Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Güvercinlerin eğitildiğinde çok başarılı oldukları ve algılarının yüksek olduğu yapılan laboratuvar çalışmalarında bilinen bir gerçektir. Fakat yeni bilimsel bulgular, güvercinlerin eğitilmeden sokakta gördüğü yüzleri ayırt edebilme yeteneğine sahip olduklarını göstermiştir.
Yerleşim bölgelerinde yaşayan güvercinlerin insanları yüzlerinden ayırt edebildikleri tespit edilmiştir.
Akla ve şuura sahip olan insanların bazen benzer insanları karıştırmasına rağmen güvercinlerin sadece bir defa karşılaştıkları birini aylar sonra yine bir araya geldiklerinde hemen fark edip tanıyabilmeleri gerçekten çok büyük bir mucizedir.
Gözümü nereye çevirsem, yüceler yücesi bir yaratıcının varlığını gösteren eşi bulunmaz kanun ve nizamlarını görmekte, üstün yaratılış örneklerine şahit olmaktayım.
Güneşli bir günde, ağaçlı bir yolda yürü ve çiçeklerin yapısındaki eşsiz güzelliği düşün bir an için. Kuşların sesine kulak ver. Ağaçların garip yaratılışlarına dik gözlerini. Yığınlarca böcekleri kendine çeken ve böylece yeni bir aşılanmayı ve ertesi yıl çok mahsul almayı sağlayan o çiçeklerdeki eşsiz tat, kendiliğinden meydana gelmiş olabilir mi? Çok küçük aşılayıcı tozların, bir çiçeğin dişi organına düşmesi veya yumurtacığına girmesi, böylece aşılanma işleminin tamamlanıp, tohumun meydana gelmesi tesadüf olabilir mi?
Bizim farkına varmadığımız bir kudret elinin, her şeyi düzenleyip bir nizama soktuğunu ve henüz başlangıcında bulunduğumuz bir yolun kanunlarını tanzim ettiğini kabul etmek ve Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak zorundayız.
Bir kuş, yalnız alışık olduğu için bizim onun sesine hayran olduğumuz ve cenabı Hakk'ın, onun ötmesini istediği için ötmüş olsun.
Yeryüzünde her gün sayısız kuşlar öter. Sayısız meth-ü senalar yapar yaratıcılarına. Ama bizim kulaklarımız duyamaz onları. Yeryüzünde Allah'ın sayısız lütufları ve ihsanları var, kullarının üzerinde ama insanoğlunun kapalı gözlerini açıp, onları görmesi lazım.
Baltimur kuşunun yuvasını kim yapıyor? Kim öğretmiş bu kuşa, o üstün yuva yapma sanatını? Neden benziyor bu tür kuşların yaptığı yuvaların hepsi birbirine? İçgüdü mü? Belki "evet” diyeceksiniz. Evet demekle eksik cevap vermiş oluruz.
Pekiyi içgüdü nedir? Bazıları buna; "canlıların öğrenme yoluyla değil de, doğuştan edindikleri bilgiler” Diyecektir. Halbuki buna; "Allah'ın, canlı varlıklara verdiği kuvvet” demek daha doğru değil mi?
Cenabı Allah, bu varlıkları belli kanunlara göre yarattığını ve bizim, bu kanunların mahiyetini henüz tamamen öğrenememiş olduğumuzu Kabul etsek, daha iyi olmaz mı?
İnsanoğlu, yüzünü nereye çevirirse çevirsin, yığınlarca cevaplandıramayacağı sorularla karşılaşır. Bunlara cevap vermek için sayısız tahminler yapar, hayaller kurar. Evrenle ilgili ne kadar sorunun cevabını bulmuştur insanoğlu? Fakat ne yazıktır ki insanın bilgisinin artmasıyla, ilahi bilgisi de artmamış, aksine insan, evrenin sırlarından birini yakaladığını hissettikçe, bu yakaladığı bilgi kırıntısı, onun Allah'ın varlığıyla ilgili düşüncesini zayıflatmış ve böyle ihtiyacın gerekliliğini azaltmıştır. Halbuki insanlık için bu bulunan gerçekler, görünen evrenin ötesinde her şeyi yöneten bir Allah'ın varlığını kabul etmenin açık delili olması gerekirdi.
Dîdâr ile muhabbete doyulmaz,
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET