Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Hayat, güzelliklerle dolu. Hayatı güzel kılmak elimizde. Kimse; "elimden bir şey gelmiyor, benden bir şey olmaz, yeteneğim yok, beceremiyorum…” demesin. Herkeste şöyle veya böyle beceri var. Önemli olan, bu beceriyi yakalayabilmek. Hani; "bardağın yarısına kadar boş” sözünü ederiz ya. Ederiz de, sözü yanlış anlar ve yanlış uygularız. Aslında; "yarısına kadar dolu bardak” demek en doğru olanı.
Güzelliklere imza atmanın ilk adımı; "Elest bezmiyle” ortaya çıktı. Her birimiz mahalle camiine, Kur'an ve dini bilgilerimizi öğrenmek için gittiğimizde, cami hocası; "Müslüman mısınız?” diye sorar, bizler de hep bir ağızdan; "Elhamdülillah” derdik. Hoca; "ne zamandan beri Müslümansınız?” diye souyu tekrar edince, "ne zamandan beri” den ne kast ettiğini bilmediğimiz için susardık. Bu sefer hoca, kendisi cevaplandırır, "Kalu bela zamanından beri Müslümanım” diye söylememizi isterdi. "Kalu Bela ne demek?” deyince, buna da verecek cevabımız olmuyordu, çünkü "kalu bela”nın ne demek olduğunu bilmiyorduk. Hocamız bu sefer de kalu bela'yı açıklar ve; "kalu bela; ruhlar yaratıldığı zaman Allah'ın; "ben sizin rabbiniz değil miyim?” diye sorduğu soruya; "kalu bela” demeleridir. "Evet Rabbimizsin” demektir.
İnsanın ne eti yenir, ne de derisi giyilir. İnsanı değerli kılan, makamı, parası, güzelliği değildir. Toplum içinde saygın kılan, itibar kazandıran, sevdiren, "ne iyi adam” dedirten; davranışlarımızdır.
Tahir'ül Mevlevi, şöyle der;
"Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim boş gelmedim suç getirdim,
Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,
İki büklüm sırtımda pek güç getirdim”
Rabbimiz; "Her nefis ölümü tadacaktır”, peygamberimiz de; "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz…” buyurarak bizim hayat boyu güzel iş yapmamızı öğütlemektedir.
Güzelliklere imza atmayı bir deneyelim. Göreceğiz ki, yarınımız bugünümüzden daha güzel ve mutlu olacaktır. Denemeye değmez mi? Kolları bunun için sıvamaya değer.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET