düşünerek, Allah kelamı olduğunu bilerek oku. Kur'an okurken, iyi kimselerin sıfatlarını görünce onlar gibi olmaya çalış. Kötü insanların sıfatlarını okuyunca onlar gibi olmamaya çalış.

Kıyamet gününde en şiddetli azap, bir ayeti öğrenip de sonra onu unutana ve içindekileri uygulamayana olacaktır. Bir ayeti okur da kendinde uygulamazsan o ayet, yarın mahşer gününde aleyhine şahitlik edecektir.

Dinine faydalı olan kimselerle arkadaş ol. İlmiyle amil, güzel huylarıyla seçilmiş kimselerin sohbeti insana fayda verir. Tenha yerlerde Kur'an okumak, Allah ile olmak ve O'nunla konuşmaktır. Kur'an okumak, en büyük zikirdir.

İyi dost, misk satan insana benzer, hiç olmazsa güzel kokusundan yararlanılır. Kötü arkadaş da körük çeken gibidir. Üzerine kıvılcımı sıçramasa bile dumanı, isi gelir.

İyi olduğunu zannettiğin kimseyi, kötülüklerle düşüp kalktığını görürsen, iyi sandığın kimseye kötü zanda bulunma.

Nefsinde ve elinin altında olnlara da kur2anı öğret, hükümlerini ve cezai kısımlarınıtatbik et.

İnsanın en büyük düşmanı, nefsidir. Nefs-i emmare, daima kendi arzu ve heveslerini yaptırmak ister. İnsan danefis ve hevasına muhalefet etmekle memurdur. Bilen ve nasihati kabul eden, hayatı boyunca cihattadır.

Her Müslümana Müslüman olduğu için hürmet et. Kimseyi tahkir etme; bu küçüktür, bu fakirdir, bu, bir şey bilmez diye.

Günahkâr da olsa tüm insanlara merhametli ol. Çünkü hepsi Allah'ın kuludur. Her viğeri yanık olanı sulamada ecir vardır.

İşlerinde Hz. Ömer gibi ol. Bir kimse seni Allah ile aldatmak isterse, sen de onun bu dalaveresine vakıf olursan, ona aldanmış gibi görünmen, hile ve hud'asını yüzüne vurmamak, onu mahcup etmemek, arkasından onun ıslahına dua etmek, şefkat göstermek güzel huylardandır.

Kardeşine, zalim de olsa, mazlum da olsa yardım et. Zalim kardeşine şeytan vesvese verdi. Onu, başkasına zulmetmeye sürükledi. Şeytanın bu vesvesesini, ondan defetmek için yardım et. Senden yardım bekleyenden elini çekme.

Allah, hiçbir şeye, hiçbir yardıma muhtaç olmadığı halde; Muhammed suresinde: Eğer, siz Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder buyurdu.

………………………….

 


                Bulamayabilirsin!

Vefadan bîhaber dost, üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Hıçkırıklar içinde bir gün gelir arar da,

O aydınlık yolları bulamayabilirsin!

 

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

 

Canlar canlara muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

 

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,

Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,

Gönül dostlarımızla muhabbet bitmesin hiç,

Sevgi dolu halleri bulamayabilirsin!

 

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,

Aynı yolun yolcusu her birisi arkadaş,

Davaya baş koymuşuz vatan için tüm sırdaş,

O samimi elleri bulamayabilirsin!      


Yazarın Diğer Yazıları