HAYAT, SAMİMİ TAVIRLARLA GÜZELDİR

Her birimizin yaşadığı, olmazsa olmaz diyebileceğimiz, vaz geçilmez gerçek, ırk, renk, dil, din, ülke, mezhep, soy sopun…geçersiz olduğu, hepimizin ortak paydasıdır samimiyet ve maskesizlik, riyasız davranış.

Hangi ülkeye gidersek gidelim, hangi dili konuşursak konuşalım, hangi dinden olursak olalım, rengimiz, ırkımız ne olursa olsun yürekten, hasbi şekilde, menfaat gütmeden, çıkar peşinde koşmadan olduğu gibi ve de olduğu gibi tertemiz bir konuşma, eylem, davranış… insanı, başkaları karşısında büyütür.

"Yüreğinin sesini dinle” dediğimiz husus budur. Böyle tavır sergileyenlerin sevgisi asla gönüllerden silinmez. Hani denir ya "edep olmazsa istediğini yap”, "Kork Allah'tan korkmayandan”

Pek konuşmaz mıyız; Mevlana'yı, Yunus'u, Gönül erlerini. Hep onların hayatlarını başkalarına örnek göstermez miyiz? Sohbetlerimizi bu kıymetli insanların sözleriyle süslemez miyiz? Kitaplarımızda bu Anadolu erenlerinden söz ederiz.

Tabii Peyagamberleri ihmal etmeyiz, neden insanlığa Ahlakları, samimiyetleri ve mücadele azimleriyle örnek oldukları için.

Pekiyi bu insanları anlatırız, hasbihal ederiz de kendimiz onların bu meziyetlerinden hisse alır mıyız? Neden ölüm pahasına, ölümüne mücadele eden bu kahramanlar gibi olmaya çaba harcamayız? Elimizi tutan mı var? Fikrimize sulta kuran mı mevcut? Konuştuğumuz vakit niçin samimiyetten, olduğu gibi konuşmak yerine yalpalayarak, yalanla dolanla, hakikatleri çarpıtarak hayat sürmeye çalışıyor ve başkalarına böyle şirin görüneceğimizi sanıyorsak yanılıyoruz.   

İnceleyin tarihi, tetkik edin, araştırın dünü, geçmişi…asla bulamazsınız, bulamayacaksınız; samimiyetisz, riyakâr, maskeli tavır sergileyenlerin gönül fethettiğini, gönüllere girdiğini.

Daha canlı örnek isterseniz vereyim; 15 Temmuz'da millete kurşun atan, vatanı satmaya yönelik, tamamen ihanet kokan darbe girişimi yapanların esamisi okunuyor mu milletin maşeri vicdanında? Dahası Milli, manevi değerlere saygısızlık eden, birliğimizi bozan, kardeşlik duygularımıza kezzap döken, huzur iklimizi tahrip edenlerin kaç tanesi muhabbete medar oluyor?

İnsanlar nezdinde saygıya teşne olmak istiyor muyuz? Ahlakımızı elden bırakmayacağız, erdemli insan olacağız, makamı, mansıbı, güç ve kuvvetimizi, enerjimizi toplumun menfaatine, halis niyetli çabalara harcayacağız.  

Sözün özü, bu fakirin şiirlerine kulak vermelisiniz. Bakınız ne diyor KAZIMÎ?

 

 

     

 

 

 

 

 

 

 

 

   Ne Güzel!

 

Hayatın anlamı, elifte gizli,

Elifçe hayatta, kalmak ne güzel,

Sözlerin sırları, arifte gizli,

Elifli hayatı, bulmak ne güzel!

 

Kula kul olmayıp, kıyamda ol hep,

Günaha dalmayıp, helalle dol hep,

Batılda kalmayıp, haklıyı bul hep,

Elifçe sedalar, salmak ne güzel!

 

Sözünün eri ol, bakma yalana,

Takdire boyun eğ, takma olana,

Gözlerin feri ol, gitme talana,

Elif gibi sevmek, gülmek ne güzel!

 

Kırıcı söz etme, kırılmayasın,

Gönül alıcı ol, darılmayasın,

"Kötü insan” diye, sorulmayasın,

Elifçe dostlara, gelmek ne güzel!

 

Adam kalmak gerek,  elif olarak,

Hakkı bulmak gerek, elif kalarak,

Cennete varılır, elif bularak,

Elifi okuyup, bilmek ne güzel!

 

 

               Bulamayabilirsin!

Vefadan bîhaber dost, üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Hıçkırıklar içinde bir gün gelir arar da,

O aydınlık yolları bulamayabilirsin!

 

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

 

Canlar canlara muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

 

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,

Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,

Gönül dostlarımızla muhabbet bitmesin hiç,

Sevgi dolu halleri bulamayabilirsin!

 

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,

Aynı yolun yolcusu her birisi arkadaş,

Davaya baş koymuşuz vatan için tüm sırdaş,

O samimi elleri bulamayabilirsin!  


Yazarın Diğer Yazıları