HUZUR İSTEYEN VATANINA SAHİP OLSUN

Vatanı alelade bir toprak parçası olarak düşünemeyiz. Çocukluğumuzda bu kavramların değerini bilmiyorduk. Sadece şiirlerde, marşlarda, şarkı ve türkülerde dinler geçerdik. Hep birlikte el çırpar, alkış tutardık.

Okula başlayınca, öğretmenlerimizin vatansever duygularıyla yetiştik. İşte o zaman "vatan”ın ne demek olduğu yavaş yavaş kafamızda şekillenmeye başladı. Hele Mehmet Âkif ersoy'un; Çanakkale şehitleri ve İstiklal Marşını dinledikçe; özgürlüğün, barışın, huzurun ne anlama geldiğini anlıyoruz.

Evde babam; Safahat'ı okur, içinden seçtiği şiirleri yorumlar ve bizlere; vatan, millet, bayrak ve ezan ruhu vermeye çalışırdı. Hamdolsun bu şuurla yetiştik. Bu konuda bizlere yön veren, öğretmenlerimize, anne ve babalarımıza, vatan aşkıyla dolu oaln devlet büyüklerimize ne kadar teşekkür etsek azdır.

Vatan sevgisini; şehitler geldikçe daha çok anlıyoruz! Çanakkale savaşında şehadete eren 15'likler, Sarıkamış'ta karda, ayazda donarak beyaz ölümü tadanlar, 15 temmuz hain darbe girişiminde şeb-i arus misali olan şehadet şerbetini içenleri görünce, terörde binlerce canımızı, yiğidimizi kaybedince vatanın alelade bir toprak parçası olmadığını yaşayarak öğrenmiş oluyoruz!

14. öyleydi, bugün değişen var mı? Geçenlerde İdlib'de şehit olan 33 yiğidimizin; yakınları babaları, amcaları, dedeleri, kardeşleri…”Bizi de askere alın, biz de askere gidip, vatanımızı korumak, düşmana dersini vermek istiyoruz” diyerek askerlik şubelerini doldurdular. Cimer (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi)'e bu konuda başvuru yapanların sayısı epeyce çok.

Bugün, evlerimizde huzuru içinde yaşıyorsak, ezanımızı rahatça işitiyorsak, şanlı bayrağımız gönderde dalgalanıyorsa, ibadetlerimizi huzur içinde yapabiliyorsak…vatan sayesindedir. Bunu bildikleri için düşmanlar, elimizdeki son vatan kalemizi elimizden almak istiyorlar! Her türlü kirli oyunları oynuyor, Türkiye'yi dize getirmenin provalarını yapıyorlar!

Onlar yapadursun, bizler el ele vererek, kenetlenerek, saflarımızı sıkı tutatark, milli ve manevi duygularımızdan taviz vermeden Anadolu toprağını, bu cennet vatanı düşmana mezar yapmak hepimizin en birinci ve en kutsal görevidir.

 

Aç gözünü!

 

Terörle bu milleti, yemek istiyorlar,

Tüm insanlık hedefte, gözünü aç artık,

"İstikrar istemeyiz”, demek istiyorlar,

Tüm insanlık hedefte, gözünü aç artık!

 

Bölük bölük bölerek, ruhunu çaldılar,

Her şeylerini toptan, terörle aldılar,

Araya fitne sokup, ajanlar saldılar,

Tüm insanlık hedefte, gözünü aç artık!

 

Dinimiz İslam bizim, Türklük canımız var,

Tarihlerde imzamız, yiğit şanımız var,

Al bayrakta görülen, şehit kanımız var,

Kutsal vatan hedefte, gözünü aç artık!

 

Vatan varsa iman var, ezan ve Kur'an var,

Dostlarıyla sevişen, huzurlu insan var,

Sohbetlerde buluşan, arifan canan var,

Vatanıma sahip çık, gözünü aç artık!

 

 

 

Bizim Eller!

 

Bu diyarda imzamız var, onun için "biz" kokuyor,

Anadolu bizim eller, yiğitçe açılan kollar,

Muhabbeti güzel diyar, buram buram haz dokuyor,

Anadolu bizim eller, şehide açılan yollar!

 

 

Ceddimin tam vasiyeti; "yurdumu çakal kapmasın,

İyi yönet vaziyeti, ülkeme haçlı çarpmasın,

Bu yiğidin meziyeti, asla haksızlık yapmasın”,

Anadolu bizim eller, insanca açılan kollar!

 

Bitmeyen pınarımız var, ezelden cennete akar,

Melek gibi yanımız var, şeytanları tümden yakar,

"Türk” olarak ünümüz var, kini düşmanlığı yıkar,

Anadolu bizim eller, sevgiye açılan yollar!

 

 

 

 

 

 

Uyan Ey Müslüman!

 

Hani nereye gitti, Müslüman kardeşliği?

Uyanmayacak mısın, gaflet uykularından?

Seni sana kırdırmak, nefsinin kalleşliği,

Hemen silkiniversen, aymaz duygularından!

 

Rab kelama uymadan, cehaletle kavruldun,

Hak ikazı duymadan, sözlerinden savruldun,

Kur'an'a sırt çevirdin, özlerinden savruldun,

Sıyrılıver hemence, yanlış bulgularından!

 

Eşrefi mahlukatsın, gel bakıver tarihe,

Altın harfle işlenmiş, bir göz at mefahire,

Sen bir gizli cevhersin, aldırma zevahire,

İntibaha geliver, kötü ilgilerinden!

 

Sen gerçeği bulursun, bakmasını bilirsen,

Dostluğun ırmağında, akmasını bilirsen,

Aşkın meş'alesini, yakmasını bilirsen,

Kurtulursun o anda, batıl bilgilerinden!

 

Katliama hiç yer yok, barış senin özünde,

Hak ateşi yanıyor, hiç sönmeyen közünde,

"Müslümanlar kardeştir”, diyor Rabbim sözünde,

Başka söze bakma sen, kurtul algılarından!

 

"Müslüman'ım” demekle, bu iş hemen bitmiyor,

Hayatına önem ver, yalan sözle gitmiyor,

Kabre yaklaşıyorsun, el ayağın tutmuyor,

Zerre ödün verme hiç, Rabbe saygılarından!