PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Halk meteorolojisi, belirli bir yörede çevreyi veya gökyüzünü gözlemleyerek havanın sıcak, soğuk, bulutlu, açık, rüzgârlı ya da yağışlı olmasını anlamak ve gelecekteki hava durumu hakkında tahminler yapmak için kullanılmaktadır.
Halk iklim ve hava ile ilgili tahminlerini çevre oluşumlarına bakarak yapmaktadır.
Yüksek dağların tepesine koyu bulutlar çöktüğü zaman yağış beklenir.
Hayvanlara göre tahmin yapılır. İnekler burnunu havaya dikerse, koyunlar toplu yayılırsa yağmurun yağacağına işaret kabul edilir. -Serçeler toplu durursa kar yağacak demektir.
Ayın önü duluklu olursa, kaba yel eserse yağmur yağacağına yorulur.
Kavaklar yaprağını tepeden dökerse kışın sert geçeceği şeklinde yorumlanır.
Bölgenin batısından bulut kabarırsa yağmur gelecek demektir.
"Kocakarı” hava tahmini olarak adlandırılan, meteoroloji biliminin gelişmediği geçmiş dönemlerde insanlar tarafından tecrübe ile oluşturulmuştur.
Havanın sıklet olduğu zaman, insanların sallana, sallana gezmeleri durumunda kuraklık ve yağışsızlık beklenir.
Koç katımında, koç ilk olarak sürüdeki siyah koyunla çiftleşirse yağış az olacak demektir.
Meteoroloji, atmosfer tabakası içinde oluşan tüm olayları ve bunlarla ilgili değişimleri konu edinen bir bilim dalıdır. Atmosfer tabakası içindeki olaylar şöyle sıralanabilir: basınç, sıcaklık, yağış, buharlaşma, bulut ve bulutluluk, güneşlenme ve rüzgarlar.
Doğaya egemen olmak, insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için en başından beri gerekli olan ilk şarttır. Doğaya egemen olmak ise onun sırlarının bilinmesiyle mümkündür. Gökyüzü, bu anlamda insanoğlunun dikkatini yönelttiği en büyük gizlerden biri olmuştur. Ay ve yıldızlarla ilgili uzun yıllara dayalı deneyimler tarımsal faaliyetlerde en önemli kılavuz olmuştur. Örneğin halk arasında ülker adı verilen yıldızla ilgili bilgiler sonuçlarının hesaplanması bakımından önemli olmaktadır. Bu yıldız, 22 Haziran'da gökyüzünde görünmekte; hayvanlara ve bitkilere zarar vermektedir. Bu durum halk arasında ülker vurgunu olarak adlandırılmaktadır. Ülkere dair bilgilerle halkın korunmaya yönelik tedbirler aldığı gözlenmektedir.
Tarım toplumunda ayın durumuyla ilgili bilgiler de son derece önem kazanmaktadır. Örneğin, ay hilal biçimindeyse ve açık kısmı yukarı doğru bakıyorsa bu durum kısa süre içinde yağmur yağacağı şeklinde yorumlanır. Tarlaya tohum ekme zamanı da ayın durumuna bağlı olarak belirlenir. Ayın yeni doğmuş ilk haline "ayın aydını”, bir süre sonraki haline de "ayın garangısı” adı verilir. Tohum ekerken ayın yeni çıktığı ilk günlerde ekim yapılmaz, bir süre beklenir.
Halk nazarında sene ikiye ayrılır;
Yaz (Hızır); 186 gün
Kış (Kasım); 179 gün.
Yaz ayları, Mayıs'ın 6'sına rastlayan Hıdırellezden, Kış ayları, Kasım'dan başlar.
Havanın çok sert olduğu günlerde yola çıkanlar için şöyle denirdi:
"Belli günde yolda eyyam olsa, imansız gider”
Halk Takviminde yapılacak işler:
16 Şubat; Ağaç dikme zamanı
20 Şubat; 1. Cemrenin Havaya düşmesi
27 Şubat; 2. Cemrenin suya düşmesi,
5 Mart; Ağaçlara su yürümesi,
6 mart; 3. Cemrenin toprağa düşmesi,
8 Mart; Bağ budama zamanı,
9 mart; Kalem aşısı zamanı,
10 Mart; Asmalara su yürümesi,
11 mart; Kocakarı soğukları başlangıcı
15 mart; Kocakarı soğukları sonu,
22 mart; Mart Dokuzu (Kar yağabilir).
30 Mart; Ağaçların yeşermesi,
31 Mart; Mart Dokuzunun sonu.
2 Nisan; Çiçeklerin açma zamanı.
14 Nisan; Lalelerin yeşermesi,
18 Nisan; April Beşi (Camuz kıran- 5 gün). Buna atalarımız: "Kork Nisanın beşinden, öküzü ayırır eşinden” derler.
18 Mayıs; Güllerin açması,
20 mayıs; Engirkıran (Kar yağabilir.)
23 haziran; Yaprak aşısı zamanı,
………………………………………
Ve böyle devam eder. Halk takvimi (Kocakarı takvimi), deneyle, yaşamakla ortaya konmuş ve hiç şaşmayan bir takvimdir. Tahmine dayanmaz, uygulamayla, yaşamakla meydana gelmiş olaylardır. Nasreddin hocanın, damdan düşünce; "Doktora götürelim” sözlerine karşı, hocanın: "hayır bana damdan düşeni getirin” demesi gibidir halk takvimi. (17 ŞUBAT 2022)
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ