PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
KONTV’de uzun zaman; “hayat veren prensipler” ismiyle program yaptım. Sanırım birkaç yıl sürdü. Fakat 28 Şubat ile birlikte bu program da kaldırılmak zorunda kaldı. O günlerin sıkıntısını sizlere tekrar anlatıp, canınızı sıkmak, eski günlere geri dönmek istemiyorum.
İnsanın hayatında unutamadığı anıları vardır. “Hayat Veren Prensipler” programı da bu anılardan bir tanesidir. Ondan sonra çeşitli televizyon kanalları ve radyolarda programlarım oldu. Şimdilik böyle bir programım mevcut değil.
Amacım meseleyi şahsileştirmek, benliği öne çıkarmak değildir. Acaba, “karınca kaderince insanımıza yararım dokunur mu?” düşüncesidir. Hz. İbrahim’i, Nemrud ateşe atınca, karınca durumdan haberdar olmuş ve ağzına su alarak ateşi söndürmek için yola revan olmuş. Yolda bir başka karınca sürüsüyle karşılaşmış, sormuşlar;
-“ Nereye böyle alelacele?
Karınca;
-“Nemrud, Hz. İbrahim’i ateşe atmış, ateşi söndürmeye gidiyorum” cevabını vermiş.
Karınca sürüsü;
-“Bu cirminle, bu kalıbınla mı? Diye sormuşlar.
Karınca;
-“Ateşi söndüremezsem de, yolunda da mı ölemem!” diye can alıcı bir cevap vermiştir.
Evet dostlar! Yapılanlar belki yetmez, ama o yolda da ölemez miyiz? Allah bize bu sağlığı, bu tahsili, bu imkânı verdi! Yarın huzuruna vardığımızda;
-“Ey kulum benim için ne yaptın? Diye sorarsa, verecek cevabımız olmasın mı?
Bu kubbede bir hoş sada bırakmak kadar insanı mutlu eden bir şey var mı acaba? “İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir,” “insanın hayırlısı, insanlara yararlı olandır”… ilkeleri asla bayatlamayan, pörsümeyen, eskimeyen, dim dik ayakta duran ilkelerdir!
Mevlana!yı dinleyelim;
“Tatlı yaşayan, sonunda acı öldü. Ten kaydında olan, canını kurtaramadı.”
“İnsan yüzlü nice şeytanlar vardır; o halde her ele el vermek uygun değildir.”
“Tevekkülden daha güzel bir kazanç yoktur. Esasen Hakk’a teslim olmadan daha hoş ne var?”
“Kardeş, sen ancak düşünceden ibaretsin. Geri kalan varlığın ise, kemik ve deriden başka bir şey değildir.”
“Sabretmek, canının tespihleridir. Sabret, asıl doğru tespih odur.”
“Hem şükret, hem şükredenlere kul ol. Onların huzurunda ölerek ebedi hayat kazan.”
“Mizaç ve tabiatı bozuk olan kişi, kimsenin iyi olmamasını ister.”
“Her seçilmiş erin ayak bastığı toprağı, gözüne sürme gibi çek. O toprak hem yakar, hem aydınlatır.”
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ