HAYDİ MANA EĞİTİMİNE!

Hayatımızdan tat almak istiyor muyuz? Cennet gibi bir hayat yaşamak mı amacımız? Evimizde; huzur, sevgi, saygı ve mutluluk mu arıyoruz? Çocuklarımızın, eşimizin, aile yuvamızın sevgi haleleriyle süslenmesi mi istediğimiz? Evlerimizin gülistan olmasını istemez miyiz? Kim kendi hanesinde diken yetiştirmekten haz alır? Hangi aklıselim ve sağduyu sahibi, kendi eliyle kendini tehlikeye atar? Aklını terleten, düşünce geliştiren kimse, helal lokmasını haram yapmak istemez.

Hayat; yemekten, içmekten, gezip tozmaktan, eğlenmekten ibaret değil. Midemizi beslediğimiz kadar ruhumuzu da beslemek zorundayız. Ruhumuz beslenmediğinde; mana açlığı, mana körlüğü, manaya olan ihtiyaç her geçen gün kendini daha şiddetli şekilde gösterir ki bu, sonunda daha büyük tehlikelere kapı açar!

Manen aç olanlar; dünyayı ateşe vermekten, savaşı tek çıkar yol saymaktan, barışa kurşun atmaktan, teröristler kol kola gezmekten geri durmaz. Mana açları; Allah ile aldatmayı marifet sayar, insan öldürmeyi kendine meslek edinir. Günümüzde modernizmin geldiği nokta budur.

Manamızı doyurmanın, manevi açlığımızı gidermenin yolu; Çocuklarımıza mana eğitimi aldırmaktan geçer. Mana eğitimi için öncelikle Kur'an eğitimine ve kur'an ilkelerini kendimize mal etmek gerekir.

Okullar tatile girdi. Öğrencilerimiz artık rahatlıkla yaz Kur'an Kurslarına giderek mana eğitimlerini yapabilirler. Yaz tatilini fırsat bilen anne ve babaların en önce yapması gereken; çocuklarını denize, başka mekanlara gezmeye götürmeden önce Kur'anla evlatlarını tanıştırmak, ilahi kelama aralanan kapıdan çocuklarının girmesine zemin hazırlamak, manen zenginleşmenin yoluna yönlendirmenin en doğru yol olduğunu düşünüyorum.

Tabii ki denize de gidilecek, yaylalara da çıkılacak, başka yerlere de seyahat edilecek. Ama ne olursa olsun mana eğitimi ihmal edilmemelidir. Buradan anne ve babalara teşekkür etmek isterim yavrularını mana eğitiminden mahrum etmedikleri için. Aile bireylerini mana ile dolduran insanlar, dünyanın en şanslı ve en mutlu insanlarıdır.          

Kur'an

Dersler verir her pasajla,

Derde deva şafi Kur'an,

İbret dolu tüm mesajla,

Arayana kafi Kur'an!

Ayetler oya misali,

Ruha işler bütün hali,

Yoktur onun hiç emsali,

Şüphesizdir safi Kur'an!

İnşa eder Hak yolunda,

Huzur verir dost dilinde,

Sevgi ile her kulunda,

Muhabbeti vafi Kur'an!

Nur dağından gelen nefes,

Yankılanır ilahi ses,

Hakikati bulur herkes,

Öz anlatır sahi Kur'an!

Işık yakar her sözüyle,

Huzur verir aşk özüyle,

Âşıklarda meşk gözüyle,

İsteyene ahi Kur'an!

İlgisiz Kalma!

Takvimden durmadan yapraklar düşer,

Yaratış özüne ilgisiz kalma,

Vakit akşam olur dağları aşar,

Rahmanın sözüne ilgisiz kalma!

Eskiyen yıllar mı yoksa yaşlar mı?
Dün geri gelir mi tekrar başlar mı?
İlahi muhabbet gönle işler mi?
Dostların nazına ilgisiz kalma!

Sevgi dolu sözler nefret soluyor,
Ömür sermayesi günah doluyor,

Bu fani dünyanın sonu geliyor,

Sohbetin hızına ilgisiz kalma!

Elest bezmindeki her söz her hece,

Durmadan haykıran bu sözler nice?

Rabbimin kelamı sözleri yüce,

Kur'an avazına ilgisiz kalma!

Kur'an'a Uyacaksın!

Sevginin dünyada yeşermesi mümkündür,

Bunun için her zaman, Kur'an'a uyacaksın,

Kâinatın barışı başarması mümkündür.

Bunun için her daim, Kur'an'a uyacaksın!

Tüm cihanı Allah'ım çeşit çeşit yaratmış,

Renkleriyle boyamış, sanatıyla donatmış,

Kıta kıta ülkeler, meziyetler var etmiş,

Bunun için her daim, Kur'an'a uyacaksın!

Aslımız bir damla su, bir avuç kara toprak,

Zor gelir mi hiç cana, bu âlemde yer yapmak,  

Gönülleri fethetmek, şefkat ile yar yapmak?

Bunun için her daim, Kur'an'a uyacaksın!

Hak yolunu bulanlar, ele bende değildir,

Rahmana kul olanlar, kula bende değildir,

Deryalara dalanlar, sele bende değildir,

Bunun için her daim, Kur'an'a uyacaksın!