“İ” LERİMİZ

 

 

Kıymetli dostlar, bugünden başlamak üzere "İ” ile başlayan kavramlarımızı ele almak istiyorum. Ne kadar "İ”li kavramımız var, "İ”ler bize ne kazandırıyor, hayatımızda ne gibi değişiklikler yapıyor? Hepsi hakkında imkân ölçüsünde akıl terletmek arzusundayım.

Sıralamaya kalksak acaba ne kadar "İ”li kavram çıkar karşımıza? "İ” , öyle rast gele kavram değil, bizi biz yapan, dilârâ kabilinden, gönül süsleyen, canı besleyen, kökümüzü, özümüz unutturmayan, hakikatlere kapı açan, temiz toplum oluşmasına zemin hazırlayan kavramlar. İlk kavramımızla başlayalım isterseniz;    

   İNSANLIK!

 

İnsanlık; ilkeli oluş, erdemlilik, toplum içinde ahlakî tavırlarla temayüz etmek, fedakârlık, özverililik, empati duygularına sahip oluş. Eli taşın altına sokmak da denir bunun adına. Merhameti, şefkati, güler yüzü, tatlı dili… de dahil edebiliriz.

 İnsan nedir? Toplum halinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen… canlı.

İnsanlık yapmak; insana yaraşır biçimde davranmak. İnsan, düşünen varlıktır. Bu yönüyle hayvanlardan ayrılır. Onun için Kur'an'ı Kerim, düşünmeyen insanı, hayvandan aşağı kabul eder.  Kur'an-ı Kerim'e göre insan; Allah'ın bizzat kendi eliyle yaratarak ruhundan nefhettiği, maddî ve manevî organ ve cihazlarını düzgün ve dengeli bir şekilde düzenleyerek en güzel sureti verdiği en değerli ve en şerefli mahlûkudur.

İnsana insanlık vasfını İslam verir. Bu açıdan insan; ahlaklı, erdemli varlık olmak zorundadır. Böyle olursa insan özelliğini kazanır.  

Hz. Aişe validemizin ifadesi ile "Onun ahlakı, Kur'an ahlakıdır.” Hz. Peygamberin, 'özü-sözü doğru, asla yalan söylemeyen kimse' anlamına gelen "el-Emin” sıfatı, her Müslümana örnek olmalıdır. Peygamber efendimizin dilinde ideal Müslüman; iyi niyetlidir inancında, düşüncesinde, söz, iş ve ibadetlerinde samimidir. İslâm'ı yeryüzünden kaldırdığınız zaman ortadan insanlık kalmaz. Aşağıda örneklerle anlattığım hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum;  

Hey insanlık(!), sen hiç üşüdün mü? Betona yatıp, ciğerlerine soğuk hava çektin mi? Ayak yalın, baş kabak, morarmış burun, el, ayak...sokak sokak gezdin mi? Sahi sen; yıkılmış evlerde hiç kaldın mı? Bomba sesleri arasında, kurşunlara hedef oldun mu? "Ölüm ne zaman gelecek?" diye sordun mu?

Be hey insanımsılar! Bunca yıldır yanan ateşin içinde hayat sürmeyi denediniz mi? Siz hiç; karnı aç, gözü yaşlı, boynu bükük, elbiseleri sökük....gezdiniz mi?

Bu dünya gelip geçici! Bir gün olup öleceğiz! Buna imanımız tam! Ama sen, evet sen, sapmaya nasıl yatacaksın? Mezara nasıl gireceksin? Oradaki durumunu merak etmez misin?

Para, güç, makam...seni kurtaracak mı sanıyorsun? Ciğer yakıyorsun, can yakıyorsun... ama bu yangında sen daha çok yanıyorsun!

Merhametsizliğin acısını mutlaka ama mutlaka çekeceksin! Hani; baban? Deden? Atan? Şimdi neredeler? Onlar da; zulüm ika etmiş, insanları hor görmüş, küçümsemişti! "Dünyaya ben nizamat veririm, Karun kadar zenginim, süper gücüm" demişti!

Unuttuysan hatırlatayım; bütün zalimler; Nemrutlar, Firavunlar, Şeddatlar, Ebu cehiller...gelip geçti buradan!

Mazlumlar galip geldi, hepsini ödüllendirdi yaradan! Allah merdiven yapar, seni indirir, mazlumu çıkartır aradan!

Kul Himmet üstadım gelse otursa,

Hakkın kelamını dile getirse,

Dünya malını kayda geçirse,

Karun kadar malın olsa ne fayda?

 

Zalimin rişte-i ikbalini bir "ah” keser,

Mani-i rızık olanın rızkını Allah keser!

 

 

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste! Mazlumun ahı, tahttan indirir şahı!

Gelin, görün ey ümmeti Muhammed! İnsanlık İflas etti!  Gözler, sevgiyi, merhameti… bilmiyor! Uzanan el kalmadı artık, onun için garipler gülmüyor!  Evlerden; feryatlar yükseliyor, imdat sesleri geliyor! Yaratanın verdiği kalp, o kadar mı sertleşir? O kadar mı kör olur gözler? O kadar mı intikam için restleşir?

Umutsuz değilim sadece kızgınım! Asabım çok bozuk, neden bu hallere düştük? Diye üzgünüm!  

 

Allah'ın İşi!  

 

Şu evren bilmece, insan zerresi,

En büyük yaratış, Allah'ın işi,

Hakkın kudretidir her bir küresi,

Yoklardan var ediş, Allah'ın işi!

 

Oku da incele, yaz muammayı,

Tefekkür ederek, çöz muammayı,

Hesap eyle gözet, öz muammayı,

Kendine yar ediş, Allah'ın işi!

 

Erenler ikramı, elden düşürmez,

Allah'ın adını, dilden düşürmez,

Âşık aşka gelir, halden düşürmez,

Cananı ar ediş, Allah'ın işi!

 

Bu hayat kitabı, okunasıdır,

Yapılan hatalar, yakılasıdır,

Günahtan cürümden, sakınasıdır,

Şeytanı har ediş, Allah'ın işi!

 

Rabbin sözlerine, aymaz değiller,

Kur'an mesajına, uymaz değiller,

Rahmani kelamdan, caymaz değiller,

Mihmanı kâr ediş, Allah'ın işi!


Yazarın Diğer Yazıları