HAK DAVADA KARARLI OLMAK!

İbrahim’leri yetiştirmeyen toplumlar, Nemrut’ların sayısının çoğalmasına sebep olurlar!
Kötülerin kazanması için, iyilerin seyirci kalması yeter!
“İnkar edenler, allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra peygamber’e karşı gelenler, hiçbir şekilde allah’a zarar veremezler. allah, onların amellerini boşa çıkaracaktır.” (Muhammed/32)
“Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107)
“O, sizi yeryüzünde türetendir. Sadece o’nun huzurunda toplanacaksınız.  
O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takip etmesi de o’na aittir. hala aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Müminun/79-80)
“Doğrudan Kur’andan alarak ilhamı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı” M.Akif Ersoy
Kur’an; sakınanlar ve arınanlar için bir yol göstericidir. Kur’anın gönderiliş amacı; insanların inançlarını düzeltmek, ahlakını güzelleştirmek, dünya hayatlarını düzene koymak, ilahi irade, rıza ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ve bu sayede onlara ebedi mutluluklarını kazandırmaktır.
Kur’an; insan ve insaniyetle ilgili her konuya, varlığın başlangıç ve sonuna, yaratılış ve yok edilişe, ahlaki erdemlere, fert ve cemiyet olarak insanla ilgili kurallara ve kanunlara, tarihi olaylara, kıssalara temas etmekte, insanları eğitmeye yönelik öğüt ve ibret tablolarına yer vermektedir.
İnansın inanmasın düz mantıkla düşünen herkesin Kur’anı inceleyerek ulaşabileceği bu sonuç, onun Allah’tan geldiğinin reddedilemez bir delilini teşkil etmektedir.
Kur’anı Kerim bir yandan insanların din ve dünya hayatlarıyla ilgili olarak doğru bilgiler ihtiva etmekte, bu hususta gerçeklerin kesin kanıtlarını içermekte, aklı aydınlatmakta, itikadı düzeltmekte, doğru yolu göstermekte, diğer yandan hem bireye hem de topluma yön vermekte, hidayet ve kurtuluş sağlamakta, nihayet bireyleri ve toplumları gerçek hayra, nimete ve mutluluğa götürmektedir.
Merhum Akif’in de belirttiği gibi, Kur’an bize hayat vermeli, hayatımızın her anını işgal etmeli. Kur’ansız bir hayatın hayat olmadığı, Kur’andan uzak yaşantının yaşantı olmadığı şuurunda olmalıdır. Kur’anın; “belhum adal” dediği; “hayvanlardan daha aşağı” duruma düşmemek, Kur’anla iletişimle mümkün olur.   
Mümin şahsiyet; Kur’anla iletişim içine girer. Bu, her ramazan ayında “hatim yarışı”na girerek, el alem; “ne çok hatim yapmış, ne kadar iyi okuyor” diye iftihar vesilesi yapmakla olmaz. Kur’anı, yükseklere koyarak, gelin ve damatların odalarında süs olsun diye nakışlı kaplarda saklamakla şahsiyet elde edemeyiz.
Mümin şahsiyet; aynı zamanda ve her şeyden önce Allah’la iletişim kuran, Kur’an okudukça, Allah’la konuştuğunu bilen insandır. Kur’anla iletişime geçen; hurafelerden, akıl ve düşünceye aykırı davranışlardan, ilme ters tutumlardan uzak kalan, Kur’anca iletişimi hayat iksiri olarak gören, barışı, kardeşliği, diğer dinlerden olanlara karşı hoşgörüyü, insan sevgisini, adaleti, eşitliği, “veren el” olmayı, “bugün Allah için ne yaptın?” anlayışına ilgisiz kalamayan kimsedir.
Kur’an, şuurlu olmayı gerektirir. İşte bir örnek;  
'Akan kanın nedeni bizim paramız'
 Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum’un kızı, sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan Mısır’daki darbeyi protesto etti.
 Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum’un kızı, sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabında babasının fotoğrafının üzerine “Özür dilerim baba ama akan kanın nedeni bizim paralarımız” yazarak Mısır’daki darbeyi protesto etti.
 Mehra Muhammed bin Raşid el Maktum, 19 Temmuz’da paylaştığı Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile babasının fotoğraflarının altında “New York Times: Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Sisi’ye verdiği paralar, Mursi’ye karşı komplo kurulduğunu ortaya koyuyor” yazılı fotoğrafın üzerine de “Afedersin, babam olsan da bu mesele, din meselesi” yazmıştı. Mehra’nın Facebook hesabı üzerinden Mısır’daki darbe karşıtlarını ve Suriye’deki muhalifleri destekleyen paylaşımlarda bulunması dikkati çekti.


Yazarın Diğer Yazıları