PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Aymanas'ta doğup, büyüdüm. Bugünkü adı; Kalfalar Mahallesi. Önce kısaca Aymanas'tan söz edelim;
Aymanas
Üzerindeki kitabede; "Aya Mannis” ismi geçen ve antirk İsauropolis kentinden getirilmiş bir sütun, bugün Alaaddin Camii içindedir. Bu sütun, Alaaddin Camiinde yapılmakta olan son restorasyon çalışmaları sırasında evvelce kapalı olan bir kısımda çıkmıştır. Semt, bu azizin ismini taşımakta ve yörede bir kilisenin varlığı bilinmektedir. Aymanas (Aya Mannis veya Aya Manos), Osmanlı dönemi kayıtlarına göre bir köydür.
Manosya isimli bir Hıristiyanın isminden dolayı bu semte; "Aymanas” adı verilmiştir. Altunba Vakfiyesinde bu semt; "Manosya” olarak geçer. Semt, Büyük Aymanas ve Küçük Aymanas olarak ikiye ayrılmaktadır. Karaman Caddesi ile Ahmet Özcan ve Taş Cami Uzun Harmanlar Caddeleri arasında kalır. Bu mahallenin isminin halk tarafından; "Ayminas” olarak bilinen bir gayri Müslimden geldiği söylenir.
Aymanos, XV. Yüzyılda Konya'ya bağlı bir köydür. Ahalisi, XVI. Yüzyılda, öşürden muaf olmak için Konya merkezine göç etti. Bu nedenle Aymanos, konya'nın sayfiyesi haline geldi. Nitekim XVIII. Yüzyılda bağ ve bahçeleri ile meşhur bir yöre idi. Sonradan Konya ile birleşerek bir semt haline gelmiştir.
Hey gidi günler hey! Nereden nereye geldik. Doğup büyüdüğüm, çocukluğumun geçtiği Aymanas mahallesinde- şimdiki adı, Kalfalar- ne televizyon vardı, ne akıllı uslu radyo. Ne de, bugünkü gibi çok gazete!
O zaman mahallede ne bakkal vardı, ne market. Ne de gazete satan bayi. Kitap, dergi, gazete, mecmua almak için mahalleden kalkar, yaya olarak- ki otobüs ve dolmuş da yoktu- Hükümet meydanına gider, Kırmızı Kütüphane'ye uğrardık. Kırmızı Kütüphane şehrin kültür havzasıydı. Aynı zamanda da Konya'nın hafızasıydı! Defter, kalem, kırtasiye malzemeleri, dergiler, mecmualar ve gazeteler halka arz edilirdi. Hükümet meydanının başka bir havası vardı.
Aynı zamanda Kırmızı Kütüphane, YENİ KONYA Gazetesinin de sahipleriydi. Gazeteyi Gücüyener ailesi işletiyordu. Gazete, Kırmızı Kütüphanenin arkasında eskiden iş bankası olan yerin yanındaki dar sokağın içinde yer alıyordu. Başka yerel gazete yoktu o dönemde. Mutlaka yerel haberleri okumak gerekirse kesinlikle YENİ KONYA alınırdı. Zira YENİ KONYA; haberin, köşe yazılarının, sporun, ilginç bilgilerin yer aldığı bir mektepti.
Kırmızı Kütüphaneden YENİ KONYA gazetesini aldıktan sonra Kayalı parka gider, oturur, yaz mevsimi ise bir gazoz alır, yanına da çıtır simit koyar ve bir elimizle YENİ KONYA'nın sayfalarını açmaya başlardık. Konya'da ne olmuş? Kim nereye gitmiş, neler yapmış?...hepsini doğru olarak YENİ KONYA gazetesinden öğrenir ve arkadaşlarımıza, komşularımıza aktarırdık. Benim en çok sevdiğim, köşe yazarlarını okumaktı. Şimdi hatırlamıyorum ama o gün de, şimdi olduğu gibi kıymetli köşe yazarları vardı.
O günden beri YENİ KONYA gazetesinde köşe yazarlığı yapmak bir arzuydu bende. Allah'a hamdolsun ki bu arzum yerine geldi. 2009 yılından bu yana Konya'nın en çok okuduğu YENİ KONYA'da; okurlarımıza, Konya halkına ve gönül dostlarına merhaba diyoruz. Bugün ANMEG çatısı altında hizmetine devam ediyor. Daha nice yıllara YENİ KONYA!
YENİ KONYA, benimle yaşıt. Onun doğumu 01 Haziran 1949, benim doğumum, 29 Mayıs 1949.
Yazarlık hayatımın 42. Yılı. Kırk iki yıla; 16 kitap, 600'ü aşkın şiir, Konferans, söyleşi, panel çalışmalarını sığdırmaya çalıştım. Yazar olmanın ve özellikle YENİ KONYA gazetesinde köşe yazarı olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
YENİ KONYA
Mevsim yaz, bir Haziran aylardan,
Bin dokuz yüz kırk dokuz, yıllardan,
Yeni bir basın ve Yeni Konya,
Sevdalandırır hep, beni Konya.
Yeni Konya; kültür, sanat, mektep,
Yeni Konya; tarih ve de edep.
Zulme karşı çelik kalkandır o,
Alnı dik, kıyama kalkandır o.
Rahmanı söyler, vahdet içinde,
Hakkı savunur, doğru biçimde.
"Oku” emrine uyar her zaman,
İlahi fermanı duyar her zaman.
Yeni Konya; Türkiye, tüm vatan,
Yeni Konya; ülkeye değer katan.
Ülke sevdası yakar, kavurur,
Vatan aşkı, can evinden vurur!
Öztürkçe yazdım ve de okudum,
Yazdıkça, öz benliğimi buldum.
Kazım Öztürk 23 Mayıs 2018
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER